Mümin TOPÇU

İkiyüzlüler, sahtekarlar ve mamacılar...

Mümin TOPÇU

Dedemin mürailik dediği, günümüzde ikiyüzlülük olarak bilinir.

Artık onların istilasına dayanamaz olduk, çevremizde çoğaldıkça çoğaldılar; sanki adeta bizim toplumu esir almak istiyorlar.

Tipi ve beyni bozukların gönlünde yatan da zaten budur, en basit ve sıradan bir sahtekar ikiyüzlüyü, bizlerin iyi insan grubundan saymamızdır.

Ama asla kandırılmamalıyız çünkü işin sonunda illaki hepimiz zarar göreceğiz...

Hele biraz yüz verince g. başı ayrı oynamaya başlar bunların. Kendilerini bunca tolere etmemiz gerçekten dayanma gücü sınırlalarımızı zorlamakta.

Hiç bir normal insan kandırılma ve aldatılma duygularından hoşlanmaz.

Kimse arkasından konuşanı, sırlarını ifşa edeni, yalan söyleyeni sevmez.

İkiyüzlülük açıklık ve dürüstlük değildir.

Bazen gördüklerime inanamıyorum, toplum içinde herhangi hiç bir ağırlık edinememiş çünkü bir gram katma değeri olmamış; kendisinin kimseye bir faydası dokunmayan aynı bu zirzop, bizim toplumu temsilen en önde koşan olabiliyor. Protokol fotokaresinin en baş köşesinde sırıtabiliyor.

Ama bu yüzsüz tip, kendisi de biliyor çaresiz, ezik, yetersiz ve duble cahil cühela olduğunu.

Dernekte, kaymakamlıkta, valilikte, hatta bakanlıkta bile aynı tanıdık ciğeri beş para etmezi hep ön sırada görmekteyiz.

Halbuki o en ön sırada yüzsüzler, ahlaksızlar, insanımıza karşı saygı ve sorumluluk duymayanlar asla yer almamalı.

Bizler, bu reva görüntüsünü hak etmiyoruz.

Beyler, bu denli bizleri aşağılayamazsınız! Neyin peşinde koşturuyorsunuz?

 Çıkar veya menfaat mı? Hayır!

Bence sadece gösteriş meraklısı ruh hastasının tekisiniz...

Bizim insanımız, artık böyle tipleri kolundan tutup tribünden indirmesini öğrenmeli; kendileri bir tek alaşa edilmeyi, kuvvet zoruyla yere sermeyi hak ediyorlar...

Bunların siyasi propaganda taktiklerine ise bayılıyorum.

Geçen hafta büyük kahvaltı sofraları kurdular, yetmedi, bu hafta akşam yemeklerinde buluşuyorlar.

Kim bunlar? Çeşitli kudretsiz siyasi güçlerin kapılarında dolaşan bizim ayakçı ve aylakçı takımı.

Bulgaristan'daki seçimlerde oy verme hakları bulunmuyor ama sofrada tıka bası tıkınmayı biliyorlar çünkü masrafı belediye reisi veya memleketten gelmiş bir mafiyot ödüyor. Aslında onlar da kendi cüzdanından ödemiyor ve gerçi bir tek halkın parası çarçur edilmekte...

Ah, şu selfiler ve feys fotografları yok mu?

Yığınla koskoca adamlar, boyu posları yerinde, siyah takım elbiseler sırtlarında ama ne idüğü belirsiz kişiler namına avaz avaz çığırtkanlık yapıyorlar.

Önemli olan kendisinin maması kesilmesin.

Kim takar bizim toplumun yarım kalmış işlerine, bizim tertemiz ideallerimize.

İşte aynı bu ahlak yoksunu ikiyüzlü sahtekarlar, toplumu karıştıranlardır, yükselişini engelleyenlerdir, itibarımızı beş kuruş edenlerdir.

Çıkar sağladıkça dostturlar ama değirmenin suyu kesilince kanlı bıçaklı düşman kesilirler başımıza...

Yazarın Diğer Yazıları