Adım Türk, elim dilim tutuk!

Değerli dostlar, kardeşler!

Bulgaristan'da son günlerde vuku bulan siyasi gelişmeler sonucu, içimde sizlerle paylaşmak için bazı düşünceler doğdu.  

Bulgaristan Meclis Başkanlığı'na, birkaç günlük tartışmalardan sonra, adı Vejdi olan bir şahıs getirildi.

Kendi aralarında bile insanca anlaşamayan siyasetçiler, bu ismi duyunca, ellerini havaya kaldırdılar, onayladılar; çünkü bu şahsın adı "Vejdi" de olmuş olsa, Türklerle, Türklükle bir milim ilgisi olmadığını çok iyi biliyorlar...

Dostlar, bir atasözümüz vardır;

" Eğri oturalım, doğru konuşalım!"

Türklükte, sadece bir isim iş bitirmiyor.

Bunu defalarca yazılarımızda, kitaplarımızda vurguladık. Türk olmak sorunlu bir davadır. Onun uğruna geceli gündüzlü çalışmak vardır. Bir öğrenci çağından tutup, bir dedeye kadar Türklük davasına hiç ara verilmemelidir...

Öğrenci, imkanlar el verdikçe kendi dilini konuşacak, Türk kültürü ile tanışacak, kitaplar okuyacak. Bir dedeye, nineye akıl vermeyelim. Onlar Türklüğü dimdik tutabilmek, geliştirmek için ne yapacaklarını iyi bilirler, bilmeliler...

Ne var ki, "Adım Türk, elim dilim tutuk!" diyenleredir sözüm.

Türk adları ile başlara oturmuşlar, Türklük davasına karşı hizmet değil, engel olanlar, ortalığı gasp etmişlerdir.

Bu anlamdaki duyarsızlar muhtarından, belediye başkanından tut da, meclis başkanına kadar gidelim, hep karşımıza çıkacaklardır.

Türklük, "Adım Türk" diyerekten göğüs dövmek değildir...

Ve Vejdi başkandan en kısa bir zaman içerisinde;

"Bulgaristan'da bir milyonun üzerinde Türk var!" deyip, bu etnik grubun ülkenin anayasasında yer almasını sağlamaktır.

Ancak bu şekilde ismini hak etmiş olacaktır!

Saygılar!