Mümin TOPÇU

Islak serçe, bana kuşkuyla bakıyor

Mümin TOPÇU

Artık geceleri uyumuyor, sabahları ise derin uykuya daldığımı zannedip ayak ucuna basarak yürüyenler oluyor. Bir türlü, bir işe yaramaz algısına alışamıyorum.
 
Gözlerim kapalı olmasına rağmen, yarı uykulu, yarı trans halimde, bu ayak ucundaki birisine acıma hissi gönlümü okşamıyor değil.
 
Kanatlarım kırıldıktan sonra uçamıyorum. Yaralı gönlüm, bulutların beyazını öpemiyor, bizim dağın tepesindeki kerkenezleri kovalayamıyor.
 
Eskiden, gece karanlığında bir ışık görür umudum, artık göz kapaklarımı açmaya dahi aciz ve üşengeç.
 
Bir tek torunlarımın gözlerindeki ateş böcekleri beni avutuyor.
 
Dağ yokuşlarından sapalı, daha doğrusu yarı yolda kaybolalı, artık bütün hayallerim ve arzularım bitap düştüler.
 
Sırtımdaki derim soyulup sıyrılırken, omuzlarımı bizim dağların değirmen taşı ağırlığı ezip geçti. Şimdi dedemin kıl heybesinde kış uykusundayım.
 
Dağ tepeleri yükselirken, ben ise karınca misali küçülmekteyim.
 
Yorgun düştüğümde, durmadan sağa ve sola dönüyor, bazen rüyamda gördüğüm düğümlü urgan gibi kımıldamadan uzanabiliyor ve neyi beklediğimi bile kestiremiyorum.
 
Bu sefer, kurumuş ince dallar üzerinde ıslak bir serçe gibi zıplamakta olan beynimi durduramıyorum; çünkü çılgın bir orman uğultusu gibi sürekli zonklamakta.
 
Şakağıma parmak değdirdiğimde, süratle atan bir damarı hissedebiliyorum, kulağımdaki dere şırıltısı ise sanki sadece kötülükler habercisi.
 
Dostum, ıslak serçe, bana kuşkuyla bakıyor ve bir nebze rahatlıyorum.

Yazarın Diğer Yazıları