Her yer kırık yumurtaya boyandı, yüzlerce yumurta sarısı ve akı birbirine karıştı.
Ama karışmamalıydı, etraf pis kokularla boğuşmamalıydı...
Bu daha ilk başından belliydi, bir kere Rus ve Bulgar istihbaratlarının uzun soluklu bir planına alet edilmiştik.
Azınlık topluluğumuzun üzerinden bütün Bulgaristan devletinin geleceği çizilmişti.
Ne denli vahim ve korkunç bir ateşin içine atıldığımızı henüz tamamen kavramış bile değiliz.
Geçenlerde tıka basa otobüslere doldurulduk, Mao Zedong askerleri gibi başımıza beyaz şapkalar taktık ve Rosenets'te cephe aldık. Adeta uzun namlulu silahlar ve susturucu takılan tabancalar eksikti...
Kime karşı ve neden cephe almıştık?
Bizler kızıl tugayları bertaraf eden bir toplum değil miyiz? Neden şimdi yine onları savunuyorduk???
Sadece bir hafta sonra cümle alem gördük ki, bizim taarruzumuz boşunaymış. Sadece rezil olduğumuzla kaldık.
Meğer canımızı bile feda etmeye "hazır olduğumuz" baş mutramız, açıkça ve yasa dışı bir şekilde devletin bir avuç toprağına konma arzusundaymış...
Kerata, bir dönem uzay mekiğine merak sarmıştı. Bizim ise bütün hayallerimiz artık çalınmıştı.
Milletin parasıyla astronot bile olabilirdi, fakat geçenlerde üzerimize doğru uçan yüzlerce bozuk yumurtayı gördükten sonra, biraz da aklı selim insanlar gibi düşünmeye başlayalım...
Bir düşünürün sözü nedense beynime kazınmış durumda;
"Kişinin kendi aklını kullanarak düşünmesi, başkasının kölesi değil, kendisinin efendisi olmasıdır..."
Bulgaristan toplumu, Doğan ve Peevski gibilerini artık hazmedemiyor ve onları yok sayıyor.
Millet, artık başkasının değil, kendisinin efendisi olma arzusunu taşımakta.
Bundan tam 30 yıl öncesi, hatta daha öncesinden, gelinecek bugünkü nokta hesaplanmıştı.
Bu süreç zarfında bizim azınlık toplumuna biçilen kaftana göre, "uçan füze" rolünü üstlenecektik.
Aynen de böyle olmadı mı?
Uçan füze birilerinin elinde mutlaka patlayacaktı ve işte o gün geldi çattı şimdi.
Keşke diyorum, bizim adımız, bu kirli işlere hiç karışmasaydı ve saygın insanlar topluluğu olarak tertemiz kalabilseydik...
Başkent Sofya'daki bozuk yumurta yağmuru beni çok üzdü. Bizler bu tür bir muameleyi asla hak etmiyoruz.
Aramızdaki suçluları derhal temizleyelim ve geleceğe umutla bakalım...
Yukarıdaki arama formları aracılığı ile Misyon Gazetesi arşivinde kelime, içerik, konu araması yapabilir veya gün-ay-yıl formatında tarih girerek tarihe göre haberleri listeleyebilirsiniz.
Çerez Bildirimi
Sitemizde, daha yüksek bir kullanıcı deneyimi sunmak ve deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla, Gizlilik Politikası, Çerez Politikası ve KVKK Aydınlatma Metni sayfalarında belirtilen maddelerle sınırlı olmak üzere ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde çerezler kullanıyoruz.