AÇIK VE ŞEFFAF OLUNUZ - 2.

   Dünkü yazımızda daha  önce vurguladığımız konuların, bu gün baktığımızda, hepsi fazlasıyla tecelli etmiştir de, son günlere kadar Genel Başkanımız, partiye zarar veren bu bahsettiğimiz kişilerin güdümünde hem kendisine, bundan öte, hem partiye onarılmaz zararlar vermenin eşiğindeydi. Buna istinaden ya hain, ya efsane olur demiştik. Ama neyse ki, her şeye rağmen, sağduyu galip gelmiştir. Son günlerdeki çıkışları, çıktığı yola geri döndüğünün göstergesi olmuştur ki, kendisine yakışan da buydu.

   Ama partinin ilk kurulduğu ivmeyi yakalaması için, bundan sonra atması gereken olmazsa olmaz adımlar vardır. Özellikle iki şey olmazsa olmazdır:

1.Öncelikle parti üst yönetiminde bazı şaibeli ve insanımızın nezdinde itibarını yitirmiş, özellikle iki kişinin yetkilerinin alarak onları kızağa çekmek.

2.Gerek seçim döneminde, gerek öncesi ve sonrası, parti teşkilatlarındaki kişilerin hak edişlerini karşılamak.

   Bu konu “ ödenek yok” gibi bahanelerle geçiştirilemez. Ödeneklerin kimlerin cebine gittiğini artık dağdaki çobanlar bile biliyor. Bunlardan talep edilecek. Olmazsa bizzat yönetim, kendi cebinden karşılayacak. Sonuçta yöneticilik, yan gelip yatma yeri değildir. Ki aslında, DOST yöneticilerinin niyeti tam da buydu.

Eski partide olduğu gibi, bir yerlerden yardım alıp, sadece seçimden seçime seçim bölgelerine gidip, insanlara laf olsun, torba dolsun diye görünüp, ondan sonra yan gelip yatmaktı.

Ama daha parti kuruluş aşamasındayken, bu konularda da sayısız uyarı yazıları yazmıştık. Açık ve şeffaf olun diye!

   Katılımcı çoğulcu temeller üzerine , liyakatli donanımlı ve aydın kişilerle kurun partiyi diye. Ama parti yönetimi, bir iki kişi hariç, son derece vasat kişilerle dolduruldu. Beyin takımı oluşturmadan, kısa, orta ve uzun vadeli strateji ve eylem planları oluşturacak kapasitede beyin takımı olmadan, yol kat etmek mümkün değildir.

   Partiye bir destek çıktıysa, bu desteğin en büyük sebebi eski partiye olan tepkiden dolayı çıkmıştır. Yoksa DOST partisinin oluşturduğu güvenden dolayı değil, ki böyle bir güven tesis edilebilseydi eski partinin kaybettiği 200 000 oydan sadece 100 000 değil, çok daha fazlası gelirdi. Şu anda parti hala bir şekilde varlığını devam ettiriyorsa, partinin bir dava partisi olduğundandır ve her şeye rağmen, buralarda istifa etmeyi düşünen yüzlerce kişiyi bunu yapmasını engelleyen ve beklemelerini söyleyen kişilerin olduğundandır. Ama bilinmeli ki, bu istifa etmeyi düşünenler, sonsuza kadar beklemeyeceklerdir.

BU PARTİ KİMSENİN BABASININ ÇİFTLİĞİ DEĞİLDİR

   Bu parti, oraya destek veren 100 000 aşkın kişinin partisidir. Bu dava partisi, oralarda Dinini, Dilini, Kültürünü ve varlığını sürdürme gayreti içinde olan insanımızın partisidir. Ve bu parti yönetimi, şunu çok net anlamalı ki, oraya destek, insanımızın bu hassasiyetlerine karşılık verildiği kadar olacaktır. Bunu başaramazlarsa, insanımız yeni arayış ve yeni oluşuma gitmekten kaçınmayacaktır. Tertemiz insanlarımızla ve tertemiz temeller üzerine kurulmuş yeni bir oluşum. Bu yol belki daha uzun ve zahmetli olacak ama belki de en hayırlısı bu olacaktır.

   Haklarımıza, davamıza sahip çıkacak, menfaat karşılığı, ne davasını, ne de arkadaşlarını satmayan bilgili, donanımlı ve liyakatli kişiler fazlasıyla var bu camiada. Elbet bu insanlar eninde sonunda birbirini bulacak ve bir araya geleceklerdir, ki gelmeye de başlamışlardır.

   Sonuç olarak, Genel Başkanın doğru yola dönmesi olumlu.  Bocalama döneminden sonra, DOST Genel Başkanının tekrar çıktığı yola geri dönmesi olumlu. Ama bu esas, kendi açısından olumlu. Nasıl bir uçurumun kenarından döndüğünü ileriki zamanda daha iyi anlayacaktır.

   Bunlar olumu şeyler, ama insanımızın beklentisi somut adımların atılmasıdır. Yoksa “Vatan, Millet, Sakarya” türünden nutuklara herkesin karnı tok. Bu tür demeçler ancak günü kurtarır, o kadar. İnsanımızın beklentisi, daha somut ve sonuç alıcı eylemlerdir.

Gürçay CEM