***

AVA GİDERKEN AVLANANLAR

Üç yıldır her gün kongre isteyenler bekledikleri desteği bulamayınca bahane üretmeye başlamış ve süreci bu hale getirmişlerdir. Kafalarına göre alınan kararlar, keyfi uygulamalar, başkanın fotoğrafını duvardan indirmeler, kapı kilidi değiştirmeler...

Bir şey yaptıklarını zannedenler nasıl tuzağa düştüklerinin farkında değiller. Bin bir türlü uğraş ile yönetimde çoğunluğu sağladıklarından zafer elde ettiklerini sananlar ne kadar yanıldıklarını öğrenmeleri yakındır.

Arkadaşlarımız bize neden istediklerini yapmalarına izin veriyorsunuz, yasal olarak başkan Veli Öztürk olduğu halde diyor.( Mahkemeye başvuru tarihi olan 16.12.2021 tarihinden itibaren kongre kararı dışında yönetimin herhangi bir kararının hükmü yoktur.)

Bizim amacımız farklı çünkü, herkesin görmesini istediğimiz şeyler vardı da ondan.

Yoksa emniyet güçleri eşliğinde değiştirdikleri kilidi çilingir çağırarak eski haline getirmek ve bir daha bunları Bal-Göç'e bile sokmamak en kolay şey; ama dediğimiz gibi bazı şeyler ve kişiler herkesin anlayacağı şekilde deşifre olması gerekiyordu.

Kimler samimi, kimlerin gizli gündemi olduğunu, kimler ikili oynadığını her şeyin ortaya çıkması gerekiyordu.

Bunlar nasıl tuzağa düştüklerini eninde sonunda görmesine görecek de, birileri için her şey çok geç olacak. Aralarındaki bazı kişilerin saflıklarından dolayı orada olduklarını da biliyoruz. Bu kişiler nasıl kullanıldıklarını eninde sonunda anlayıp doğru yola geleceklerinden şüphemiz yoktur. Ancak bazıları için her şey bitmiş olacak... 

Hayatın en temel kurallarındandır:

"Bir şey çok fazla kolay oluyorsa, orada mutlaka bir bit yeniği vardır."

İstedikleri gibi at koşturmalarına, yaptıklarına sessiz kalınmasına ve istediği gibi davranmalarına izin verilmesine, her şeyin bu kadar kolay olacağını onların da şaşırdığına eminiz; ama dediğimiz gibi:

Bir şey çok kolay oluyorsa, o iş o kadar da kolay olmadığı anlamına gelir aslında...

Bu basit hakikatleri bile farkında olmayanlar mı bu camiayı yönetecek?

Yoksa 18 kişilik çoğunluğu bulmak çok zor da değil...

Fazla uzatmaya gerek yok, ne demek istediğimizi her şey sona erdiğinde daha ayrıntılı yazarız; ama bu kadar bariz bir tuzağa düştüklerini anlayacak malzeme olmayanlar, bu camiayı yönetecek de ölme eşeğim ölme...

***

RÜYA ALEMİNDE YAŞAYANLARIN UYANMA VAKTİ GELDİ

Hırs adamın gözünü kör eder de, eninde sonunda gün gelir gerçekler tüm acımasızlığı ile ortaya çıkar. O gerçekler ki hayal dünyasında yaşayanların ayaklarını yere basmasını sağlayan olanlar.

Kongre kazanacağım gafletine düşen bu hayalperestler şimdi sabahtan akşama kadar hazirunu sayıp duruyor. Soldan sağa sayıyorlar sonuç aynı. Sağda sola saydıklarında yine aynı. Bu defa yukarıdan aşağıya sayıyorlar, sonuç değişmiyor. Bir de aşağıdan yukarıya sayalım diyorlar yine aynı sonuç. Sonuç değişmiyor...

Hazirun açık ara adaylardan birinin lehine çıkıyor. Bunu gördükleri için şimdi telaşlı telaşlı çıkış yolu arama derdine düştüler.

Bunların yeni yeni farkına vardıklarını biz üç yıl önce tespit ettik.

Bunlar hayal peşinde koşarken biz camianın selameti için kim en fazla kabul gördüğünü araştırdık.

Birlik beraberlik istiyorsak, ki bu camiada aklı selim herkes bunu ister, camianın başına en fazla teveccüh görenin gelmesi elzemdir.

Bu işler öngörü ve vizyon işleridir. Öyle kendi hırsının peşinde koşarak olacak işler değil.

Bu hayalperest adaylardan biri destek bulmak için çaresizlikten en az 15 kişiye başkan yardımcılığı, en az 50 kişiye de yönetime almayı vaat etmiş.

Ki bizim bildiklerimiz bunlar, belki çok daha fazla kişiye bol keseden vaatlerde bulunmuştur.

Kafaladığı biraz saf olanlar buna belli miktarda parasını bile kaptırmış.

Ama bunlar kendileri açısından asıl sıkıntılı durumun henüz farkında değil. Her geçen gün, güya kendilerini destekleyecek zannettikleri en çok kabul gören adayın lehine fikir değiştirmeye başladıklarını daha farkında değil bu bizim şaşkın tıpler...

Bunların düşecekleri durumları çok önceden öngörmüştük. Tabloyu ve acımasız gerçekleri gördükçe bunların nasıl yol izleyeceklerini önceki yazılarımızda paylaşmıştık. Aynen de öngördüğümüzü adım adım izliyorlar. En sonunda neler olacağını da biliyoruz ki yakın çevremizle de paylaştık; ama bunları burada yazmayalım, yoksa birileri çıkar bizi müneccimlikle "suçlamaya " da kalkışır...