Namı değer Madam V, birkaç gün önce fena bir yazı döşedi ve onu okuyunca adeta "küçük dilimi yuttum"; ama ortaya kısa bir Bulgaristan gezi programı da girince; ancak bu gece yazma fırsatı buluyorum.
Güya, artık Türk partileri ve Türkiyeli siyasetçiler ile asla partinin iç meseleleri pazarlık konusu yapılamayacakmış ( sanki hiç yapılmış ), bu tür eylemlerin önüne anında geçilecekmiş.
Ayrıca, Karadayı'nın başkanlığı elinden alındığının devresinde hemen Türkiye'ye koşup bir Atatürk anıtı önünden görüntü vermesi tamamen absürt bir gaf olarak nitelendirmekte...
Madam V, aslında kendi görüşlerini yazmaz, sadece kulağına fısıldayanlara rağbet eder. Kulak fısıldayıcıların kimlerden ibaret olduğunu ise iyi biliyorsunuz.
Aynı değersiz güruh, bu sefer gidip dolaşıp yine Türkleri, Türkiye'yi karalamaya ve suçlu bulmaya kalkıştı; ama her zaman olduğu gibi, bunu gayet acemice, beceriksiz ve mesnetsiz yapmakta.Bu tür söylemler her zaman duvara toslayacaktır.
Hatırlayacaksınız, son yıllarda, hele seçim önceleri, adeta Meriç nehrinin taşkınlığı gibi, Bulgaristan'dan Anadolu'ya doğru nasıl bir yoğun siyasetçi veya belediyeci akını oluşuyordu. Gelecekler, tabii ki, kardeşlerimiz!
Sanki, Sofya'da oturan güruhun, bu ziyaretlerden hiç haberi yoktu. Yemezler, sizi gidi tu kakacılar!
Bu davetsiz delegasyonlar, Türklerin nam salmış misafirperverliği gereği her zaman sıcak kabul eylemekle onurlandırıldılar. Sonuçta et tırnaktan ayrılmaz...
Şimdi derin Sofya kalkmış diyor ki, daha ziyade Anadolu'da işiniz olmasın ve Atatürk'ü de unutunuz...
( Bu gün ise iki küçük çaplı kendini bilmez Türkiyeliyi aralarına alıp fotoğraf çektirmişler. )
Bir sözle, Kapıkule'nin önüne yeni bir set seçilmek istenmekte.
Bu yetmez, en iyisi yeni bir Berlin duvarı örünüz! Yahu, bazıları gerçekten hangi devirde yaşadıklarını bilmiyorlar.
Ne yazık ki, bizler de hala bu tür insanlara alkış tutmaktayız...
Bütün bunlar, tamamen kendi beceriksizliklerini gizleme farsı değil mi?
Suni bir Türkiye karşıtlığı sergileyerek, güya ülkedeki Türkleri ana vatanlarından koparacaklar. Ölme eşeğim ölme!
Yeni gayeleri ve hedefleri bundan ibaret.
Zaten bir asır aşkındır aynı bu köhne ve hiçbir olumlu sonuç vermeyen uygulamayı devreye sokmuyorlar mı?
