BAL-GÖÇ, eski günlerinde olduğu gibi, Bursa'nın en büyük sivil toplum kuruluşu olacaktır

PAYLAŞ

BAL-GÖÇ 19. OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL TOPLANTISI KONUŞMA METNİ

___________________________________________________________________________

 

Değerli kongre üyeleri ve bulundukları her konuma hoşgörüyü eken tüm soydaşlarımızı, saygı ve sevgiyle selamlıyor; derneğimizin kurucularından ahirete intikal etmiş büyüklerimizi, başta Mümin Gençoğlu olmak üzere rahmet ve minnetle anıyor, hayatta bulunan kurucularımıza da sağlıklı ve uzun bir ömür diliyorum.

Biz Balkan göçmenleri, bu ülkenin temel taşı, harcı ve sahibiyiz. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde verilen var olma savaşı olan Kurtuluş Savaşı’nda en önde yer alan, Cumhuriyeti inşa eden bizleriz. Türkiye’nin modernleşmesi ve kalkınmasında en büyük payı olan biziz. Bizler, gelişmiş ve çağdaş Türkiye’nin ta kendisiyiz. Bizler Türkün adını ve gücünü dünyaya duyuran, gösteren; Türk bayrağını defalarca göndere çektiren insanlarız. Bizler bu ülke ve vatan için hiç çekinmeden seve seve kanını akıtan, canını veren insanlarız. Bizler Atatürk’ün Türkiye’siyiz.

Biz Türkiye’yiz. Demokrasinin gereği olarak, tıpkı Balkanlar gibi farklı görüşlerin ve yönetim anlayışının olabileceğini düşünerek; derneğimizin gelişimi adına, 11 yıl önce kendi isteğim ile bir adım geri çekildim. Ancak seçilen yönetimleri ayırt etmeksizin, derneğimiz adına üzerime düşen tüm görevleri yerine getirdim, Balkanlar ve muhacirler ile ilgilenmekten asla vazgeçmedim.

Ne yazık ki, bugün BAL-GÖÇ; temsil ettiğini iddia ettiği toplumun büyüklüğüne, beklentilerine cevap veremeyen, değişime ve gelişmelere ayak uyduramayan bir STK haline gelmiş bulunmaktadır. Geçmişte, bu onurlu görevi ifa ettiğimiz yıllarda; dil, din, siyasi görüş fark etmeksizin Balkanlar konusunda ortak çalışmalar yaptık. Derneğimizi şehrin, ülkenin, hatta Balkanlar'ın önemli markalarından biri haline getirdik; ancak geçen zaman içinde, benim yönetimde olmadığım dönemde gördük ki; artık eski gücünü ve etkinliği kaybetmiş bir dernek var karşımızda.

Yaptığım iş nedeniyle sürekli halkın içinde olduğumu takdir edersiniz; özellikle son dönemde karşılaştığım herkesten duyduğum ortak serzeniş ve istek;

“ BAL-GÖÇ artık bizi duymuyor, sorunlarımızı paylaşacağımız muhattabımız kalmadı, camiada birlik beraberlik kalmadı; bir özveri göstererek, tecrübeniz ile camiayı toparlamak ve tekrar etkin bir BAL-GÖÇ yaratmak adına yeniden sahaya inmek zorundasınız’’

şeklinde olunca, kulaklarımı tıkamayı ve duyarsız kalmayı kendime yakıştıramadım ve 11 yıl aradan sonra ekibimle birlikte aday olarak karşınıza çıkma kararı aldık.

Ben, Bulgaristan’dan emeklilik hakkının çıktığı dönemin BAL-GÖÇ başkanı olarak anılmaktan gurur duyuyorum. Ben, dönemimde BAL-GÖÇ üye sayısını 10 binlere ulaştırmış olmaktan onur duyuyorum.

Şimdi yeniden, bu BAL-GÖÇ’ü; tüm Balkanları temsil eder hale getirmek için ekip arkadaşlarımla birlikte karşınızdayız, buradayız.

Biz göçmenler bireysel olarak her alanda başarılıyız. Bu gücümüzü birlikte kullandığımızda aşamayacağımız engel, başaramayacağımız iş yok. Ekip çalışması için her birinize ihtiyacımız var, o yüzden biz geldiğimizde BAL-GÖÇ’ün kapısı herkese açık olacak. Bunun sonucu olarak da ticarette, eğitimde, uluslararası işbirliklerinde ve bürokraside hak ettiğimiz yerde olacağız. Bu nedenle önce hep birlikte ve dayanışma içinde; birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için anlayışıyla hareket edeceğiz; çünkü Balkan insanı olmayan bir Türkiye, bir ayağı eksik Türkiye’dir. Oysa biz güçlü Türkiye’den yanayız. Doğal olarak bunun mücadelesini hem kendimiz hem de ülkemiz için sonuna kadar vereceğiz.

Gelelim hedeflerimize ulaşmak için gerçekleştirmeyi planladığımız projelerimize:

• Teknoloji bir gerekliliktir. Bugüne kadar eksik kalmış olan BAL-GÖÇ’ün teknolojik yapısını güçlendireceğiz ki sizlerle sağlıklı bir iletişim kurabilelim,

• Dijital alt yapıyı kurmak zorundayız. Bu bizim olmazsa olmazımız. Bu bir proje değil, geç kalmış bir çağı yakalama çabasıdır,

• Biz projelerimize çoktan başladık. Her ziyaretimizde bir öğrenci için burs bağışımızı yaptık. BAL-GÖÇ bursları bizimle yeniden hayat bulacaktır,

• Sağlık, eğitim, turizm ve eğlence sektöründe BAL-GÖÇ’e özel ve ayrıcalıklı indirim kartlarını, yine sizler için hazırlayacağız,

• Festivalde eğlenirken, bayramda bayramı kutlarken, eğitimde doğru yeri ararken, sağlıkta sorun yaşarken, hukukta çözüm ararken, iş ararken, eleman ararken, ticaret yaparken yanınızda olacağız. Bu yolla hem birlikte çoğalacak, birlikte yaşayacağız hem de kültür zenginliğimizi nesilden nesile aktaracağız,

• 7’den 70’e tüm Balkan insanını, BAL-GÖÇ’de buluşturmak için geliyoruz,

• Üreten ve ticaret yapan iş insanımızı, esnafımızı; camiamız içinde birbiriyle tanıştırıp, Balkanlar ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerde köprü olmayı sağlayacağız,

• Sağlık komisyonundaki üyelerimiz ile birlikte; soydaşlarımızın ihtiyaç duyulan her türlü sağlık sorununa çözüm üretilmesinde yol gösterici olacağız,

• Çifte vatandaş olmak isteyenlere, ücretsiz hukuk danışmanlığı vereceğiz,

• Yurt dışında üniversite okumuş Balkan öğrencilerinin denklik problemlerine çözüm üreteceğiz,

• Erasmus ve diğer AB projelerimizle, dünyanın neresinde olursa olsun tüm gençlerimizle köprü kuracağız,

• Üretenler, esnafımız, sanayicimiz, tacirimiz Balkanlar'a açılmak isterse ekip olarak yanınızda olacağız,

• Bütün bunları yapmak için hukuksal ve örgütsel yapımızı yeniden oluşturup, başta Balkan ülkelerindeki başkentler olmak üzere, hızla şubeleşip/irtibat büroları açıp; bu ofisler aracılığıyla yol gösterici danışmanlık hizmetleri vereceğiz,

• İkinci aşamada, bu ofisler yerelde ve soydaşlarımızın olduğu her yerde olacaktır,

• İnsanımızın birlikte üreteceği, eğleneceği, bilgileneceği, danışacağı, paylaşacağı, kısacası birlikte çoğalacağı bir sistem vaat ediyoruz.

Kısacası;

• Sorunları biliyoruz,

• İstekleri biliyoruz,

• Çözümler üretiyoruz.

Şunu söylemek istiyorum ki :

Türkmeni, Boşnağı, Arnavutu, Pomağı, yaşlısı, genci, çocuğu, kadını, erkeği, engellisi hepsi bizim insanımızdır. Hepsini kapsayacak çalışmalar yapmak, çözümcül, barışçıl olmak, şeffaf bir yönetim tarzıyla hemşerimiz, önderimiz Atatürk’ün ilkeleri çerçevesinde; ahlaklı ve onurlu bir yönetim olmaya talibiz.

Yeni dönemde BAL-GÖÇ, daha genç, daha dinamik, daha üretken, daha eşitlikçi yaklaşımda bulunan bir sivil toplum kuruluşu olacaktır, Yeni dönemde BAL-GÖÇ, günümüz koşularına uygun olarak sorun değil, proje odaklı faaliyetleriyle farkındalık yaratan bir sivil toplum kuruluşu olacaktır. 

Yeni dönemde BAL-GÖÇ, sadece Bulgaristan'a değil, tüm Balkanlar'a hitap eden, yöre derneklerini kucaklayan, tüm Balkan dernekleri ile iş ve eylem birliği sağlayan, daha demokratik ve katılımcı bir sivil toplum kuruluşu olacaktır. Malumunuz, yarıda kalmış, daha doğrusu bilinçli bir şekilde yarıda bırakılmış bir kongre yaşadık, ne yazık ki yaşattırıldık.

13 Mart gününün öncesi ve sonrası; derneğimizin, tek ve değişmeyecek söz sahibi olgusu olan tabanımıza karşı yapılan bir saygısızlıktır. Bu süreç için çok konuşmak istemiyorum. Sanılmasın ki konuşmaktan kaçıyoruz, sanılmasın ki bu süreçte derneğimize yaşatılan çirkinlikleri sineye çekiyoruz.

Yaşatılan sürecin derneğimizin marka değerine zarar verdiği gerçeği açıkça ortadır. Açıkça görülen ve asla değiştirilmeyecek bir gerçek daha vardır. Bu gerçek, tüm kirli manipülasyonlara karşın, sadece ve sadece derneğimizi tekrardan, ülkemizin ve Balkanlar'ın en önemli sivil inisiyatifi haline getirmek için burada aday olarak karşınızda olduğumuzdur.

Bunları söylerken vicdanen oldukça rahatım, ayrıca sürecin olumsuzluğuna rağmen gururluyum. Gururluyum çünkü, bu konuşmayı yaparken arkamda güvendiğim, sırtımı dayadığım ne bir gerçek ne de bir tüzel kişilik var. Gururluyum çünkü, arkamda bu yola çıkarken kol kola yürüdüğüm ve bu derneğin tek söz sahibi olan samimi tabanımız var.

Hiç merak edilmesin ki; yeni dönemde BAL-GÖÇ, Atatürk ilke ve devrimlerine gönülden bağlı, Balkanlar'da yaşayan bütün toplumların huzur ve refahı için çalışan, eski günlerinde olduğu gibi Bursa'nın en büyük sivil toplum kuruluşu olacaktır.

Sevgili dostlar, daha güçlü ve daha etkili bir toplum yaratmak için elimizden geleni yapacağız; çünkü güçlü Türkiye’nin yolu buradan geçmektedir.

Unutmayın; Mustafa Kemal Atatürk’ün “Muhacir diye küçümsenenler, tarihin yazdığı savaşlarda en geriye kalanlar, yani düşmanla sonuna kadar dövüşenler, çekilen ordunun ricat hatlarını sağlamak için kendilerini feda edenler ve düşman karşısında kaçmak, çekilmek nedir bilmeyenlerdir.

MUHACİRLER, KAYBEDİLMİŞ TOPRAKLARIMIZIN AZİZ HATIRALARIDIR.”

sözünde de dediği üzere korkusuz, cesur ve imkânsızı başaran insanlarız; biz başaracağız, birlikte başaracağız.

Şu anda burada yaklaşık 3 bin aktif üye ile kongre süreci yaşarken, hedefimiz; dönemimiz sonunda 30 bin aktif üyesi olan, güçlü ve etkin bir BAL- GÖÇ yaratabilmektir.

Bugün yeniden buraya gelerek derneğimiz için emek veren, vakit ayıran sizlere, sevgi ve saygılarımla yürekten teşekkür ediyor; kongremizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sağ olun.

03 Temmuz 2022

Prof. Dr. Emin BALKAN

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN