Nedir, bu statüko - Mümin TOPÇU

Nedir, bu statüko


Nedir, bu statüko? Yenir mi, yutulur mu?

Hayır, efendim! Statüko dedikleri, bir toplumsal düzenin aynı şekilde devam etmesi ve işleyişidir. Hiç bir şekilde değişim vaat etmeyen bir durumdur...

1989 yılının sonunda, Bulgaristanlılar çok sevinmiştik, ülkeye gerçekten demokrasi geliyor zannettik; ama farklı boyutlarda eski rejimin devamınla yeniden yüz yüze geldik.

Yıllar bizi sürükledi gitti; ama bir türlü özlenen demokratik ortam oluşmadı.

Eskiden tek partili rejim vardı, şimdi ise başımıza aynı partinin beş on tane yavrusu dikilmişti...

Değişen bir durum yoktu. Her şey perde arkasından sıkı bir şekilde kontrol altında tutuluyordu.

Nihayet son günlerde her şey apaçık ortaya döküldü.

Statükonun gerçekte ne olduğu birçok vatandaşın kafasına dank etti...

Aslında her şey, birkaç yıl öncesinde, Lütvi Mestan'ın yeni partisinin 100 bin oy kazanmasıyla başladı.

Bu adeta kontrolsüz ve beklenmedik bir çıkıştı, statüko sinirden ve öfkeden çıldırmıştı; çünkü ileride taşların yerinden oynayacağının bir işaretiydi, bu çıkış.

Vaktinde Türklerin eline bir parti tutuşturmuşlardı, lider tayfasının yularını ise kısa tutup adeta kimseye soluk aldırmıyorlardı.

Günümüzde Bulgaristan, Avrupa'nın en fakir ülkesi, gelişimi gittikçe tökezlemekte, vatandaş ise yurtdışına kaçmakta çare aramakta.

Geleceği belirsiz bir ülkeyiz şimdilerde.

Son yıllarda, statükonun tek derdi, sakın bir değişim olmasın, ellerine geçmiş olan devlet ve halk sermayesi, avuçlarından süzülüp gitmesin...

Ortaya yenilikçiler çıkınca, statükonun onlarca siyasi oluşumu ve trolü ile boğuşmaya mecbur kaldılar.

Çetin ve amansız bir mücadele asıl şimdi başlıyor.

Bizim partiye çoktan statüko etiketi yapıştırıldı ve yenilikçiler tarafından benimsenmiyorlar.

Bu çirkin etiket nasıl sökülüp atılacak ben de bilmiyorum...

Başsavcı Geşev ve eski başbakan Borisov'un düellosu kızıştıkça kızışıyor.

Aslında ikisi de statükonun birer sadık neferi; fakat bugün ikisi de can derdinde ve yargının ucu en yakın zamanda onlara da dokunabilir.

Nihayet hükümetin kurulmasına yanaştılar; ama statüko yöneticileri, kendi dokunulmazlıklarının korunması için yenilikçilerden garanti istemekte.

Bir sözle, bunları ne hükümet ilgilendiriyor, ne de halkın durumu...

YAZIYI PAYLAŞ!