Beni icra ettiğim sanatımla sevdiler

Geçen gün, eski Şumnu Türk Tiyatrosu sanatçısı Sıdka Ahmet ile birlikte çok eskilere gidip geldik. Geleceğe de göz attık...

Güzel sesi var olduğunu ilk kez sınıf öğretmeni söylemiş. Birinci sınıfta iken,  bir okul kutlaması hazırlığında, öğretmeni, "Provadan sonra kalır mısın!" - demiş... Daha sonraki günlerde, okul kutlaması esnasında, büyüklerinden öğrendiği bir iki türküyü sahnede yandırmış...

Sıdıka hanımın ne denli güzel türküler söylediği çevre köylere hemen yayılmış ve çeşitli yerlerden davetiyeler almaya başlamış. Doğduğu Köklüce'nin Terbiköy dışına ilk kez çıkmış. Yakın Podayva köyü sahnesinde taptığı sunumu hala unutamıyor. Seyircilerin alkışları ve tebrikleri hala kulaklarında çınlamakta...

Devamında diğer komşu köylere de davet edilmiş. Blu çağına girir girmez, şehir tiyatrosundan bir ekip evini ziyaret etmiş. Babası, konukları evine almış, kahve ikram ederek misafirperverliğini göstermiş. Komünist rejim esnasında, TKZS'de hayvan tüccarı olarak çalışan Ahmet baba, her ne kadar tutucu birisi olmuş olsa da, kızının tiyatroya işe başlamasını onaylamak zorunda kalmış; fakat aynı zamanda artık 14 yaşına basan kızını derhal evlendirmek de istemiş. Bu yönde bazı girişimlerde bile bulunmuş, zaten seçtiği damat adayı kızının beşek kertmesi oluyormuş. Böylece vaktinde verilen söz tutulmuş, yaşlı tüccar, bu evlendirme işiyle kızının tiyatro merağını sonlandırdım diye sevinmiş...

Oysa, daha sonra neler olmuş neler.

Değerli Sıdıka Ahmet'in, mazide kalmış çok enteresan anıları ve anlatımları var.

Babası, tiyatronun bir gösterisinden sonra kızına:

" Kızım, benim adımı ve şöhretimi tamamen mahvettin. Hayvan pazarlarına gittiğimde artık bana Tüccar Ahmet değil, bunun yerine şarkıcı Sıdıka Ahmet'in babası" diyorlar" - demiş.

14 yaşında evlenen Sıdıka hanım, kendisinden üç yaş büyük olan kocasıyla, tiyatro işini bir şekilde idare etmeye başlamış...

Bugün, Sofya Radyosu'nun arşivinde kayıtlı 200 civarında türküsü olan, bu güzide ve hala çok popüler olan sanatçımızın, şimdilerde 3 çocuğundan 27 torunu bulunmakta. Onlar beş ayrı devlette yaşamakta.

Bulgaristan'da bir Türk olarak yaşamak, güzel olduğu kadar, çok zordur...

Bugün, 76 yaşında olan değerli ses sanatçımız, tatlı sohbetimizin en sonunda şunu belirtti:

 " Ömrüm boyunca yaşanmış birçok kötü ve güzel anlarım oldu; fakat her zaman sevenlerim beni icra ettiğim sanatımla anıp durdular, demek ki etkileyici ve güzel bir sesim varmış..."

Yazarın Diğer Yazıları