Yahya Akbukut - Anataloji 2020
Yangınları doğurur bazen mısralarım,/ her boyuta sanki kilitlenir bilincim./ Koklarım zamanı küllerin/ renginden.../ Kim olduğum ve nereden -/ önemli değil!
- 23.04.2020 15:34
- Güncelleme: 23.04.2020 16:02
- 1149
Anataloji 2020
Yahya Akbulut
***
Katıksız Düşünce
Islaktır hep yüzüm,
yağmura doymuş toprak gibi.
Mühürsüzdür gönlüm!
Sefil görünür yüreğimde
merhametin ışığı.
Bir parça ekmek yeter bana
ve bir çorba kaşığı.
Yangınları doğurur bazen mısralarım,
her boyuta sanki kilitlenir bilincim.
Koklarım zamanı küllerin renginden...
Kim olduğum ve nereden -
önemli değil!
Tahmindir sadece yankısı
gerçek yüzümün.
Yitirmem düşlerimi,
elveda düşkünü değilim!
İncinmez çabalarım,
geleceğe yüklerim!
Sırlarım da olmaz benim
ne sonra, ne de önce!
Katıksız kalırsa şiirlerimde
düşünce...
Muhafız istemez
şu kimliğim
bence!
***
Duvar Dostu
Tüketmiş ömrümü nice aylar
seneler, geri dönüşü yok!
Oysa, ben yazmayı
isterdim hep.
Çalışma masam olmadı,
kalemim de.
Kızgınlığım ise
tam bir dehşet saçıyordu
burukluğunda yüreğim.
Tek bir dostum vardı benim.
Sayfalarda, kanat çırpan güneş
sımsıcak parlıyordu
inancımdan.
Yansıyordu pencereme ışığı
karşıdaki bahçe
duvarından.
İki adım arasındaydık aslında
ben ve duvar.
Mesnetsiz kaldığımız
oluyordu işte…
Riyakar penceremin
yüzünden.
Sevdiğimiz özel ortağımız vardı,
kum tepelerinde yarattığımız…
Nefret ile karışık
sarı sayfalarımız.
Ayrılık kokuyordu orası.
Savururdu rüzgar
paylaştığımız bahar kokusunu.
Özlemlerimiz ise hep aynı -
umut sarısı.
Güzel düşlerimiz koşuyordu
rüzgarın peşinden,
yaslanırken meltemi güçlü
omzumuza.
Yorgundu avuçlarımız.
Damla damla akıntıya verirdik.
Sayfalarda, yaprak yaprak yeşili.
Düşe kalka gönüllü hep ezilirdik
unuturken aramızdaki gerçeği.
Teselliyi yüreklerde taşıyandık,
İkimiz de yalından iki yürek.
Yazdığımı savunacak tek bilektik…
Masaya, duvar dostum, ne gerek!
İlk Yorum Yazan Sen Ol!