YENİ HEDEF DPS'Yİ SİLİP SÜPÜRMEK...

Atatürk, kim olduğunu ve ülkemiz için neler yaptığını sorsan, 'böm böm' bakıp, gözlerini kırpırdatmaktan başka cevap veremeyecek.

PAYLAŞ
Misyon Gazetesi -

YENİ HEDEF; DPS'Yİ SİLİP SÜPÜRMEK...

 

SEÇİMLERİN ESAS KAYBEDENİ KİM; DOST MU? DPS Mİ ?

DOST İÇİN BU SEÇİMLERDE ASIL ÖNEMLİ OLAN NEYDİ?

ARTIK YENİ HEDEF BARAJI AŞMAK DEĞİL, DPS’Yİ SİLMEK OLMALIDIR.

SONUN BAŞLANGICININ ADI; DPS. ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR?

BARAJ MI? VAR OLMAK MI? İŞTE BU SEÇİMLERDE BÜTÜN MESELE BUYDU.

BİZİM CEBEL’DEKİ DURUM.

SONUÇTA DOST KAZANACAKTIR

KIRCAALİ, NEDEN SEÇİMLERDE EN AZ İLGİ GÖSTERİLEN YER OLMUŞTUR?

BURADAN GÖTÜRÜLEN SEÇMEN DPS’YE OY VERDİ Mİ?

BARAJ NEDEN AŞILAMADI?

SEÇİMLERİN ESAS KAYBEDENİ KİM; DOST MU? DPS Mİ ?

Her seçimin galipleri ve mağlupları vardır.

Hafta sonu, Bulgaristan’da yapılan parlamento seçimleri geride kaldı, ancak yankıları devam etmekte.

Özellikle gözler, yeni kurulan DOST partisi ve Türkleri eskiden temsil eden DPS’nin ( bunlar artık HÖH değil, DPS’dir) üzerindeydi.

Kendi açımızdan beklediğimiz oldu ve DOST parlamentoya giremedi.

Ancak kuruluşundan daha bir yıl doldurmamasına rağmen çok önemli bir sonuç elde etmiştir.

Hatta, yaptığı bazı hatalar olmasaydı, ki bazıları çok stratejik hatalardı, yüzde dörtlük barajı çok rahat aşıp parlamentoya girebilirdi.

Sonuç olarak DOST partisi başarılı olmuştur.

Ancak aynı şey eski parti açısından şey söylenemez.

Olay sadece DOST ve DPS açısından değil, tüm partiler içinden, aldığı oy oranına göre en çok kaybeden , dolayısıyla da en başarısız tartışmasız DPS olmuştur.

Bundan dolayı partinin başındaki onursal başkanın kuklası olan kişi başta olmak üzere, DPS sıralarında sinirlilik ve gerginlik hakimdi.

Bu gerginlik de boşuna değildir. Başlarına gelecekleri hissetmelerindendir.

Bu yıl içinde, yeni bir seçim olma ihtimali çok yüksektir.

Yeni seçimlerde, DOST çok daha başarılı olacaktır.

DOST İÇİN BU SEÇİMLERDE ASIL ÖNEMLİ OLAN NEYDİ?

Doğal olarak, bu seçimlerde herkes başarıya odaklandı. Olması da gereken budur ama DOST açısından asıl önemli olan BAŞARIDAN çok BAŞARISIZ olmamaktı ki, bu konuda amaca ulaşılmıştır.

Çünkü bu seçimler için her ne kadar birileri; Barajı aşmak sorun değil, amacımız yüzde 5-6’ya ulaşmak dese de, bu seçim aynı zamanda tamam mı, devam mı seçimiydi.

Oy oranı yüzde 2 civarında veya altında çıksaydı, DOST partisinin siyasi hayatı başlamadan bitmiş olacaktı.

Bundan dolayı alınan bu oy daha 6-7 aylık bir parti için başarıdır.

Alınan bu oy oranı DOST partisinin kalıcı olacağının ispatıdır.

Ki bunun ötesinde, ileride yapılacak bazı yapısal düzenlemeler ile çok başarılı olacağından da zerre kadar şüphemiz yoktur.

Tabi bu başarı parti yönetiminin yapacağı bu düzenlemeler ile doğru orantılı olacaktır.

Zira, başarı bazı sıkıntılı durumlar ve kişiler ile ilgili gereken düzenlemelerin yapılmasından geçmektedir.

Buradan defalarca DOST başarısız olursa, ancak kendi hatalarından dolayı başarısız olacağının altını çizmiştik ki o da ayrı konu.

ARTIK YENİ HEDEF BARAJI AŞMAK DEĞİL, DPS’Yİ SİLMEK OLMALIDIR

Artık amaç, bu partiyi kardeşlerimizin nezdinde tamamen tasfiye etmek olmalı.

Bu saatten sonra bunlarla birleşme mirleşme olmaz.

Kastettiğimiz taban değildir, DPS’nin içinde aktif siyaset ve bunların militanlığını yapanlardan bahsediyoruz.

Tabandaki seçmen, her ne kadar şu anda hala DOST’u ve bütün kareşlerimizi bölüyor diye görse de, eninde sonunda doğruları görüp DOST’a geleceğinden şüphemiz yoktur.

DPS’nin başındakiler, yani onursal başkan ve onun kuklası, alenen söylem ve eylemleri ile Türk düşmanlığı yapacak ve hepsi bunlara, orada siyaset yapanlar tepki göstermeyecek ve aynı bu elemanlarla birleşme yapılacak ta bizlere hayır gelecek, öyle mi?

Bu partinin başındakilerin artık açıkça Türk düşmanlığı yaptıkları halde, hala bunların yanında olanların ileride DOST’a katılmak isteseler bile kabul edilmemeli, çünkü bunlar ileride çıkacak sıkıntılı durumlarda kendi menfaatleri için bırakın soyunu, anasını bile satmışlar da, ileride seni mi satmayacaklar?

İleride DOST güçlendiğinde, ki öyle olacağına zerre kadar şüphemiz yoktur, bunlardan birileri yine güçlü olanın yanına sığınma gayreti içine girdiklerinde, bunlar partiye kabul edilirse ve hele belli görevlere getirilirse, buradan şimdiden beyan ediyoruz ki, bunları oraya getiren her kim olursa olsun, ilk karşı çıkan yine biz olacağız.

Bu partiye gönül veren ve başından beri aktif siyaset yapan fazlasıyla kaliteli kişiler vardır.

Bunların hakkı yenerek, bu yeni gelen ırkını, milletini soyunu satanlar tercih edilirse, kimsenin gözünün yaşına bakmayız.

Sonra, kimse demedi demesin!

Ha, bir de “siz kimsiniz” deme gafletinde bulunanlar varsa, o gün gelince kim olduğumuzu görürsünüz.

SONUN BAŞLANGICININ ADI; DPS. ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR?

Her seçimlerde olduğu gibi bu seçimlerde de kazananlar ve kaybedenler vardı.

Ama bir de hezimete uğrayanlar var.

Bunların başında gelen DPS’dir.

Yüzde 5 -6 gibi ciddi oranda oy kaybına uğuramıştır ki, bu çanların artık kimin için çaldığı açıkça ortaya çıkarmıştır.

Çanlar bunlar için çalıyor.

Zaten papazları yanlarında oturtuyorlar.

Çan çalma konusunda sıkıntı yaşamayacaklardır.

BARAJ MI? VAR OLMAK MI? İŞTE BU SEÇİMLERDE BÜTÜN MESELE BUYDU

Bazen bir mücadeleyi kaybetmek, bir şeylerin ileri ki selameti açısından daha hayırlıdır, çünkü eğri temeller üzerine kurulan yapılar, bugün günü kurtarır, ama ileride mutlaka çöker.

DOST’un barajı aşamaması aslında onun hayrına olmuştur.

SONUÇTA DOST KAZANACAKTIR

Şu an için DPS’ye oy veren soydaşlarımızın bir çoğu yakın gelecekte DOST’a oy verecektir, çünkü bu gün DPS’ye destek verenler, gün gelecek aynanın karşısına geçecek ve kendisine; “Sen ne yapıyorsun” diye soracaktır.

Bu partinin başındakiler ısrarla, adeta Bulgar olduklarını her ortamda haykırdıkları halde, ben bunların peşinden niye gidiyorum diyecektir.

Bunda şüphe yoktur.

Zira, genetik yapısı bozuk olmayan her insanın genetik kodlamasının eninde sonunda, kendi soyları ile ilgili bilinç altındaki dürtüleri baskın gelir.

Bunu bir tıp adamı olarak söylüyoruz.

Bunu yaşayamayanlar, ancak genetiği sulanmış kişilerdir ki, bunlar da zaten gelmesin. Bunların kendilerine faydası yoktur ki, vatana millete olsun.

Zaten bu DPS’nin militanlığını yapanların profiline bakılınca tek şey göze çarpıyor. Militancılık yapanlar, toplumda bir yere gelememiş, insanların saygısını alamamış kısaca bir baltaya sap olamamış adamlardır.

Bu militanlar orada kalsa ne olacak, kalmasa ne olacak.

Zaten bu tiplerin desteğine de gerek yoktur.

Kendi Türklüğünü, menfaat için anasını bile satan her türlü ilkeden yoksun adamdan hayır gelir mi?

Bu tipler DOST güçlenince DPS’yi ilk satanlar olacaktır ama DOST yönetimi bunları asla almamalı.

Kendi aptallıkları ile yok olup gitmelerini seyretmeli.

KIRCAALİ, NEDEN SEÇİMLERE EN AZ İLGİ GÖSTERİLEN YER OLMUŞTUR

Seçimlere katılım oranı olarak, Kırcaali en düşük katılım ile ilk sırada yer aldı.

Bilindiği gibi Kırcaali yıllardan beri DPS’nin kalesidir.

Bundan dolayı oradaki katılımın az olmasını iyi analiz etmek lazım.

Bu durumun başlıca sebebi, tam da bu DPS seçmeninin sandığa gitmemesinden dolayı ortaya çıkmıştır, sandığa DPS’ye tepkilerinden dolayı gitmemişlerdir ama aynı zamanda DOST dahil başka partilere de oy atmamışlardır.

DOST kurmaylarına tavsiyemiz; alınan sonuçlar için sağda solda bahane arayacaklarına, bu ve benzeri durumları iyi okumalarıdır.

TÜRKİYE'DEN GÖTÜRÜLEN SEÇMEN DPS’YE OY VERDİ Mİ?

Tabi ki, verdi!

Hangi oranda verdi?

Burada oy kullanılan oy oranı ile aynı oranda.

Ama hepsini, bunları buradaki arkadaşlarla zaten konuşmuştuk ve oraya götürülenlerin arasında belli oranda DPS’ye oy verenlerin olması bekleniyordu ki, aynen de öyle oldu.

Burada DOST’un organizasyonuyla götürülenlerin arasında DPS’ye oy verenlerin çıkması konusunda hayıflanmaya gerek yok çünkü DPS’nin yaptığı organizasyonun içinden de DOST’a oy verenlerin olduğunu çok net biliyoruz ki, bunların arasında ciddi oranda özel araçlarıyla gidenler de vardı.

BARAJ NEDEN AŞILAMAD?

Daha önce DOST kaybederse, DPS’nin başarılı olduğundan değil, kendi hatalarından kaybedeceğinin altını çizmiştik.

Barajı aşamaması, bu yanlışlardan kaynaklanmıştır.

Burada DOST’un kurmayları, alınan sonuç konusunda bahaneler üreteceklerine , öz eleştiri yapmalı ve yapısal düzenlemeler yaparak, hatalarını düzeltme yoluna gitmelidir.

Yoksa, evet doğrudur: DOST’u engellemek için bin bir türlü engel çıkartıldı. Her türlü baskı uygulandı ama gerçeği de söylemek gerekirse, bunlar yapılmayıp, burada soydaşımız rahatça oyunu kullanabilmiş olsaydı bile, barajı aşmak için yeterli sayı bulunamayacaktı.

CEBEL’DEKİ DURUM

Öncelikle DOST’un aldığı oy ve önceki seçime göre gösterdiği gelişim itibarıyla Cebel, Kırcaali bölgesinde en iyi sonuç elde edilen yerdir.

Bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine göre, DOST oylarını ikiye katlamıştır.

Bunun için, imkansızlıklar içinde harikalar yaratan, DOST Cebel ilçe teşkilatını ve buradan gidip destek veren arkadaşlarımızı gönülden tebrik ederiz.

DPS, insanlara yaptıkları her türlü baskılara ve dağıtılan, özellikle son gece, maddi menfaatlere rağmen, DOST önceki seçimlere göre arttırdığı oy oranına göre DPS’yi ikiye katlamıştır.

Ama buna rağmen, davullu zurnalı kutlamaya kalkışmazlar mı, tam evlere şenlikti.

Önce biz arkadaşlarla davul zurna sesleri duyunca kına, nişan var zannettik.

Sonra anlaşıldı ki, bunlar kutlama yapıyormuş.

Neyin kutlamasını yaptıklarını, kendileri de bilmiyor.

Her ne kadar oy sayısında önde olsa da son seçimlere göre oy artışına bakılırsa, DOST bunları ikiye katlamış, sen neyin başarısını kutluyorsun?

Neymiş?

DOST’tan daha fazla oy almışlar...

Ya Allah aşkına, 27 yıllık partisin.

Daha 7 aylık partinin aldığı oyla mı kıyaslıyorsun kendini.

Bu kutlama aslında her türlü gayrete rağmen başarılı olamamışlığın sinirli ruh halinin dışa vurumudur.

Bu elemanlar şunu da göremiyor ki artık, yerelde HÖH, Cebel’de kıyamete kadar belediye başkanı çıkaramayacak.

Bunun farkına eninde sonunda varacaklardır.

Ama bunu kavrayabilecek kapasitede eleman yok aralarında.

Zaten olsaydı, siyaset yaptıkları partinin geleceği olmadığını görür, zaman varken yeni partide yer alırlardı.

Ancak, yine de içlerinden bazı uyanıklar tabloyu çözecek ve bu şekilde bir yere varılamayacağını anlayıp, DOST’a yalakalık yapmaya başlayacakları zaman yakındır.

Bu durumun da aynen yaşanacağını hep beraber göreceğiz.

Bir şeyler biliyoruz ki bu konuda iddialıyız.

Yakında, bir bir başlarlar damlamaya...

Bunların militanlığını yapan kişiler de, kendi salaklıklarıyla baş başa kalacaklardır.

Bu elemanlardan bazıları Atatürkçü (sanki DOST’u destekleyenler değilmiş gibi) olduklarını ortaya atmakta, DPS’ye karşı destek gerekçesi olarak.

Atatürk, kim olduğunu ve ülkemiz için neler yaptığını sorsan, böm böm bakıp, gözlerini kırpırdatmaktan başka cevap veremeyecek.

Başka neymiş?

Karamanoğullları'ndan gelen Türk oğlu Türk'müş...

Karaman, nerede olduğunu sorsan, Haskovo - Karamantsi’yi gösterecek.

Sonuç olarak, Cebel’de alınan netice ve oradan edindiğimiz izlenim, net olarak gösteriyor ki, belli zaman sonra Cebel’de, HÖH’ün esamesi bile okunmayacaktır.

Ama gördüğümüz kadar, bunların arasında bu gerçeği kavrayabilecek kapasitede kimse yok.

Böyle bir kapasite olsa zaten bunların yanında yer almaz.

Ama ne demişti, Mısırlı alim bir dostumuz :

Herkes aklı kadar yaşar !

Gürcay CEM

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN