Yeter be, nedir bu çektiğimiz zulüm ve çile - Mümin TOPÇU

Yeter be, nedir bu çektiğimiz zulüm ve çile


Nihayet, Başsavcı Geşev'in kellesi bugün alındı...

Geçen yaz, canla başla aynı başsavcıyı savunan bizim ikiyüzlü magistratlar, bugün kendisine bayağı acımasızca davrandılar.

Böylece memlekette, uzun yıllardır yerleşik olan uyduruk oligarşı ve mafya modelinin sonu mu geldi zannediyorsunuz? Kesinlikle hayır, efendim!

Şimdi Geşev'in koltuğuna sırada bekleyen Peşev oturacaktır.

Kırmızı ve donuk yüzlü peykler uzun kuyruk oluşturmuş ve sırasını beklemekte.

Sözüm ona yönetim modeli değişmediği müddetçe, kimse hayırlı haberler beklemesin.

Bizim canciğer cennahın tepesinde de bir takım gizliden gizliye kımıldamalar ve gruplaşmalar başlamış durumda.

Yakın zamanda bir takım domino taşları yer değiştirebilir ve akabinde gelecek olan depremin gücünü şimdiden kestirmek biraz zor.

Biraz kulağı kesik olanların bize fısıldadıklarına göre, eski lider yeni lidere kafayı takmış gibi; fakat bir de şişman adamı unutmayalım. Onun gölgesi bile bazı çevrelere yetiyor...

Şimdilik bütün bunlara biz sokak söylentisidir deyip geçelim; çünkü "perde arkası"     ( задкулисие ) henüz kan kaybetmeye başlamadı...

Fazladan sözü neden uzatalım, artık bekleyip göreceğiz...

Memleketteki insanımız ve göçmen camiasının fertleri, nereye gitseler, hangi kapıyı tıklatsalar, yığınla çözüm bekleyen problemle karşı karşıya kalmakta.

Galiba, bütün siyaset erkanımız ve STK yöneticilerimiz, bugünkü pozisyonlarını ve etkinlik alanlarını acilen gözden geçirmeliler. Herkes aslı görevlerini yeniden hatırlayıp, tüzüklerdeki yazılı ana görevleri ve hedefleri ezberleyip, sil baştan harekete geçmeliyiz...

Bu notlarımı bitirmeden, sadece çok olumsuz bulduğum bir gelişmeyi gündeme getireceğim.

Birçok ( binlerce ) kardeşimiz, memlekette emekli olma peşine düştü.

Onlardan birisi bana dert yandı.

"Omurtaklıyım. Birkaç yıl öncesi emeklilik için müracaat ettim; fakat prosedürler uzadıkça uzatıldı. Bir sürü engeller ortaya çıktı. Bazı doktor kontrolleri ve raporları için ülkenin çeşitli şehirlerine gönderildim. Varna'ya, Silistre'ye, hatta Pazarcık'a bile gönderildim. Halbuki, bütün işler sadece bizim il bazında bitirilebilirdi. Omurtak nerede, Pazarcık nerede? Bunca vatandaşımız neden bu tür işkencelere maruz bırakılmakta?"

Onlarca sorunumuzdan sadece bir tanesini aktardım; çünkü benim görevim bundan ibaret...

Gülüm, daha fazla bana oligarşiden, mafyadan, liberalizmden ve uyduruk saray muhabetlerinden filan hiç bahsetme!

Bir çifte vatandaşlık için yıllarca bekle, emeklilik için yine yıllarca koşuştur ve bekle.

Geride bıraktığımız evlerin, bahçe ve tarlaların akıbetini bir türlü öğreneme, ya da bazı yerlerde artık başkalarının üzerine tapulu olduklarını öğren ve kahrından yıkıl...

Sanmayım ki, bütün bu olumsuz gelişmelerin hesabı hiç sorulmayacak.

Yeter be, nedir bu çektiğimiz zulüm ve çile?

YAZIYI PAYLAŞ!

Yorumlar / 1

  • Nurten Güney | 29 Haziran 2023 22:53

    Türk milleti için çok üzücü durumlar maalesef

YAZARIN SON 5 YAZISI