Uyku zamanı geldi çattı. İstanbul’un akıl almaz güzellikteki o gece manzarasına bir göz atıp yatağıma uzanıyorum.
Az sonra gözlerim kapalı, zihnim açık, bindim kanatlı bir hayalet üzerine, dünyayı dolaşıyorum.
Dağlar, tepeler, yıldızlar, gezegenler…
Ve konup kalıyorum bir zamanki doğup yetiştiğim Balkanlar’daki baba ocağında, bölgemizde, köyümüzde, evimizde.
Ana kuzusuyuz ya, günümüzü gün ediyoruz tozlu yollar üzerinde.
Sonra mektepli oluyoruz korka korka. Nasıl korkmayacaksın ki, muallimler muallim değil, sanki birer canavar. Bizi okula veren ana babalar “Eti sizin, kemiği bizim” demişlerdir onlara. Sıkıysa dersine çalışma! Sıkıysa okul dışında bir sokakta muallimin gözüne görün! Etin gider, kemiğin kalır. O kadar...
Sonra yaz gelir, okul biter, çobanlık başlar kırlarda.
Eve geldiğinde de hayvanlar bahçede, sen odanda ama ev kapısına, sokak kapısına kilit vurmak hiç kimsenin umurunda değil. Beriki komşun, öteki komşun ve bütün köy de öyle. Bir iğnemiz çalınır diye korku yaşamak kimsenin aklına dahi gelmeyen bir duygu.
Zaten yalan, hırsız, aldatmaca ve üçkâğıtçılık gibi sözler bilinmeyen “yabancı” kelimelerdi…
Uyku zamanıydı ya, dağ tepe gezerken şimdi gözlerim ağırlaştı birden. Nasıl da kendimden geçip gitmemişim.
Tekrar yerimden kalkıp dairenin tüm kapı ve pencerelerini yoklamam gerekiyor. Evet, olası bir hırsızlığa karşı hepsini adamakıllı garantiye almak...
Ne garantisi, canım?
Burasını bir zamanki baba ocağın mı sanıyorsun sen? Haydi lan!
Yakında komşunun 9 anahtarlı kapısından, penceresinden içeri dalmamışlar mıydı? Diğer bir komşunun gündüz uyuyup gece bekçilik yapmasına rağmen paraları, altınları, teknoloji aletleri nereye uçup gittiler? Şikâyet ettiğinde polis idaresindekiler “Olur böyle şeyler” demediler mi?
Şimdi sen nasıl rahat uyuyabilirsin?
Eh, kimin nasıl uyuduğunu bilemem ben.
Ama… Anahtarsız rahat uyuyabildiğimiz bir devirden duvarları kameralı, çelik kapıları çelik anahtarlı, pencereleri çivili bir meskende yorganında 9 pire varmış gibi rahat uyuyamadığımız bir dönemde ikamet ediyoruz, haberiniz var mı?
Ben şimdi rüya mı gördüm, masal mı anlattım, acaba?
Yukarıdaki arama formları aracılığı ile Misyon Gazetesi arşivinde kelime, içerik, konu araması yapabilir veya gün-ay-yıl formatında tarih girerek tarihe göre haberleri listeleyebilirsiniz.
Çerez Bildirimi
Sitemizde, daha yüksek bir kullanıcı deneyimi sunmak ve deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla, Gizlilik Politikası, Çerez Politikası ve KVKK Aydınlatma Metni sayfalarında belirtilen maddelerle sınırlı olmak üzere ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde çerezler kullanıyoruz.