Op. Dr. Gürçay CEM

DOST VE PANDORA'NIN AÇILAN KUTUSU

Op. Dr. Gürçay CEM

DOST VE PANDORA'NIN AÇILAN KUTUSU

Soydaşlarımızın haklarını koruma ana misyonu ile kurulan DOST Partisi, geçen hafta sonu yapılan MYK toplantısında tarihi bir karar almıştır. Bu toplantıda, anayasal hakkımız olmasına rağmen, yıllarca geçiştirilen ve bir türlü gündeme alınmayan, Bulgaristan'daki Türk nüfusun statüsü konusunda girişimlerde bulunma kararı alınmıştır.

Her ne kadar Bulgaristan'da faaliyet gösteren diğer partiler gibi, önceliği bu ülkenin anayasa ve kanunlarına uygun olarak, ülke çıkarlarını ve toplumun refahını yükseltme gayretleri olsa da, en önemli görevlerinden biri oradaki kardeşlerimizin haklarını savunmaktır.

Damarlarında Türk ve Müslüman kanı taşıyan hiç kimse yoktur ki, öz soydaşlarımızın bulunduğu ülkelerde, onlara azınlık statüsü kazandırılmasını istemesin. Bu ülkeler arasında Bulgaristan ilk sıralara dahildir.

Ancak bu durum önemli olduğu kadar, son derece ciddi bir konudur. Bundan dolayı, bu yönde adımlar atılmadan önce, konu her yönden çok dikkatli değerlendirilmeli. Aslında bu konunun gündeme gelmesi yeni bir mevzu da değil. DOST Partisi kurulduğundan beri, değişik şahıslar tarafından zaman zaman ortaya atılmıştır.

Ama daha o zamanlar konuyla alakalı bazı uyarılarda bulunmuştuk. Bu uyarılarımızdan biri, 14.02.2018 tarihli, "Azınlık konusu ayaklar altına alınacak konu değildir" başlıklı yazımızdır. Bu yazımızda özetle;

Konunun çok yönlü olarak ele alınmasını, bunun ülkemizi de ilgilendiren boyutu, çok fazla denklem barındıran bir olay olduğunu, kapsamlı istişareler sonrası oluşacak ortak akıl ile hareket edilmesi gerektiğini vurgulamıştık. Her şeyden öte, bu konu o kadar ciddidir ki, yıllarca bunun gündeme gelmemesi için elinden geleni yapanların eline koz geçmemesi için, böyle bir teşebbüsün alt yapısı ve örgütlenmesi çok iyi hazırlanarak girişilmesi gereken bir teşebbüs olmalı, çünkü başarısız olma gibi durumlar ortaya çıkabilir.

Azınlıklar konusu, bir iki yazı ile geçiştirilemeyecek kadar önemlidir ve bununla alakalı yazılarımız devam edecektir. Ancak şu kesin ki, DOST Partisi çok stratejik bir hamle yapmıştır.

Bu hamle soydaşımızın nezdinde büyük heyecan yarattığı kesin ama en çok bugüne kadar bizim insanımızı temsil ettiği iddiası ile faaliyet gösteren eski partiyi açmaza sokacaktır. Tam da azınlık statüsü gibi varlığımızı garanti altına alan teşebbüslerde öncülük etmesi için kurulan ve bundan dolayı destek gören eski parti, bu hamle karşısında çok ciddi sıkıntılar içine gireceği kesin.

Bir yandan himayesi altında bulundukları tanıdık merkez nezdinde, böyle bir girişimi destekleme ihtimalleri yoktur, diğer yandan temel seçmen kitlesi olan ve temsil ettikleri iddiasında bulundukları soydaşlarımız, yıllardan beri azınlık statüsü ve ana dilde eğitim gibi konularda somut adım atılması beklentisi içinde olduklarından dolayı, gözler malum partiye çevrilmiş durumda ve bu hamle karşısında onların alacağı pozisyon merakla beklenmekte.

Özellikle bu yıl yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri ve son baharda yerel seçimler öncesi ciddi bir açmaza sürüklendikleri apaçık ortada. Bundan dolayı azınlıklar konusunun içeriği itibarıyla önemli olduğu kadar, gündeme getirilme zamanlaması da iyi ayarlanmalıydı ve bu açıdan da bakıldığında, DOST'un bu hamlesi karşı taraf için bitirici olmuştur.

Ama bu eski parti yöneticilerini, kendilerinden daha büyük stratejik bir zekaya sahip insanların varlığı hususunda birçok defa onları uyarmıştık. Sonuç olarak, artık azınlık statümüz konusu bir defa daha geri dönmemek üzere ortaya atılmıştır ve bu aşamadan sonra bu yoldan geri dönülmeyecektir.

Eski parti ve onları himaye edenler için artık "Pandora'nın kutusu" açılmıştır...

Yazarın Diğer Yazıları