'Zapalkanı' verir misin?

*** Aldığım bazı duyumlara göre, bir takım Bulgaristan vatandaşları, Türk isimlerini geri aldıklarından dolayı pişmanlık duyuyorlarmış ve gidip mahkeme kararıyla yeniden Bulgar ismi alıyorlarmış.*** Bu kişiler şunu bilsinler ki, etnik aidiyet kutsal bir kaderdir. Bunun en önemli iki özelliği vardır dil ve isim. *** Bizler bunlara sahip değilsek, artık bizim Türk toplumu olarak işimiz bitmiştir...

PAYLAŞ

Bulgaristan Türkleriyle ilgili kafamı bir çok soru kurcalamakta. Bunların cevabını bilmediğimden değil. Bu soruları gündeme getirmenin ve tartışmaya açmanın yararlı olabileceğini düşünmekteyim.

Anne ve babalarımızın bizlere verdikleri o kutsal Türk isimlerimiz silah zoruyla değiştirilip, bizlere verilen Bulgar isimlerini neden bazılarımız hala taşıyor?

Neden bazı Bulgaristan Türkleri, kendi aralarında Bulgar dilinde konuşmayı tercih ediyorlar?

İki Türk kardeşimiz, sokakta görüştüklerinde, aralarındaki iletişim, hangi sebepten dolayı yabancı bir dilde geçiyor?

Yaygın internet ortamında, neden bizim Türkler doğum günü kutlamalarında yine ana dillerinde yapamıyorlar?

Neden aklı başındaki Bulgaristanlı Türkler, çocukları veya torunuyla Bulgarca konuşmayı tercih ediyorlar?

Bizim bazı Türk kardeşlerimiz, ana dilimizde konuşurken, kurdukları basit cümlelerde neden bunca fazla Bulgarca kelime ve kavram kullanıyorlar?

İşte bazı örnekler;

"Bu yemek çok "vkusno!"

"Bu çanta çok "udobno!"

"Ben "petık" Kırcali'ye gideceğim!"

"Ben bir "dılgo" kafe alabilir miyim?" ("Dılgo" kelimesi göçmenlerin arasında da pek popüler.)

"Zapalkanı"verir misin?"

Ne kadar da traji - komik hallere düşmüşüz de bizim haberimiz mi yok dersiniz...

Aldığım bazı duyumlara göre, bir takım Bulgaristan vatandaşları, Türk isimlerini geri aldıklarından dolayı pişmanlık duyuyorlarmış ve gidip mahkeme kararıyla yeniden Bulgar ismi alıyorlarmış.

Bu kişiler şunu bilsinler ki, etnik aidiyet kutsal bir kaderdir. Bunun en önemli iki özelliği vardır; dil ve isim.

Bizler bunlara sahip değilsek, artık bizim Türk toplumu olarak işimiz bitmiştir...

Tabi ki, kişisel tercihlere saygı gösteririm, fakat Türk olmaktan rahatsız olup ta, gidip gönüllü Bulgar olmayı tercih etmek, benim kanımca en büyük şerefsizliktir, kendi etnik aidiyetine hakaretten, ihanetten ve affedilemez bir cibiliyetsizlikten başka bir şey değildir...

İstirham ediyorum, bu dile getirdiğim vahim ve ciddi yanlışlık örneklerini, oturup bir daha düşünelim ve zararın neresinden dönersek kârdır.

Mehmet HOCA,

Kırcaali Belediyesi Meclis Üyesi

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN