TOPLUMSAL PSİKOLOJİK DURUMUMUZ İYİ DEĞİL

Topluluk olarak, izahı zor bir psikolojik durumdayız. Türkiye etnik olarak, Bulgaristan'dan çok daha karışık. Eskiden, Bulgaristan'da Bulgar veya Pomak asıllılarla evlilik çok uç bir hareket ve kabul edilemez görülüyordu, fakat Türkiye'de bu hiç dert edilmiyor. Baktım diğer milletlerde de böyle. Mesela Bulgar kökenli bir kız veya oğlan Almanla evlendiğinde doğan çocukların Almanca konuşması veya bir Rus'un Fransızla evlenip, Fransızca konuşması da....

PAYLAŞ
Misyon Gazetesi -

 

TOPLUMSAL PSİKOLOJİK DURUMUMUZ İYİ DEĞİL

Topluluk olarak, izahı zor bir psikolojik durumdayız. Türkiye etnik olarak, Bulgaristan'dan çok daha karışık. Eskiden, Bulgaristan'da Bulgar veya Pomak asıllılarla evlilik çok uç bir hareket ve kabul edilemez görülüyordu, fakat Türkiye'de bu hiç dert edilmiyor. Baktım diğer milletlerde de böyle. Mesela Bulgar kökenli bir kız veya oğlan Almanla evlendiğinde doğan çocukların Almanca konuşması veya bir Rus’un Fransızla evlenip, Fransızca konuşması da....

Otobüsle dört günlüğüne Bulgaristan'a giderken, kontrol edilen pasaportların isimleri okunurken, Rosen Mosen gibi isimler çok berbat kaçıyordu. İnşallah, Anadolulu bir Türk bunun farkına varmaz diye dua ettim ama burada da işler epey karışık, kim kiminle evlenmiş, hangi dili konuştuğu önemsizleşmiş ve baskın kültür Türkçe olduğu için fazla yadırganmıyor...

Ama bizim yaştaki birinin otobüs koltuğunda oturup, o isimle çağırıldıktan sonra kalkıp ve hiç sıkılmadan o pasaportu eline alması izah edilemez bir durum. Mesela köpeği adı ile çağırırsan yanıt veriyor. Adını değiştirip başka bir isim takarsan ilkin yadırgıyor, sonra da o isme alışıyor ve bir süre sonra hiç yadırgamıyor. Benzer bir durum olmalı.

İnsan, tabi ki, daha gelişmiş bir varlık, ekmek, su ve yaşam ortamı gibi ihtiyaçlar dışında manevi gereksinimleri daha derin. O açıdan bakılırsa, bu tarz kişilerin derinlikleri çok sığ insanlar olduğunu kanıtlıyor.

Başka da bir şey o törenlerle heykeli açılan çocuk. Eğer yanlış duymadımsa, isim değiştirme protestoları esnasında atılan bir kurşunla şehit edilmiş. Şimdi bağımsız bir gözle bakan şöyle düşünür, çocuğun protestoda ne işi var diye. Kadın ve çocukların kalkan olarak kullanılması mı söz konusu oluyor acaba diye bir var sayım akla geliyor, ki bu da öyle gibi görünüyor. Tabii, bizim gibi 77' lerde göç etmişler o günleri yaşamadıkları için anlamamız biraz zor, klavye başında da kahramanlık yapmak yakışık almaz.

Gerçek şu ki, toplum olarak kahramanlıklara açız, iyi ve kötü bu dünyayı tanıdık, yaşamayı da seviyoruz, yani "o bu" için kendini feda edecek enayiler epey seyrelmiş aramızda anlaşıldığı kadarı ile. Belki çözüm bütün bu hadiseleri daha alt perdeden dile getirip, dünya gerçekleri ile karşılaştırıp bir daha tartmakta yatıyor. Neyse, derin mevzular bunlar, belki daha geniş anlatıp tartışmalıyız ama bir de olaylara daha objektif ve tarafsız bakmamız gerekiyor. Belki de, umarım yazdıklarımdan bu sonuç çıkartılır...

Emin GÜNEY

HABERİ PAYLAŞ:

Yorumlar / 4

BUNLARA DA BAKIN