Lütvi Mestan'ın başındaki Demokles kılıcı

 

***

Bulgar isimlerini hala değiştirmeyene genetiği bozuklar

______________________________________________________________________

Corona aşısının ilk onayını alan ve dünya çapında en kabul gören aşıyı üreten şirketin sahipleri Türk. Uğur Şahin ve Özlem Türeci. Önceki gün onlara Almanya'nın en önemli ödüllerinden olan liyakat nişanı verildi. Kime verildi? İki Türk'e Nerede? Almanya'da. Almanya neresi? Irkçılığın merkezlerinden biri, nazizmin doğduğu ülke. Buna rağmen bu üstün başarı nişanı tam da bu ülkede verildi. Demek ki neymiş bazı kanı bozukların ileri sürdükleri bahaneler doğru değilmiş. Yani Avrupa'da Türk isimleri ile olunca iş bulamıyorlarmış da, art niyetli davranılıyormuş gibi gerekçeler doğru değilmiş. Adamlar kişileri liyakatine, başarısına göre değerlendiriyormuş pasaportlarında yazan isimlerine göre değil. (Burada bazı kişilerin özel sebeplerden dolayı isimlerini geri almalarına engel durumlar olduğundan onları ayrı tutmak lazım o ayrı.) Kaldı ki velev ki Türk isimlere art niyetli davranılıyor. Yav insan kendi soyundan utanır, çekinir mi ya? Birçok insanımız bu isimleri için her türlü baskılara zulümlere maruz kaldığı, hapislerde yatıp sağlıklarını, hata hayatlarını kaybettikleri gerçekler ortadayken birileri kalkıp yok iyi gözle bakılmıyormuş da ondan Bulgar isimlerini bıraktıkları bahanesini ileri sürmek soyunu inkar etmektir. Soyunu inkar edenlere de ne söylendiği belli - Soysuz.

***

Soysuzluk bazılarının soyundan gelir

_____________________________________________________________________

Konu önemli. Bundan dolayı daha ayrıntılı yazmak için bu konuyu haftaya bırakacağız. Bu hafta gündem fazlasıyla yoğun ve konular fazla. Önümüzdeki hafta soydan bahseden ama ömürleri boyunca bir baltaya sap olamamış, beş para etmez koyun beyinli bazı bayan kanı bozuklardan ve örnek gösterdikleri kendileri gibi soysuzlardan bahsedeceğiz. Birilerin elde ettiği makamlar soydan değil, soysuzluktan yani onun bunun önüne yatmaktan geldiğini ayrıntılı olarak yazacağız.

***

DPS'de panik ve telaş devam ediyor

_____________________________________________________________________

DOST partisi kurulmasıyla beraber DPS seçmeninin yarısını kaybetmişti. Bu kayıpların bir kısmını binbir türlü zorluk ve avantayla telafi etmiş olsa da eski desteğe ulaşamamakla kalmadı mevcutları muhafaza etmekte ciddi sıkıntılar çekiyor. Bunun farkında olan parti yönetimi hasarı azaltmak için var gücüyle mücadele ediyor. Ancak bu gayretler içinde çok büyük hatalar da yapıyor. Önce ülkemize parti üst yöneticileri ve belediye başkanlarından oluşan peş peşe heyetler gönderdi. Bu kadar sık aralıklarla adam göndermeleri seçimler öncesi işlerin iyi gitmediği algısı oluşturdu seçmende. En son da Kırcaali gibi stratejik bir yerde son gece listelerde değişikliğe gidip oralara partinin ağır toplarını koymaları seçmenin zihninde DPS'nin ne denli korku ve panik içinde olduğu izlenimini bıraktı. Bu hayatta ; "Hakikat gerçek olan değil, akılda kalandır" Bu slogan reklamcıların adeta anayasasıdır. Ve bu seçim sürecinde seçmenin aklında kalacak olan DPS parti yöneticilerinin panik ve korku içinde hareket ettikleri olacak. Daha önce de yazdık: Bu seçimlerde de son gece birileri kapı kapı dolaşıp yine oy devşirme gayretleri içine girecek. Tek farkla Ellerindeki çantalar çok daha büyük olacak. Bu durum eski oy oranlarına ulaşılmasını sağlayamayacak olsa da oyları bir miktar arttırabilir. Ama taşıma suyla değirmen bir yere kadar döner. Artık inanarak ve güvenerek destek veren yok. Ve bu olmadığında da hiç kimsenin ayakta kalması mümkün değildir. Yani çanlar birileri için her geçen gün daha yüksek sesle çalmaya devam edecek.

***

Lütvi Mestan'ın başındaki Demokles kılıcı

______________________________________________________________________

DOST partisi kurulduğundan beri bir çok taşı yerinden oynattı, birçok odağın hesaplarını alt üst etti. Çünkü DOST sistem partisi değildi. Yani bu odakların kontrolünde olan bir oluşum değildi. Bundan dolayı kurulduğundan itibaren her türlü enstrüman ile üzerine saldırdılar. Mestan'ın kazası bunların ellerine koz vermiş oldu. Kazayla ilgili davasının seçimlerin hemen ertesine ertelenmesi tesadüf değildir. Belli ki ona bir şeyler dayatılmış. Bazı odakların suyundan giderse beraat edecek. Gitmezse mahküm edilecek. Peki dayatılan nedir?

***

Demokratik Bulgaristan ( Demokratiçna Bılgariya ) ittifakının Kırcaali'deki aday listesinde birinci sıraya konulan bayan neyin ıspatı olmuştur

______________________________________________________________________

DPS'nin arkasındaki odaklar şunu net olarak gördü:

Oradan kopan kitle, ufak tefek istisnalar hariç, artık geri dönmeyecek.

Bundan dolayı ayrılan kitleyi yine kendi kontrolleri altında tutmak için, DOST gibi kontrol dışı oluşumlara gitmesinler diye, güya DPS'ye karşı olan oluşumlar kuracaklarını ve kopanları oralarda toplamak isteyeceklerini birçok defa yazmıştık. Ki gelişmeler bizi fazlasıyla haklı çıkarmakta.

Dikme ve saz arkadaşları bu organizasyonun bir parçası oldukları çabuk deşifre edildiklerinden ait oldukları yere, yani o sistemin bir parçası olan GERB'e, giderek bunu zaten ispatladılar.

Burada asıl tehlike ve DOST'u bitirme hamlelerinin bir adımı olan başka bir ayrıntıya dikkat etmek lazım. DOST'un ittifak görüşmeleri yürüttüğü Demokratik Bulgaristan simli partinin Kırcaali listesinde ilk sıraya koyduğu bayan aday tam bir tuzaktır.

DOST'a gönül vermiş olanlar bu tuzağa düşmemeleri gerekiyor.

Bu bayanı listenin ilk sırasına koyulmasını dayatan kimler olduğunu yani hangi general olduğunu çok net biliyoruz. Bu bayanın Türk ve Müslüman düşmanı olduğunu, Moskova'da yıllarca eğitim aldığını yani kim olduğunu çok iyi biliriz. Yani bu bayan DPS dışındakileri yine kendi kontrolleri altına alma projesinin bir parçasıdır.

***

DOST'a kurulan tuzak

______________________________________________

Bu Türk düşmanı olan bayanın ilk sırada bulunduğu listeye destek vermek DPS'ye destek vermekten zerre farkı yoktur. Buraya destek vermek bu güne kadar savunulan her şeye ihanet etmek demektir. Buraya destek verenler her şeyden öte kendine ihanet etmiş olacaklardir. Üçüncü ve beşinci sıraya kamuflaj olarak yazılan kişiler bu gerçeği değiştirmez. Kırcaali'den bunların vekil çıkarma şansı hiç yok. Ama velev ki gökten taş yağdı, yani çok çok ekstrem bir durum oldu ve bir kişi seçildi. Seçilen kim olacak? Bahsettiğimiz Türk ve din düşmanı bu bayan.

O zaman ne denilecek? Hani siz DPS'ye karşıydınız? Yine aynı zihniyette , hatta onlardan on misli daha aşırı olanına oy verdiniz. Yıllarca verilen mücadele elde edilmiş itibar yerle bir olmayacak mı? Güdülen dava boşa çıkmış olmayacak mı? Bu hamle DOST'u bitirmek için yapılan bir hamle. Diğer bölgelerde isimlere bakılarak, bu soyunu inkar eden bayan gibi kişiler yoksa ayrıca değerlendirilebilir o ayrı. Ama Kırcaali'de destek vermek apaçık bir ihanet olur. Genel başkan baskı altına alınmıştır. Önünde başka seçenek olmadığından bazı adımlar atmak zorunda kalmış olabilir ama bu davaya başkoymuş kişiler bu oyunlara gelmemeli.

Burada Demokratik Bulgaristan liderleri de inanılmaz hata yaptılar. Bazı odakların dayatması ile bu bayanı ilk sıraya koyarak. Bunlar güya DPS'ye karşı ama sapına kadar aynı zihniyette olan birini liste başı yaptılar. Bu durum onlara destek yerine daha çok oy kaybetmelerine sebep olacağını anlayamamışlar. Çünkü zaten orijinali,yani DPS, varken neden taktirine oy versinler ki. Bu düşüncede olanlar gidip zaten oyunu DPS'ye veriyor neden buraya versinler ki.

DPS'ye karşı olan kitle aptal değil. Oynanan oyunun farkında ve buraya destek vermez. Yani DOST'a oynanmak istenen oyun tutmaz. Buralarda bu oyunu kuranlardan çok daha zeki insanlar olduğunu daha önce defalarca yazdık. DOST'un geleceği mi? Kimse merak etmesin! DOST'a bir şey olmaz. Çünkü dedik defalarca DOST partiden çok öte bir şeydir. DOST bir harekettir! DOST bir semboldür! DOST soydaşlarımızın hak ve özgürlük simgesidir. Şimdi üzerinde ölü toprağı olması kimseyi yanıltmasın. Elbet bir gün bu ölü toprağı üzerinden atacaktır ve o gün geldiğinde önünde durabilecek bir güç de olmayacaktır...

[email protected]