Bu süreçte kimin kaç paralık olduğunu gördük - Op. Dr. Gürçay CEM

Bu süreçte kimin kaç paralık olduğunu gördük


Bulgaristan'daki Türklerin bölünmesi son derece hayırlara vesile olacaktır.

Bu cümlemize birçok kişi hemen reaksiyon verip eleştirebilir ama biz ne dediğimizi çok iyi biliyoruz.

Şu an için, bu sözler değişik yorumlara sebep olabilir, ancak yakın gelecekte ne demek istediğimiz çok daha net anlaşılacaktır.

Özellikle son beş yıl içinde, soydaşlarımız arasında yaşanan bütün ayrışmalar, her ne kadar bunları bazıları doğru bulmasa da, son derece büyük hayırlara vesile olacaktır.

Bu ayrışma ileride çok daha güçlü bir beraberliğe vesile olacaktır ama bu defa bu beraberlik insanlarımızın kendi isteği ve iradesi ile tesis edilecektir.

Şu anki malüm partinin yönetici kadrosunun, bazı Bulgaristan kurumları tarafından ayarlanan çakma kahraman ve sözde hak ve özgürlük savaşçılarından oluştuğu gibi değil. Yeni oluşacak birliktelik milletimizin bağrına bastığı, gerçekten mücadeleci şahsiyetlerden oluşacaktır.

Ayrıca son yıllarda yaşanan bu ayrışma, şunun için de son derece hayırlı olmuştur.

Bu süreçte herkes kimin kaç paralık olduğunu görmüştür.

Kimler kimlerin uşaklığını yaptığını;

kimler yıllarca kahraman diye milletimize yutturulduğunu;

kimler birkaç bira için kucaktan kucağa dolaştığını;

kimler menfaat için güya soydaşlarımıza hizmet ediyor gibi görünüp de aslında onların aleyhine faaliyette bulunduğunu;

hangi bürokrat ve görevliler kimlere hizmet ettiği kabak gibi ortaya çıkmıştır...

Herkes kimin ciğeri kaç paralık olduğunu gördü. Burada, değişik sebeplerle bunlara destek vermek zorunda bırakılan insanımızı ayrı tutmak lazım. Şu veya bu sebepten dolayı, her türlü şantaj ve baskı ile kendilerine destek vermeye zorlanan azımsanmayacak insanımızın olduğunu çok iyi biliyoruz.

Bu insanımızı bu oligarşik yapıdan ve çıkar çemberlerinden ayrı tutmak lazım.

Evet, bu ayrışma çok daha güçlü bir örgüt kurulmasına sebep olacaktır ama bu örgüt yukarıda bahsettiğimiz gibi, tamamen soydaşlarımızın kendi iradesi ve isteği ile kurulacaktır. Amacına da uygun faaliyet gösterecektir.Bizim toplumun çıkarlarını, kimliğini ve varlığını korumaya, kendine misyon edinecektir.

Yani şu anda yaşanan bu ayrışmayı kimse bölünme gibi görmesin. Tam tersine, bizden gibi görünüp bizden olmayanların temizlenmesine, genetiği bozuk olanların ayıklanmasına, gerçekten soydaşlarımızın menfaatini ve çıkarlarını gözetleyenlerden oluşan, çok daha güçlü temeller üzerine kurulmuş bir birleşme olacaktır.

Kaostan yeni düzen doğar. Önce fırtına kopmalı ki, kimin ne olduğu, neyin ne olduğu iyice çıksın ortaya. Ve fırtına geçtiğinde, her şeyin yerli yerinde olduğunu göreceğiz.

Bu bölünmelerden ve ayrışmalardan büyük hayırlar çıkacaktır, kimse merak etmesin.

***
ARAMIZDAKİ "BULGARLAR" VE NEWTON'NUN ÜÇÜNCÜ YASASI

Her kavimde vardır bunlardan. Para ve menfaat için anasını bile satan soysuzlar. Maalesef, bizim aramızda da var bunlardan. Tam da bu tür itler, totaliter dönemde rejimin yapmadığı zulümleri insanımıza bunlar yapmıştır. Bunların iftira ve gammazlamaları sonucunda birçok insanımız kovuşturmaya maruz kalmış, birçoğu da hapislere atılarak değişik işkenceler görmüşlerdir.

O zamanki rejim, bunları iyi kullanmıştı ama günümüzde de aynı rejimin artıkları, aynı bu tür soysuzları kullanmaya devam ediyor. Birçoğu Bulgaristan'da kalmış ama bunlardan bazıları da Türkiye'ye göç etmiştir.

Bizim toplumun aleyhine olan bir takım sinsi çalışmalara, burada da aynen devam etmekteler. Hatta, bazıları STK'larımıza sızıp, faaliyetlerini buralarda yürütmeye devam etmekte.

Bulgaristan ve bazı Balkan ülkeleri, Trakya, Ege ve Marmara bölgelerimizdeki nüfusumuzun üzerinde, kendine hizmet eden bu tür soysuzlar aracılığı ile kendi amellerine yönelik bazı faaliyetler yürütme gayretinde oldukları konusunda birkaç yıl öncesi bazı yazılar yazmıştık. Özellikle Pomak nüfusun üzerine yoğunlaşarak bunların üzerinden bazı oyunlar oynama peşinde olduklarını belirtmiştik.

Bu işlerin içinde bazı STK başkan ve yöneticileri de var. Bu dümenleri çevirenler, bunlardan kimsenin haberi yok sanıyorlar.

Ama günün birine önlerine hesap konulunca, başlayacaklar ağlayıp ve sızlamaya;

biz bilmiyorduk da;

olayların perde arkası böyle olduğundan haberimiz yoktu da;

bizi kandırmışlar da;

biz bu tür faaliyetleri kültürel etkinlikler zannediyorduk gibi saçma sapan bahane uydurma gayretleri içine gireceklerdir.

Neyi bilmiyordun? Kim kandırdı? Parayı alırken, gidip Bulgaristan'da laylaylom yiyip içip, ince işlerin peşinde keyif çatarken iyiydi mi? Kara gözün için mi sana paralar verip, yiyip içirdiler?

Ama bazı devletlerin ülkemize yönelik bu gayretleri nafile gayretlerdir. Bu tür yaklaşımlar Nüton'un üçüncü yasasını - "Her kuvvete karşılık her zaman eşit ve ters bir tepki kuvveti vardır"- tetiklemekten başka bir işe yaramayacaktır.

Ne demek istediğimizi arif olan anlar...

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!