Kırmızı çizgilerimizi, kimseye çiğnetmeyiz! - Mümin TOPÇU

Kırmızı çizgilerimizi, kimseye çiğnetmeyiz!


Son duruma göz atayım derken başkent Sofya'da havaların puslu ve çalkantılı olduğunu gördüm.

Her ne kadar pus sözcüğü göreceli olarak büyük parçacıklardan oluşan zayıf ince bir sis için kullanılsa da, burada kastettiğim siyasi atmosferdeki pus, bayağı kalın ve siyah bulutlarla örtülü...

Bilindiği gibi, statüko veya perde arkası olarak adlandırdığımız, ülkedeki mevcut yönetim sistemi yıllardır devam etmekte. Onun için ne zaman çöktü çökecek demiş olsak, karşımıza daha güçlü bir şekilde çıkmakta; çünkü sistem bir şekilde çökerse, edindikleri ( daha doğrusu çaldıkları) varlıklar elden gidecek, hatta, hapis damına boylayanlar bile olabilir.

Bu konularda birçok defa kelam ettik, bundan dolayı şimdi sadece son gelişmelere odaklanalım.

Malum Borisov - Peevski tandemi gündemden hiç düşmüyor, bugünlerde onlar koyu birer Euro-Atlantic görüşlü siyasetçi ve ağababaları Ruslara sırt çevirmiş durumdalar; fakat bunlara hiç güven olmaz, bakmışsınız yarınki gün dümeni başka yöne kıvırmışlar. Bugünlerde nedense düşürülen Rus uçaklarına karşı çıkmıyorlar. Siz anladınız ne demek istediğimi. Galiba, bir tek Mestan kaybetti...

Anormal bir hükümet kurgusu oluşturuldu. Adını "sglobka" ( toplama) koydular ve bu "sglobka" her an paramparça olabilir; fakat nedense bir türlü dağılmıyor işte, çünkü dağılırsa statükonun sonu da gelebilir.

Ne idüğü belirsizlerin "sglobkası" her ne kadar Euro-Atlantic değerler narası atsa da, bunların çoğu genelde pis işleriyle anılmakta.

Ortada tam bir iki yüzlülük varoluşu dolaşmakta.

Bizim cenaha gelince, geçenlerde DPS'nin tepesindekiler, bizler Türklere, Türkiye'ye, hatta Atatürk'e karşı bile daha ılımlı ve ölçülü davranılmasını istiyoruz diye çalım atmaya kalkışmadılar mı?

 Bir sözle kendilerini bambaşka bir gezegenin insanları olarak görmeye alışmışlar bunlar; fakat bir bakıyorsun, hepsi bizim kardeşimiz oluyor. Yani, özbeöz Türk evlatları.

Burada beni diğer etnoslar veya gönüllü şekilde, kendi kimlik aidiyetinden vazgeçenler asla alakadar etmemekte...

Bizim kırmızı çizgilerimizi çiğnemeye yeltenenlerin bir tumba has adamı, geçenlerde Balıkesir'e dökülüvermişler, buradaki çanak tutanları da kendilerini yalnız bırakmamışlar. Ne de olsa ortamı, başkent Sofya'dan gelecek olan para kokusu bir kere sarmış durumda...

Pustan ve kara bulutlardan bahsederken şunu da belirtelim.

Siyasi arenada, daha doğrusu siyasi televolede hiçbir şey gizli kalmıyor.

Bütün gelişmeler yakından takip ediliyor. Aramızdaki çürük elmalar sepete atılıyor. Gerçi bunlar işporta pazarında bile beş kuruş etmez...

Bir de, bakmayın siz, Mustafa devrinden sonra, Sofya'daki diplomatik misyonumuzun suskunluğuna.

Kırmızı çizgilerimizi, kimseciklere çiğnetmeyiz!

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI