Erzurum'u izledim bu gece ve adeta kahroldum.
Memleketin geldiği son nokta, demokrasi açısından endişe verici.
Bugün dadaşlar diyarında, kardeş kardeşi, birbirine kırdırmaya sadece an meselesi kaldı; fakat sağduyu yine galip gelmiş oldu.
Türkiye Cumhuriyeti demokrasisi, artık tam 100 yıllık ve Erzurum'da seyrettiğimiz nahoş manzara, bizim şanımıza hiç yakışmadı.
Az da olsa, hiç bir şekilde asla kardeş kanı dökülmemeliydi...
Seçimlere ramak kala, bu tür bir olay asla cereyan etmemeliydi ve seçim atmosferine kara leke olarak düşmemeliydi.
Yedi gün sonra, ülkemizde çok önemli bir seçim var.
Bir tarafta yorgun ve pes etmeyen bir iktidar, diğer tarafta ise tamamen galibiyet için kenetlenmemiş bir muhalefet görmekteyim.
Vatandaşın görevi ise şimdiden ayan beyan.
Gelecek pazar, gayet sakin ve metanetli bir şekilde gidip oylarımızı rahatlıkla sandıklara salacağız.
Anayasal vatandaşlık görevimizi, Türkiye Cumhuriyeti demokrasisinin yaşatılması ve daha da güçlenmesi için yerine getirmeye adeta mecburuz.
Bundan zaten hiç bir kuşkum yok, bizler büyük bir milletin neferleri olarak, bir takım Erzurumlu saldırganların tavrını büyük endişe ile karşılıyoruz ve sert bir biçimde kınıyoruz.
Türk ulusu, her zaman çok güçlü ve sağduyuludur.
Vatanımız zor durumlardan geçerken, bizlere kimsenin bir daha "Erzurum vakası" yaşatmaya hakkı yoktur.
Önümüzdeki günler, gerginlik ve kargaşa ortamından çok uzak geçmeli.
100 yıllık demokrasimize, kimsenin kara leke sürmesine izin veremeyiz...
Eminim, böyle de olacaktır!
Seçim günü demokrasi ve sağduyu bir daha galip gelecektir...