Tabii ki, bir de DPS olayı var!
DPS'yi çok uyarmıştık, aynı şeyleri tekrar tekrar yaparak bir sonuç elde etmesi mümkün değil diye.
Onlarla hiç kimse koalisyon kurmak istemeyecek. Kendilerine en yakın olan ve her ikisi de statüko partileri olarak anılan GERB bile bunu yapmayacak.
Yani, burada bu yönde yürütülen propaganda; DPS yüksek oy alırsa ve fazla milletvekili çıkarırsa hükümet ortağı olma ihtimali daha yüksek ve kilit parti konumuna geleceği ajitasyonu seçmeni gaza getirmekten başka bir şey değil.
Diğer partiler DPS ile ortaklık yapmaz; çünkü çok net biliyorlar ki, böyle bir ortaklık, kendi seçmenleri nezdinde tepkilere sebep olacak.
Yazılarımızı takip edenler fark etmiştir. Bulgaristan'daki seçim sürecinde, seçimler hakkında ne lehte ne aleyhte hiç bir şey yazmadık. Hiçbir şey yazmadık ki, bazı şeyler çok daha net ve herkesin anlayacağı şekilde anlaşılabilsin...
Bu seçimlerde de, DPS bütün imkanlarını ve enstrümanlarını mobilize etmesine rağmen, yine yerinde saydı.
Ama bunun böyle olacağını anlatmaya çalışmaktan dilimizde tüy bitti. Defalarca yazdık, DPS, birlik istiyorsa izlediği yöntem ile bunu başarmasının mümkün olmadığını. Partiden kopan 2/3 gibi muazzam soydaş kitlemiz oraya geri dönmeyeceğini, dönmek bir yana, her geçen gün daha da fazla kopmalar yaşanacağını anlattık durduk...
Bunun böyle olacağını birkaç ay önce ziyaret ettiğimiz Ankara'daki üst düzey karar vericilere de rapor halinde sunduk...
DPS'nin, bu anlayışı ile kopanların geri dönmeleri mümkün olmadığını, yapılması gerekenleri çözüm önerileriyle birlikte kendilerine sunduk. Yani, buradaki yetkili mercilerin çabalarının ne kadar yoğun olursa olsun başarılı olunmayacağını anlattık.
Sonucu hep beraber görüyoruz.
DPS, samimi olarak birlik istiyorsa, artık izlediği bu anlayıştan vazgeçmeli, yoksa destek kaybetmeye devam edecektir...
DPS, samimi olarak birlik istiyorsa, partiden kopan kitlenin temsilcileri ile oturup, bunu açık açık konuşmalı.
Artık DPS yönetimi, teker teker karşıtlarını, kendilerine dahil etme stratejileri başarılı olmayacağını anlamalı.
Bu yöntemin işe yaramayacağını da yazdık birçok kez.
Bu şekilde, anti DPS kitlesini geri getirmeleri mümkün değil.
Bu topluluğa saygı gösterip, adam gibi müzakere etmedikleri sürece, başarılı olmaları mümkün değil.
Beş seçimdir, bunu net olarak görüyoruz. Elli seçim daha geçse değişen bir şey olmayacağını anlamalıdırlar...
Einstein'in sözlerine atıfta bulunarak;
"Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuç beklemek deliliktir!" demiştik, dimi...
Tabii ki, belirttiğimiz gibi, gerçekten birliktelik isteniyorsa, bize bu seviyelerde kalmak yeterli anlayışı yoksa, ki bunun böyle olma ihtimalinin yüksek olduğunu da gerekçeleri ile beraber daha önce yazmıştık.
Yoksa kimse kimseye düşman değildir. Bilakis, kendi aramızda düşmanlığa varan ayrışmalara izin vermemeliyiz.
İşte bunu özellikle isteyen odaklar var.
Bugün fikir ayrılıkları yaşayabiliriz; ama ortak çıkarlarımız için yarın yine birlikte olmak zorunda olacağız.
Bundan dolayı geri dönüşü olmayan şekilde birbirimizi kırmaktan uzak durmamız lazım...
