RUMEN RADEV'İN SAYIKLAMALARI…

General Rumen Radev, Bulgaristan Cumhurbaşkanı seçildiği tarihten beri, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve onun yöneticilerine karşı açıkça bir hasmane tutum sergilemekte. Halbuki, kendisine, Türkiye'de yaşayan binlerce Bulgaristan uyruklu çifte vatandaş oy vermişti. Cumhurbaşkanı Rumen Radev, her nedense, mevkidaşı olan, Türkiye Cumhurbaşkanı Tayip Edoğan ile adeta ikili görüşmelerden çekiniyor. Sırf bu yüzden, geçen yıl İstanbul'da tertiplenen Karadeniz Ülkelerinin İşbirliği Teşkilatı'nın çok önemli bir toplantısına katılmak istememişti.

PAYLAŞ
Misyon Gazetesi -

RUMEN RADEV'İN SAYIKLAMALARI…


 

General Rumen Radev, Bulgaristan Cumhurbaşkanı seçildiği tarihten beri, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve onun yöneticilerine karşı açıkça bir hasmane tutum sergilemekte. Halbuki, kendisine, Türkiye'de yaşayan binlerce Bulgaristan uyruklu çifte vatandaş oy vermişti.

Cumhurbaşkanı Rumen Radev, her nedense, mevkidaşı olan, Türkiye Cumhurbaşkanı Tayip Edoğan ile adeta ikili görüşmelerden çekiniyor. Sırf bu yüzden, geçen yıl İstanbul'da tertiplenen Karadeniz Ülkelerinin İşbirliği Teşkilatı'nın çok önemli bir toplantısına katılmak istememişti.

Geçen gün, Rumen Radev'in, Başbakan Boyko Borisov ile girdiği bir polemikte, yine bizi ilgilendiren bazı hususları dillendirmekten kaçınmadı.

Mart ayında, Tayip Erdoğan'nın Varna'da tertiplenecek bir toplantıya katılacağından dolayı, Bulgaristan Cumhurbaşkanı, Başbakan Boyko Borisov'u şimdiden uyarıyor ve Türkiye'den gelecek olan önemli konuğun önüne dört konu sunmasını istiyor.

Sayın Rumen Radev'in bu toplantıya bir katılamama nedeni olmadığına göre, acaba bizzat kendisi, göz önünde bulundurduğu soruları, kalkıp Türkiye Cumhurbaşkanının yüzüne karşı neden soramıyor? Yoksa, alacağı cevaplardan dolayı, karizmasının çizileceğinden mi tedirgin olmakta?

Şimdi ortaya atılan dört konuya dönelim.

İlk önce, Sayın Tayip Erdoğan'dan, Türkiye'nin Bulgaristan'ın içişlerine karışmaması için garant olması istenmeliymiş... Şahsen ben, son yıllarda, Türkiye'nin, sadık komşu ve dost ülke kategorisinde tuttuğu Bulgaristan'ın içişlerine karıştığını ve müdahale ettiğini hiç hatırlamıyorum.

Ayrıca, Bulgaristan'da tertiplenen seçimlere, Türkiye'nin herhangi bir müdahalesi olmamalıymış. Bu konuda asıl Bulgaristan devletinden hesap sormalıyız, çünkü her seçim esnasında, Türkiye'de yaşayan yüz binlerce Bulgaristan vatandaşına, engelsiz ve rahat bir şekilde seçim katılım imkanları yaratılmamakta.

Sayın Rumen Radev, bir de, Türkiye'nin Bulgaristan'daki Müslümanların din işlerine karışmaması üzerine direnmekte. Bu konuda, iki devlet arasındaki mevcut resmi antlaşma, tek taraflı bozulmuştu ve artık bir yıldır, Bulgaristan'daki görevli din adamları aylık maaşlarını alamıyorlar. Burada bu din adamlarımızın maaşlarının ödenmesini garantileyecek tek sorumlunun, bizzat Rumen Radev'in kendisi olduğunu hatırlatmakta yarar var. Sayın Cumhurbaşkanı, bu asli görevlerinden birisini unutmamalı ve konuyu saptırmasına hiç gerek yok...

Sonunda, Rumen Radev, mübadele esnasında, Trakya'dan gönderilen Bulgarlara ödenecek tazminattan söz açılmasını da istiyor.

Bilindiği gibi bu müzakereye açık bir konu. Türkiye Cumhuriyeti, gerektiğinde böyle bir tazminatı rahatlıkla ödeyebilir ama Bulgaristan Türklerine, totaliter komünist rejim tarafından yapılan bütün zülüm ve işkencelerin, bir milyondan fazla Türkün isimlerini zoraki bir şekilde değiştirilmesinin, ülkeden kovulmalarının, mal ve mülklerine el konulmalarının tazminatlarını, Rumen Radev'in yönettiği devlet acaba ödeyebilecek mi? Bunların hesabını verebilecek mi? Bazılarına göre, bunun maddiyatı 200 milyar doları aşıyormuş...

Umarız, Varna'daki görüşmede, Başbakan Boyko Borisov, Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan'a, Rumen Radev'in önerdiği şerbetten değil de, gerçek bir Türk kahvesi ikram eder...


Mümin TOPÇU

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN