Bazı şeyler değişmiyor - Elvan GÜNAYDIN

Bazı şeyler değişmiyor


Direkt konuya giriyorum. Konumuz: Karakter.
 
Karakter kelimesinin ne olduğunu, çocuk anlamaya başladığında tatlı tatlı anlatmak, anlaması için uğraşmak gerekiyor bence. Karakterin benlik olduğu ve içinin nasıl doldurulması gerektiğini bilmesi çok önemli. Karakter oluşturulmazsa, ya da doğru oluşturulamazsa neler olacağı anlatılmalı, ki bilinçli ve bireysel yaşam ona göre şekillensin. Yoksa, çocuğunuzun hayatı bir yerden sonra korkunç bir hal alabilir. Özellikle de himayenizden çıktığında. Yalan söylemek, ona karlı ve tatlı gelir, gelebilir. Aldattığını sanıp, aldandığını anlaması çok geç olabilir…
 
Dipsiz kuyu, o üç nokta nerelere gider tahmin etmek çok da zor değil. Böyle bidi bidi konuşuyorum, uzman falan değilim; ama bazı şeyler tecrübeyle de sabit. Çevreye nazaran biraz anlayışınız yüksekse, böyle durumlara hemen el atmak istiyorsunuz.
 
Dünyayı ben kurtarabilirim, fikri devreye giriyor. Hayır tatlım, kurtaramazsın! Unut bunu, kendi hayatına bak!!! Karakteristik bir bozukluk tespit etme çukuruna düştüyseniz, kendinize görev ediniyorsunuz - düzeltebilirim!
 
Ne büyük hata. Düzeltemezsiniz!  Karşı taraf anlamadıkça, yapması gerekenleri yapmadıkça, siz ne de yapsanız, ne de anlatsanız olmayacak. OLMAAAAZ! Ama umut işte.
 
Denemeden anlamak istemiyor insan. İçinizde kalmasın deneyin ama sonuç değişmeyecek...
 
Tam da bu yazıya uyan düşünceler içindeyseniz, zamanı geldiğinde, Elvan, bundan bahsetmişti dersiniz. Ben dediysem, kesin dersiniz, oldukça samimiyim...
 
Değişmesini istediğiniz şey her ne ise, ya da her kim ise, onun sizi anladığı kadarsınız. Siz 1000 anlatırsınız, bilirsiniz 1000 koskoca 1000 öyle, böyle, şöyle, her türlü anlattım, kesin bu sefer anladı, kesin oldu, başka yolu yok dersiniz...
 
Ama üzgünüm, yanılırsınız. Karşı tarafa sadece 10 ulaşmıştır, sizin 100, ya da 1000 anlatmanız değil, onun neyi anladığı önemlidir. Denklem çok basit aslında; ama o tabi benim kapasitem 10, bu kadarını alabildim, 990’nı duvarlarıma çarpıp düştü demez. Anladım ve değiştim der...
 
İnanmak istediğinizden inanırsınız; ama zaman size gösterir. Zaman kaybından başka bir şey değil! Her şey içinizdeki umut ve duygularla alakalı. 
 
Ve tabi ki, kabullenmenizle. Hemen kabul edebilirseniz ne alâ, yok ama zor yolu seçerseniz, ki ben genelde bu yoldan gidenlerdenim...
 
 Bu arada, kimse size madalya vermiyor. Herhangi bir dalda birinci de olmuyorsunuz, hiç bir şeyi de değiştiremiyorsunuz. Tek karlı yanı, diyetini ödediğiniz şey tam anlamıyla finalliyor.
 
İt’s the end baby!!!
 
O kötü kısır döngü hastalığının asla nüksedemeyeceği bir yoldan gitmiş oluyorsunuz. O kadar şeyin üzerine, bunu çoktan hak etmiştiniz.
 
En güzel kısma geliyorum. Omuzlarınızdaki o baskı gidiyor, birden uzay boşluğu hissi, ohhh mis...
 
Hak edişmiş, bu zamanın tadını çıkarma vakti. İyi eğlenceler!
 
Bir nebze olsun içinize su serpebildiysem ne mutlu. Önemli olan gerekli dersleri en nihayetinde alıp daha güçlü bir şekilde yola devam etmek...

YAZIYI PAYLAŞ!