Gelincikler kırmızıya boyanırken öp beni

***

gecenin horoz ibiği
yuvarlarken sabahı
ilk ışık ereğinde
koptuğu yere kadar
tutun
 
sonrası malum
erdemli düşmeye çalış
diz yaralarında
tanırsın kendini
 

***

kızıl ötesi uzaklığın
kırık ayaklı merdiven
 
şeftali çiçeği gözlerin
aradığım beyaz tepeler

 

***

tuz pazarından
ucuza kapatılmış
bir demet çiçekle
erkekler avunur
 
su almış tekne dibinde
selofan yüzlü kadınlar
aşklarını unutur
 
bin yıldır öpülmemiş
yeşil buğday demeti
saç telleri
yorgun tırpancının
budanmış kavak dallarına
yaslanır
 

***

sapır sapır dökülüyor
yalnızlığımın buğday taneleri
 
yağmur duasından dönen
iri memeli ıslak kadınlar
dili sökülmüş yakarışlarımı
nişan bohçalarına dolduracak 
akşama
 
ateş böceği
düğün alayı
iptal
 

***

çiçek kökü
yalın ayakların
çıldırmış olmalı
 
şimdi gökyüzü
seksek oynuyor
köprübaşında
 
gelincikler
kırmızıya boyanırken
öp beni
 

***

yok oluşunun
yara kabukları
dağdan aşarı
nice ağzı yaralı
şiirler yuvarladı
 
sensizliğin uçurumunda
ürkek baykuş gözü
fenerim oldu
hala seni yontuyor
hayalperestin birisi
 

***

hayal toplayıcı eskiciler
kapı önünde vızır vızır dolaşırken
senin için kapı dışı konmuş
kenarı sökük elbise yumağıyım
 
satamam onlara su içtiğin tası
bakırdaki dudak izin
eritsin kalayımı
 

***

dağ horozu kanadım
ızdırap içinde
sezonları uçuruyor
 
sarı tütün kokusu
sakalımda tırmanırken
neboysa bayırı alevler içinde
 
beyaz tablodan
iri gözlerin
akıyor avuçlarıma

 

***

bugün annem bakraçtaki
çitlembik kokusu
 
bizim dağın ağır yükü
omuzlarında çiçek kökü
 
dolmuyor artık kara bakırlar
hasan rodoplu'nun türkülerinde
 
Mümin Topçu

Bakmadan Geçme