KEÇİ PEYNİRİ İKRAM ETTİM AMA BOYNUZLARI GÖSTERMEDİM

KEÇİ PEYNİRİ İKRAM ETTİM AMA BOYNUZLARI GÖSTERMEDİM...

Bizim Deliorman halkı, artık deyim yerindeyse, "kimin darısı çok, onun pilici" oluyor.

Fakir ve fukaradır buranın insanı, artık bizde ne onur, ne de bir şeref kaldı. Hani, sokaklarda dilenen Çingeler var ya, biz bunlardan beter olduk. Artık, kim 5 leva veriyor bize, onun peşine takılıyoruz...

Son zamanlarda, bende yeni bir yaratıcı fikir oluştu. Buna göre, her siyasi parti, yerel bazda mutlaka bir külhanbeyini  belirlemeli, işte o zaman, halk örnek olarak Hasan'dan koptuğunda, Osman'a koşabilmeli. O da kendisini ezip, çiğnemiş olursa, o zaman hemencecik İvan'ın ve Dragan'ın safına geçeriz. Şaka bir yana ama durumlar kötü  ve bildiğiniz gibi değil...

Yani, anlayacağınız her partinin bir derebeyi olursa, her köyün bir patronu, işte o zaman köylü özgüven kazanacak, o kadar  ezilmeyecek ve aşağılanmayacak. Bizim ulusal çaptaki tek patrona, artık karnımız tok.

Şimdi buralarda herkes bir parça ekmek ve bir tas aş derdinde, maaş peşinde. Siyaset ve felsefe ile  uğraşacak insanlar  kalmadı.

Benim evime, çeşitli dönemlerde Nihat Kabil, Güner Tahir, Kasım Dal ve başka siyasiler konuk oldular ve ben,  hep bir umutla bunların seçim kampanyalarına destek çıktım. Bir tek Ahmet Doğan gelmedi, herhalde benden korkuyordur...

Bunların hepsine, ürettiğim keçi peynirlerinden ikram ettim, çünkü ben kafelerde laf üretmiyor, kendi keçi çiftliğimde, bütün aile fertlerimle beraber gece ve gündüz alın teri döküyorum.

Şimdiye kadar anladığım tek gerçek var. Bizim siyasetçilerimiz, kendileri için hep aynı sürüyü kullanmak istiyorlar, halkın çıkarları ise kimsenin umurunda bile değil.

Heybelerime doldurduğum sivri uçlu keçi boynuzları, illaki günün birinde bizlere çok lazım olacak. Başımızdaki haydutları kovalamak için...

Ejdan Remzioğlu,

Omurtak