Bulgaristan

Bulgaristan Haberleri

Ardino'da protesto var

İlk karın yağmasına ve havaların soğumasına rağmen, bu sabah Ardino ( Eğridere ) - Kırcaali ana yolunu kapatan protestocuların eylemleri üçüncü gününe girdi.

( 2. ) KAZANDILAR AMA EN BÜYÜK HATALARI NE OLUR?

* 30 yıldır verilmeyen hizmet, bu dönemde verilebilecek mi bakalım. Neden verilebilecek mi diyoruz? Çünkü yıllarca oradaki insanımıza yol ve su gibi temel alt yapı hizmetleri kasıtlı verilmedi. * Evet, DPS'ye fazlasıyla, belkide herkesten çok destek verdik. Bunun ötesinde bir çok seçimde bizzat oralara gidip destek verdiğimizi saymıyoruz bile.Neden verdik bu desteği? Soydaşımızın hak ve özgürlükleri savunulsun, çıkarları gözetilsin, dilimiz, dinimiz ve kültürümüz korunsun diye. Bölünmeyelim, birlik beraberlik içinde olalım diye. Ancak yıllar geçtikçe, böyle bir niyet olmadığı iyice ortaya çıktı. * DPS kurmayları çok iyi biliyor ki, Cebel giderse her şey bitecek. Bundan dolayı oraya tüm cephanesini sürdüler. Parti genel başkanının bile seçim çalışmasına gelecek kadar önemli bir yer. Sonuç olarak, şu veya bu şekilde burayı almayı başardılar. Demek ki doğru söylemiş kim söylediyse. Parayla satın alınamayan çok parayla satın alınıyor...

( 1. ) DPS, NEDEN BEKLENENDEN DAHA RAHAT KAZANDI?

* DPS'nin beklenenden daha rahat kazanmasının, belki de en önemli sebeplerinden biri burasının seçimlere müdahil olmamasıdır. Ancak ileride bunun böyle olacağı anlamına gelmez. Şu anda Balkanlarla ilgili ciddi reorganizasyon yapılmakta ve oralarla ilgili sil baştan uzun vadeli yeni politikalar geliştirilmesi için çalışmalar yürütülmekle. * Bulgaristan parlamentosunun aldığı karar gereği, özellikle ülkemizdeki çift vatandaşlı soydaşlarımızın oy kullanma hakları ciddi şekilde kısıtlanmıştı. Bu kısıtlama garip şekilde, yıllarca soydaşımızı temsil ettiği iddiasında olan DPS'ye karşı insanımızın tepkisinin her geçen gün yükselmeye başladığı tarihlere denk geldi. * Herkes taraf tutabilir ama kurumsal olarak temsil ettikleri örgüt, hiç bir tarafa angaje edilemez, çünkü bu örgütlerde her görüşte ve anlayışta kişiler vardır.

( 2. ) TOPLUMUMUZ ÖYLE BİR PİS OYUNUN İÇİNE ÇEKİLDİK Kİ...

* Çeşitli gruplara öbek öbek dağılmış olsalar da, onlar asla biri birine dokunmuyorlar, hatta her zaman bütün savcı ve hakimleri, kendi himayesi altında tutuyorlar. * Hiç düşündünüz mü, acaba neden bütün eski ve yeni başsavcıların seçiminde uzun yıllardır bir Türkün sözüne itaat edilmekte. Sanmayın ki, bu rezil durumdan ülkedeki Türklerin bir menfaati bulunmakta. Sonuçta, azınlık mensuplarından oluşan bir toplumun eline, şimdilik kimse Bulgaristan gibi bir devleti emanet etmez. * Şimdi bize bölünmeyin diyorlar. Mafyanın kanatları altında durmamızı tavsiye ediliyorlar. Mecliste bizim 50 milletvekilimiz de olsa, sonuçta Peevski’nin emirlerine itaat etmeye mecbur değil miyiz?

( 1. ) TOPLUMUMUZ ÖYLE BİR PİS OYUNUN İÇİNE ÇEKİLDİ Kİ...

* Hak ve özgürlükler sözcüklerini, daha 1989 yılından öncesi, KGB ve DS laboratuvarlarındaki strategler, bizim için kılıfına uydurmuşlardı. * Toplumumuz öyle bir pis oyunun içine çekilecekti ki, yeri geldi ülkede birleştirici ve yıkıcı unsur olduk. Bazen bizim üzerimizden diğer etnoslara kin ve nefret aşılandı. Bazen hırsız muamelesi gördük, bazen ise cengaver olduk. * Milli güvenlik stratejisi bahanesiyle, bugün Kırcaali bölgesindeki Türkler her zaman medyada suni bir şekilde gündem oluştururken, Deliorman, Tuzluk, Dobruca ve Tuna boyundaki Türklerden genelde hiç bahsedilmiyor. Türklerin yoğun bir biçimde odaklandığı bölge bilinçli bir şekilde gözardı edilmekte.

Şimdi bütün gözler Cebel'e odaklı

* Cebel halkı yeniden isyan bayrağını göndere çekmiş durumda. Yeni bir 19 Mayıs arefesindeyiz mi? * Halktan birisi olan Sebahattin Gökçe, tek başına, Peevski ve Danço Mentata gibi para vagobantlarının planlarını alt üst etti. * Karadayı, ürkek ürkek, kül yutmuş kedicik gibi, Mişevsko doruklarına kadar dayandı, kendisini hararet basmıştı ama yine de köy çeşmesinden bir avuç su içmekten çekindi, çünkü bu bir avuç su onlar için artık haramdı...

VMRO BİLE TÜRKÇE KONUŞTU...

Türkler ve Türkiye karşıtı kin ve nefret dolu söylemleriyle bilinen bu faşizan partinin temsilcileri, miting esnasında bir ara Türkçe nutuk atmaya başladılar. Adeta şaka gibi bir durum, bizi aldatıp oylarımızı kazanmak için, azılı düşmanlarımız bile dilimizi kullanmaya başladılar. Yakında bunlar ellerinde Türk bayrağı sallamaya da niyetlenirler...

Modern köleliğe son! Yaşasın gerçek özgürlük!

Kırcaali şehrinde artık aradığım bütün eski arkadaşlarımı ve dostlarımı bulamaz oldum ve bu durum beni derinden yaralamakta.  30 yıl boyunca şehrimizi yöneten ikiyüzlü siyasi güç, bizleri Batı Avrupa devletlerine birer aciz ve çaresiz modern köle olarak kahpece pazarlamaktadır. Genç nesillerimizin birer köle ruhunda ve zihniyetinde yetişmelerine en azından benim gönlüm rıza göstermiyor. Lütfen, daha fazla buna izin vermeyelim!

KAN KUSUYORUZ AMA KIZILCIK SUYU İÇİYORUZ DEMEKTEYİZ ( - 2. )

* Özgürlüğün ve demokrasinin ne olduğunu bilmememize rağmen, bu iki kelimeyi çok sevmiştik, onlara inanmıştık. * Türkan Çeşme'deki ilk anma törenindeki kalabalığın videosunu, Google'den sildirmeye hala akıl bile erdiremediler... * Nihayet, peyklere olan bütün inancımız zar zor yitirildi. Artık bulunmaz Hint kumaşını bile, sahtesinden ayırt edebiliyoruz. * Bizim için, zalimlerin ve zulmün önünde diz çökmek, ona sessiz kalmak, yezitlere boyun eğmekle eşdeğerdir.

KAN KUSUYORUZ AMA KIZILCIK SUYU İÇİYORUZ DEMEKTEYİZ... ( -1. )

* Bulgaristan'ın iliklerine kadar sızmış, adeta devletle bütünleşmiş bu çeteyle bizim halkımızın ne gibi bir organik bağı vardı? * Yıl olmuş 2019. Bizler ise hala Çinli Mao Zedong ve Arnavut Enver Hoca'nın devrinin birer esiri muamelesi görmekteyiz. * Kan kusmaya devam ederken, kızılcık suyu içiyoruz demenin ne anlamı var?

GÜNER'CİĞİM, BİZLERE FAZLA FİYAKA YAPMA

Şimdiye kadar göçmen derneklerinin Bulgaristan'daki toplumsal gelişmelerden ilgilenmeleri bazı Bulgar çevrelerine rahatsızlık veriyordu ve onlarda bir şekilde buna tepki gösteriyordu. Artık aynı çevreler bizim oradaki Türkleri kullanmakta ve bunda hiç bir abes görmüyorlar. Bunların sayıları arttıkça artıyor. Hatta bazıları Anavatandaki kardeşlerine sövüp saymayı öyle bir abartıyorlar ki, Türk devlet yetkilileri bu tür şahıslara, Türkiye'ye giriş yasağı koyuyorlar.

Sayın Mustafa Karadayı, böyle bir çağrı yapacak mıdır?

* Ozanlarımız bu festivali, kendi aralarındaki şahsi dayanışma ile tertiplemekte. Şimdilik onlara sahip çıkan bulunmuyor. Arkalarında siyasi bir güç yok, ne de bir sivil toplum kuruluşu. Halbuki, bu organizasyona Bulgaristan Kültür Bakanlığı sahip çıkabilir. Düzgün bir proje hazırlanıp sunulmuş olsa, Ankara'daki Dış Türkler Başkanlığı da mutlaka katkı sağlayacaktır. * Öyle bir derin uçurumun ucundaki boşlukta sallanmaktayız ki, yarın bir Mustafa Karadayı ortaya çıkıp ta; "Yeni okul yılının başlamasıyla, herkes çocuklarını Türkçe derslerine kayıt ettirsin!" çağrısında bulunmuş olsa, emin olun ki, bu sorunumuz hemen ve temelden çözüm bulacaktır, çünkü yeni seçimler arefesindeyiz ve binlerce belediye başkanı, muhtar ve meclis üyesi adayı çok tedirgin ve her söyleyeni yapmaya hazır vaziyette beklemekte...

CAMİLERİMİZ MÜZEYE DÖNÜŞTÜRÜLÜRKEN SUSMAK...

* Bazen memleketteki gazetecilerle kendi aramızda durum tespiti yapıyoruz. Bana bazı tüyolar veriyorlar, kendilerini sıradan bir bilgiyi gizlice fısıldamaya mecbur bırakanlar utansınlar.  * Günümüzde güya sansür ve siyasi polis yok deniyor, fakat acımasız mafyanın köteği var. Kötekçilerin bey babaları ise bizim eski tanıdık sansürcüler oluyor. Yani, ülkemizde değişen bir şey yok, hatta git gide durumlar faşizmin rengini almakta. * Sofya, Köstendil, Eski Zağra ve Karlıova'daki bazı camilerin akıbetini biliyoruz, çünkü müzeye dönüştürülen her camimize daha ziyade imam veya mümin giremez oluyor. Bizim ecdadımız, sonuçta bu camileri müze atraksiyon şhow yeri olarak inşa etmemiş.  

KURBAN DERİSİ PARASIYLA YAPILAN  KIRCAALİ MEDRESESİ

* Düşünüp taşınmışlar ve sancak kasabamızda bir okul, bir medrese olmasını kararlaştırmışlar. Ama ardı arkası kesilmeyen savaşlardan sonra, bu yararlı iş için insanımızda, elde avuçta beş kuruş bile yoktur. * Akil adamlarımız kesin bir karar alır; Sancağımız da kesilen bütün kurbanların derileri toplanıp satılacak ve bu dava uğruna değerlendirilecek! Böylece geceli gündüzlü hummalı uğraşılar sonucu bina dikilir ve eğitim için kapılarını geriye kadar açar...” * Ne var ki, bundan birkaç zaman önce burayı ziyaretimde, giriş kapısının ne sağında, ne solunda bir asıl tabela göremedim. Bu binanın yıllar önce bir eğitim mekanı veya Medrese olduğunu anlatan bir yazıya rastlamadım.

Sizlerin, bütün bu gerçekler karşısında şimdi vicdanlarınız rahat mı?

* Ne var ki, bütün bu gelip gitmeler, buluşmalar ve törenler, çoğu kez zengin ikramlı sofralarda bitiyor ve unutuluyor. Bizim kimsenin içtiğinde ve yediğinde asla gözümüz yok, fakat bu tür etkinliklerin bizim toplumumuza neler kazandırdığını da birazcık irdeleyelim. * Başımızın üzerinde yeriniz bulunmakta! Ama şimdi nerelerdesiniz, bizim acilen ve yeniden yol göstericilere ihtiyacımız var? * Bir topluluğun kimlik davasında birinci madde onun anadilidir. Hani bizim var olan Türkçemiz nereye uçtu gitti? "Seçmeliymiş geçmeliymiş" diye ıvır zıvırlar ortalıkta dolaşmakta ama gızanlar dilimizi es geçmekte ve okumamakta...

DPS'NİN PİRUS ZAFERİ

Seçimlerde genel olarak, seçmen kitlesinin katılım oranlarına göre, belki de en başarılı parti. Ancak geçmiş seçimlerde elde ettiği sonuçlar açısından değerlendirildiğinde, gösterilen inanılmaz gayrete rağmen, daha başarısız oldukları ve seçmen nezdindeki erozyonun devam ettiği de açıkça ortada.

ORTAYA ÇIKAN SONUÇ, DOST'UN LEHİNE OLACAKTIR -7.

DOST açısından, AP seçimlerinde elde edilen sonuç, hayal kırıklığı yaratmış olabilir. Ama bize göre, bu durum partinin lehine olacaktır.

DOST'UN SEÇİME GİRMESİ HATA MIYDI? -5.

DOST partisinin, birçok sıkıntı ile boğuşmak zorunda kaldığı bir gerçek. Maddi sıkıntıların ötesinde, kuruluş felsefesi açısından bakıldığında, bir çok çevrenin uykusunu kaçırdığı ortada.

SEÇİM SONUÇLARI VE HATALAR - 3.

DOST'a zarar vermek için fırsat kollayan çevrelerle dümen çevirecek, işleri yüzüne gözüne bulaştıracak, sonra çıkacak, seçimlerden önce yazılan, DOST'un milletvekili çıkarma ihtimali yok, yazısını ileri sürerek bahane arayacak, öyle mi?

Toplam 242 haber.