Gelin, eğri oturup doğru konuşalım!

İnsan kardeşlerim, gelin, eğri oturup doğru konuşalım!

Bugün dünyada kâğıt üzerinde 7,5 milyar kadar insan yaşıyor. Bunlar ırk, ülke ve beyin yapısı olarak farklı. Kimse kimseye uymuyor. Tek bir uyumlu noktamız varsa o da iki ayaklı insan olmamızdır.

Peki, kafa olarak niye uyuşmuyoruz?

Bir elin beş parmağı birbirine uymadığı gibi kafaca uymamız hiç mümkün değil zaten.

Kimimiz çoban kimimiz bakan. Kimimiz doktor kimimiz tarımcı...

Ama çobanın da doktorun da tarımcının da türlü türlü anlayışta kafa yapısı var.

Bunlardan biri GS’lı, diğeri FB’li. AKP’lisi başka, CHP’lisi başka. Laik olanı var, dinci olanı var. Çok okumuşu, az okumuşu, hiç okumamışı…

Var da var.

Bir de şu var ki, cahillik denilen bir sıfat insanlar arasında görünmeyen bir şeytan gibi hesapları karıştırıp duruyor.

Cahillik eğitimsizlik değildir.

Cahillik, insan anlayışında büyük bir eksikliktir.

Ömrü okumakla geçmiş, elinde beş diploması olan kişiye de bir anda cahil sıfatı yapıştırılabilir.

Günümüzde, benim (bizim) gibi düşünmeyenler cahildir, haindir, terbiyesizdir, şerefsizdir falan filân!

İşte bu olmuyor, insan kardeşlerim!

Sen ilâhiyatçı, inşaatçı, teknisyen, çoban veya bakan olmuşsan bu tamamdır.

Her mesleğin yeri var bu yaşamda.

Ama neden benim gibi doktor, öğretmen, şoför, tüccar veya polis olmadın diye birini suçlama hakkımız yoktur.

Hele hele de sen neden Atatürkçüsün, neden Maocusun, Jivkovcusun, Marksist’sin, Tayyipçisin, Erbakancısın veya Ecevitçisin diye birine ağza gelmeyecek şekilde küfürler savurmayı ben doğru bulmuyorum.

Herkes sevdiğini sever ve sen buna itiraz edemezsin.

Edeceksen de edebinle, güzel bir dille, yaralamayan sözlerle edeceksin. Yapıcı bir edebiyat kullanacaksın.

Fırlatılan kırıcı ve yıkıcı sözler bir bumerangdır, gider gelir sahibine döner.

Sosyal medyada artık birilerine iftira atmak çok kolay.

İstersem iftira ve aşağılama adına ben de sözlerin kralını kullanabilir, yakıcı yıkıcı olabilirim.

Nasıl ki, son zamanda bu iftiralardan ben de “nasibimi” almış durumdayım.

Ama ben insanım. Edebim var, terbiyem var.

Ağzı bozukları muhatap almam. Sadece onların acizliğine acırım.

Demek istediğim şuydu:

Bir insan bizim kafaya uymuyorsa ona kırıcı ve aşağılayıcı, sözlerle değil, yapıcı, samimi sözlerle, dürüstlük çerçevesinde, cevabımızı verelim.

Veremiyorsak, kimyamızda bir anormallik var demektir...