Bulgaristan, 2 Ekim'de yine genel seçimlere gidiyor. İki yılda dördüncü genel seçim. Atadığı teknokrat hükümetin aracılığı ile yine Rumen Radev'in kontrolünde gidilecek bir genel seçim. Rumen Radev, Bulgaristan Cumhurbaşkanı. Bulgaristan Parlamenter sistem ile yönetilen bir ülke. Yani Cumhurbaşkanı makamı, icra makamı olmayan sembolik bir makam. Ama iki yıl içinde peş peşe gidilen seçimlerde en önemli aktör konumunda olan kişi Cumhurbaşkanıydı.
Bundan dolayı siyaset kurumuna fazlasıyla müdahil oldu. Atadığı geçici hükümetler aracılığı ile seçim sonuçlarına da fazlasıyla etki etti. Aslında bu kadar fazla seçime rağmen, bir türlü siyasette istikrarın yakalanamamış olması siyasal rejimin tıkandığı anlamını taşıyor. Parlamenter rejimin artık yetersiz kaldığını gösteriyor. Ortaya çıkan bu tablo Cumhurbaşkanı Radev'in sistem değişikliği, yani parlamenter sistem yerine başkanlık sistemine geçiş konusunda iştahını kabartıyor. Bundan dolayı, yapılan seçimlerden hükümet kurulmasına uygun sonuç çıkması onun işine gelmiyor. Böyle bir sonucun çıkmaması için enstrüman olarak atadığı geçici hükümetleri çok iyi kullanıyor.
Nitekim, 2 Ekim seçimlerinden de istikrar çıkmayacağını şimdiden söyleyelim ve ilk baharda yeni bir seçim yapılması kuvvetli ihtimaldir...
Oradan da aynı tablonun çıkmasını sağlayarak, sistem tıkandı diyerek bir sonraki adım başkanlık sistemini gündeme getirecek. Radev'in hedeflediği niyeti ile ilgili stratejisi bu. Bunun alt yapısını şimdiden oluşturmak için kamuoyunda bunun tartışılmasını ve insanların bu fikre alıştırması amacıyla olağan şüpheli İTN partisi lideri Trifonov'u kullanıyor.
Ne diyor Trifonov? Başkanlık sistemi için referandum yapılması için girişimlerde bulunacağım diyor. Hangi Trifonov? Bu kadar fazla seçim yapılmasının sebebi olan kişi. Statükoyu bitirmeye geliyoruz diye milleti kandıran İTN partisinin lideri. Bunlar güya statükoya karşı mücadele edeceğiz ayaklarına statükoya karşı oluşan cephenin yanında koalisyona girdiler; ama partinin başkanı Trifonov tam da bu statükoya kendini sattığı ortaya çıktı.
Kıssadan hissedeki hikaye misali. Hırsızın; "Hırsızı yakalayın!" diye sesi en gür çıkandır. Ancak bu durumun ortaya çıkması uzun sürmedi. Kimin uşaklığını yaptığını beş dakikada belli etti. İyi de oldu. Bunun daha geçen yıl yapılan ikinci, 11 Temmuz seçimlerinden sonra ne olduğunu anlamış ve uyarılarda bulunmuştuk. Nitekim, 14 Kasım seçimlerinde yerle bir oldu. 2 Ekim'de yapılacak seçimlerde daha da kötü sonuç alacak.
Sonuç olarak bir ay sonra yapılacak seçimlerden de istikrar çıkmaz ve ilk baharda bir seçim daha yapılır. Bu kaotik ortamdan en çok memnun olan kim olduğunu yazdık; çünkü onun niyeti Bulgaristan'a başkanlık sistemini getirmektir. Bundan dolayı öyle geçici hükümetler atıyor ki siyaset daha da tıkansın. Amacı, Bulgar halkına mevcut sistem ile işler yürümüyor dedirtmek. Bundan öte, sistem değişikliğini onun arkasında duran güçler istiyor.
Aynı güçler statüko partilerini de temizlemek istiyor siyaset arenasından, ki temizleyecekler de. Bu statüko partileri kimler olduğunu söylemeye gerek yok.
Öte yandan bizim buradaki karar vericiler, bazı yerleri destekleyerek nasıl boş işler peşinde koştukları da ortaya çıkacak; ama bu konular ayrı yazı konuları. İleride bu konularda ayrıca yazarız. Önce söylediklerimizin yaşanmasını bekleyelim...
