Bal-Göç kongresinde DPS liderlerinden kimseyi göremedik

Dünkü gün Bal-Göç kongresinin konukları arasında DPS liderlerinden kimseyi göremedik.

Gerçi, bizlere de kimse yaranamıyor, aramızda olsalardı neden gelmişler diye çıkışırdık, gelmediklerinde ise hemen acaba neden yoklar serzenişine kapılmaktayız.

Aslında Bulgaristan'daki Türklerle her zaman beraber olmak isteriz, yeter ki, kendileri temiz siyaset sularında yüzsünler...

Davet edilmişler; fakat herhalde bu sefer konukların arasında yer almaları uygun görülmedi; çünkü geçenlerde Bulgaristan ve Türkiye medyaları, Bal-Göç'ün üzerinde DPS vesayeti dolaşıyor diye yaygara koparmadı mı? 

Bu konuya fazla odaklanmazdım; ama son birkaç gün içerisinde Mustafa Karadayı, İlhan Küçük ve Ahmet Ahmedov, Antalya'daki diplomasi forumuna katıldılar. Hasan Azis, bir İzmir ziyareti gerçekleştirdi. Resmi Murad'ı Ergene'de bir kutlamada gördük...

Ama nedense koskoca Bursa göz ardı edildi.

Başka bir hususu da paylaşmak istiyorum.

Antalya'da Sayın Mustafa Karadayı'nın ekibi, Kosova Cumhurbaşkanı Sayın Vjosa Osmani ile görüştü ve Kosova vatandaşlarının Avrupa Birliği çerçevesinde vize rejiminden muaf tutulmalarını destekleyeceklerini belirtti.

Burada bizim kimseyi kıskandığımız filan yok, demokrasi gereği ne icap ediliyorsa, tabi ki, gereği yapılsın; fakat bir de unutulmuş göçmenler var.

Hani seçim esnasında DPS'e oy verenler, kazanması için çırpınan göçmenler var ya...

Peki, Türkiye'deki eski ve yeni göçmenlerin vize sorunu neden ortadan kaldırılmıyor?

Sayın DPS milletvekilleri, bir göçmenin ne kadar bir zaman zarfında, Bulgaristan turistik vizesine kavuştuğuna dair bir bilginiz var mı?

Aynı soru vatandaşlık edinmek, pasaport ve kimlik çıkarmak için de mevcudiyetini korumakta. Benim bir kapı komşum tam 18 buçuk yılda yeniden Bulgaristan vatandaşlığına kavuştu...

Kosovalılar mı daha önemli, ya da sizlere oy verenler mi?