Mahrum bırakılan gençler, yazmayı bile bilmiyorlar... - Mümin TOPÇU

Mahrum bırakılan gençler, yazmayı bile bilmiyorlar...


***

GEÇENLERDE BİZİM iĞRİDERE FESTİVALİNDE,

bir tesadüf eseri, Şumnulu Nurten Remzi ile karşılaştım, kendisi eski arkadaşım olur.

Bu sefer adeta gözleri gülüyordu, morali çok yüksekti. İlkin, bana Mozaik dergisini yeniden çıkaracağını müjdeledi. Bu çocuk ve gençlik yayını, daha yıllar öncesi haksız yere savcılık tarafından yasaklanmıştı. Ayrıca, yıllar boyu kendisine yapılan bütün haksızlıklara, baskılara ve denetimlere karşı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne açtığı davayı nihayetinde kazandığını belirtti.

Ne yazık ki, Nurten Remzi'yi yıllardır asılsız yere ihbar edenlerin ilk sırasında yine bizim Türk asıllı kardeşlerimiz yer almakta.

Sakın kıskanmayın, her babayiğidin harcı değildir, Türkiyeli Mehteran Takımı'na Deliorman'da marş çaldırmak...

***

TÜRKİYE'DE YÜKSEK EĞİTİM GÖRMEK

isteyen bir lise mezununu mülakata almışlar ve Türkiyeli yazarların eserlerini okuyup okumadığını sormuşlar.

Üniversite adayı öğrenci hemen şu cevabı vermiş: "Evet, Orhan Pamuk ve Elif Şafak'ın bazı romanlarını okudum."

Bu cevap karşısında görevli şahıs suratı asmış ve sessizce homurdanmaya başlamış...

Arkadaş, Bulgaristan'da genellikle bu iki yazarın eserleri tercüme ediliyor ve çok satıyor.

Ülkede, Türkiyeli şair ve yazarların, kendi dillerinde eserleri basılmıyor ve satılmıyor.

Türkiye'nin kültür merkezleri bulunmuyor.

Türk edebiyatının yeterince tanıtımı yapılmıyor.

Gençlerimiz edebiyatımızla tanışmaktan mahrum bırakılıyor.

Halbuki, Balkanlar'da en fazla Türk asıllı vatandaş Bulgaristan'da yaşamakta...

***

BUGÜNLERDE DERNEKÇİSİ VE SİYASETÇİSİ

almış eline bir kepçe kaşığı ve ha bire önündeki boş aşure tabaklarını dolduruyor.

En azından selfiler bunu gösteriyor.

Arkadaş, bir zahmet sen kendi evinde sessiz sedasız aşureni yudumlayıversene, bu anlamsız gösterişe ve fotograf çektirmeye ne gerek...

***

TÜRKÇE EĞİTİME BİR FORMÜL

bulmaya hiç bir zaman yanaşmadılar ama son dönemde Türkçe edebiyat yarışmaları düzenlemek pek de moda oldu.

Asla Türkçe derslerine gir(e)memiş öğrenciler, şiirler ve öyküler "yazıyor," ödüller "kazanıyor."

Ödül törenlerinde ise yine bol bol selfiler çekilmekte. Baş köşede öğretmenler boy gösteriyor ve sırıtıyor.

İnsan sormadan edemiyor, bu ödüllü eserleri acaba kimler yaratıyor, çünkü öğrenciler ana dilinde yazmayı bile bilmiyorlar...

YAZIYI PAYLAŞ!