Çekimserliğin akıl tutulması
Mümin TOPÇU
Dünkü gün Bulgaristan Mesclisi'nde kabul edilen bir önerge her ne kadar sıradanlık görüntüsü vermiş olsa da, ana vatan Türkiye'de ve hele de göçmen camiası sıralarında büyük yankılar uyandıracağı kesin.
Türkiye, ne alaka deyip, konuyu umursamayanlar olabilir; fakat son yıllarda onbinlerce vatandaşımızın Bulgaristan vatandaşlığı elde etmek için büyük ( ve paralı ) uğraşlar verdiğini unutmayalım.
Bu şekilde memleket özlemi giderebileceklerini, en önemlisi de böylece Avrupa Birliği kapılarından kolayca girebileceklerini umuyorlar.
Son dönemde, bizim açımızdan Bulgaristan'da bayağı tuhaf gelişmeler yaşanmaya başladı.
Siyasetin bazı katmanlarında, ülkede yaşayan Türk azınlık toplumunu, Türk değil de Bulgaristan Müslümanları veya Bulgar Müslümanları olarak adlandırma girişimlerine tanık oluyoruz.
En son dünkü gün, ülkenin her bölgesinde ana dili günü etkinliklerinde, bir çok yerde Türk ve Türkçe kelimelerini kullanmaktan çekindiler.
Güya ana dilimizi kutlandı; ama resmi Bulgarca dilini kullanarak...
Sanki birileri yeniden düğmeye bastı ve tarih tekerrürden ibarettir demeye getiriyorlar.
Evet, geçmişte yaşanmış olan acı olayları hiç unutmadık ve bu tür durumların gelecekte de tekrar edebileceğini şimdilerde kuşkuyla bakmaya başladık.
Ama müsterih olalım, içimiz rahat olsun, artık güçlü bir Türkiye'miz ve güçlü bir göçmen camiamız var.
Kabul edilen yeni yasanın içeriği nedir?
Bulgaristan devleti, artık Bulgarca bilmeyen şahısları vatandaş yapmayacak.
Bir sözle, bizim eski göçmenler ve çocuklarının vatandaş olma olasılığının önü bıçak gibi kesiliyor.
Bulgaristan, bizleri çifte vatandaş olarak görmek mi istemiyor, yoksa yine zoraki bir şekilde Bulgarca öğrenmemizin dayatması mı ağır basıyor?
Asırlar boyunca, o ülkede resmi dili bilmeden yaşayanlarımız oldu; ama Bulgaristan batmadı.
Asıl bu notuma sebep başka bir husus oldu.
Dünkü gün, mecliste bizim lehimize, yani yasa kabul edilirken, kimse "hayır" oyu kullanmadı.
Sözde Türk partisi DPS'den sadece 22 "çekimser" oy çıktı.
Bu partinin diğer milletvekilleri ise oturumu küçümseyip meclise bile uğramadılar. Diğer partilerdeki Türk asıllı milletvekilleri de "hayır"" yerine "eveti" tercih etmişler.
"Çekimser" oylar da "evet" oylarıyla eşdeğerdir.
Ayol, aleyhimize olan bu tür bir gelişme esnasında sizler nasıl " çekimser" kalabiliyorsunuz?
Başka türlü oylarımızı kapmak için her daim ana vatana dörtnala koşmaktasınız.
Bursa'da fazla yüz görmeyip, şimdilerde İzmir'de ana üs kurdunuz.
Şimdi, kendilerini federasyoncu olarak adlandıranlar ve Şişi'den bir medet umanlar,gitsinler ve bu hengameyi çözsünler de görelim...
Son meclis oturumunda erkekçe çıkıp "hayır" oyu kullanmış olsaydınız, daha şık ve isabetli olmaz mıydı?
Ana dili gününde, çekimserliğin akıl tutulması yaşandı ve Türkçemiz yine kaybetti...