Kahve yudumlarken okunan dergi...

Bu pazar erkenden kahvemi yudumlarken, "bizim dergiye" bir göz atayım dedim ve Nöbettepe'nin ilk sayfasını açtım.

Daha kapak fotoğrafı aldı götürdü beni Rodoplar'doğru; çünkü beyaz çiçek açmış bir zerdali dalı sanki bana uzaktan el sallıyordu.

Genelde Anadolu insanı, bu ahenkli "zerdali" sözcüğünü pek bilmez fakat bizim yöre insanı can eriğini aynen bu şekilde adlandırmış.

Ne de olsa, en eski ve katıksız Türklerden değilmiyiz?

Ana vatanda yayın yapan bir hayli çok güncel edebiyat dergisi var, bizim toplumun ise sadece bir Nöbettepe'si var.

Zerdali kelimesi tek olduğu gibi, edebiyat dergimiz de emsalsiz ve tek. Hatta kültür dergisi kıvamında bir yayın.

Bahar sayısının sayfalarını karıştırdıkça adeta ufkum açıldı ve mahmurluğum kayboldu.

Dijitalleşen dünyamızda artık gazete, dergi ve kitap okuma alışkanlıklarımız her ne kadar değişse de, birçoğumuz e-dergiler üzerinden istediğimiz eserlere ulaşabilsek de, zaman zaman kağıda basılmış düzgün bir dergiyi elimize almak isteriz.

Ahmet Emin Atasoy, İbrahim Kamberoğlu, Hılmi Haşal, Yahya Akbulut ve Behrin Şopova gibi kalemlerin şiir yapıtlarını bir arada görünce, sanırım tıpkı benim gibi, her okuyucu, kendini mutlu hissedecektir; çünkü günümüzün bu şairleri edebiyatımızı bir yaşantı olarak yansıtıp edebileştiriyorlar...

Alanında tek olan, bu nitelikli dergimizi, başka yayınlarla kıyaslayamıyorum.

Bir nevi onu Alev dergisinin daha geniş olanaklı bir devamı olarak algılamaktayım.

Tabii ki, biz, okuyucular seferber olup, bu güzide yayına sahip çıkmazsak, ileride onun akıbeti pek parlak olmaz.

Bir sözle, Nöbettepe'yi bir tek abone olarak yaşatabiliriz.

Bir de STK'larımız, bu yönde biraz sorumluluk üstlenmeleri gerekiyor diye düşünmekteyim.

Edebi kalite açısından memleketimizin en değerli, kendine has bir tarzı olan bir yayına sahibiz.

Nöbettepe dergisi, yaygın kitleye hitap etmekle birlikte edebi kaygı da gütmektedir. Asıl sevindirici olan da budur...

Bizim aydın kesimin arasında, derginin tanınırlığı yüksek sayılır; fakat daha geniş okuyucu kitlelerine ulaşması da mümkün gözüküyor.

Mümin TOPÇU

Ortalıkta başı kesilmiş horoz gibi debelenmekteyiz...

Kayıkçı kavgası ve zurnanın zırt dediği yer

Ne idüğü belirsiz kişilere veda zamanı...

Biliyor musunuz, en büyük derebeyiler kimler oluyor

Момчето ( Пеевски ) си отива*

Bir anneye nasıl kıyılır

İki Sınır Arasında

İki Sınır Arasında

Bir anneye nasıl kıyılır

Emrullah Efendi - Asırlık bir imza atan büyüğümüz

Gelincikler kırmızıya boyanırken öp beni

Halime Yıldız - Haziran Haylazı

Fayette polen gibi hafifti

Arnavutlara yazık oldu, EURO 2024'ki favorimiz kim