Günlük - 12 Ağustos 2018

Sözün özü; Ankara, çoktan bizim konu mankenlerine bıkmış...

Birkaç gündür çalışmalarımı başkent Ankara'da sürdürüyorum.

Günün güçlü ve önemli bir ismiyle sohbet ediyorum.

En sonunda, laf geldi dolaştı ve gene bizim siyasetçilere geldi. Muhatabımın yüzünde beliren alaycı tebessüm beni bayağı rahatsız ve tedirgin etti, çünkü bizimkilerin sergilediği içeriği boş gösteriş merakını asla tasvip etmiyordu.

" Eski komünist ekolünden geldikleri için, bunlarda ciddi bir icraat falan yok, hazırcılar, tamamen strateji ve plan yoksunları, bir tek Türkiye'nin arkalarında duruyor imajını yaratmak için yırtınıyorlar. Bugünlerde kongremiz var, genelde halkımıza açık yapılıyor bu tür etkinlikler. Herkes katılabilir. Ne ilginçtir ki, sizin Türk siyasi partilerinizin ve ünlü isimlerinizin tümü bu kongreye katılmak için seferber olmuşlar. Buyursunlar ama bizim resmen davet ettiklerimizin dışındakilere ilgi göstermemiz mümkün değil. Ayrıca kongre salonundan sadece bir foto karede görünebilmek, bunca yol katetmeye hiç değer mi? Günübirlik ve yanlış hamleler bunlar."

Dost acı söyler derler ya, ben de bu doğru tespitlerin karşısında yutkunup kalıyorum. Bizimkilerin sergiledikleri bu patavatsızlık ve ağırsızlık bir şekilde giderilmeli diye düşünüyorum.

Bulgaristan'daki Türk toplumu, Türkiye'yi Ana vatan olarak bilir, Türkiye'de bizleri hiç bir zaman yabana atmaz, öz evlat gibi sever ve sayar. Demokrasiye geçiş dönemi bayağı uzun sürmesine rağmen, bizim bütün gereksinimlerimizi karşılayacak hayalimizdeki siyasetçi kadrosuna henüz kavuşamadık. Daha doğrusu biz bu kadroları hala yetiştiremedik. bu yönde bir çalışmamız da bulunmuyor. Unvan ve koltuk sahibi yaptıklarımız ise bu rehavetin bir ömür boyu sürecek inancını taşımakta

Sözün özü; Ankara, çoktan bizim sahte konu mankenlerine bıkmış...

Mümin TOPÇU