19 MAYIS'A KATILANLARA LAF ATMAK BAŞTA 19 MAYIS KAHRAMANLARIMIZ OLMAK ÜZERE, KATILAN TÜM CEBELLİLERE HAKARETTİR
Cebel, sadece Bulgaristan değil, tüm Balkan Türklüğünün en önemli beşiklerinden biridir. İlk temelleri, Osmanlının en cesur fertleri Akıncılar tarafından atılan bir yerleşimdir. Manevi boyutuna bakılınca da Cebel yöresinde üç türbenin bulunması ayrı bir değerdir…
Bundan dolayı Berlin Duvarı'nın yıkılması ile sonuçlanan Demir Perde ülkelerindeki komünist rejimlerin sona ermesinin ilk kıvılcımı Cebel'den yakılmış olması da tesadüf olmasa gerek.
19 Mayıs 1989 yılında, Cebel'de Jivkov rejiminin asimilasyon politikalarına karşı bir kalkışma oluyor. Kısa sürede olay tüm Bulgaristan’a yayılarak komünist sisteme karşı ayaklanmaya dönüşüyor. Daha sonraki olaylar diğer Doğu Bloğu ülkelerine sıçramakla kalmamış, Berlin Duvarı'nın yıkılmasına kadar gidiyor ve bu ülkelerdeki komünist rejimlerin tarihe karışmasıyla noktalanıyor.
Cebel’de alevlenen bu kıvılcım aslında yılların birikmiş sıkıntılarının açığa vurması olmuştu. Bu tür toplumsal patlamalar her ne kadar kendiliğinden gelişmiş gibi görünse de, aslında bu yıllarca biriken haksızlıkların, adaletsizliklerin yansımasıdır.
Bu birikmiş sıkıntılara çözümler üretilmediği sürece, bunları patlama noktasına getiren, bardağı taşıran damla eninde sonunda mutlaka gelir. Tarih buna benzer sayısız örneklerle doludur. Nice hükümdarlıklar, nice yıkılmaz denen iktidarlar tarihin çöplüğündeki yerlerini almışlardır.
Hak, hukuk, hakkaniyetin yok olduğu yerlerde mutlaka bu ayarlar yaşanır. Eninde sonunda Göklerin adaleti tecelli eder. Mağdur olan ister kavimler, ister topluluklar, ister camialar olsun hiç fark etmez. Bu adaletin terazisi asla şaşmaz…
19 Mayıs, Cebel'in tarih sayfalarında yer alamsına sebep olan Cebellilerin Günü'dür.
Bu tür anma törenlerin organizasyonunu ve koordinasyonunu yapan yerel yönetimlerdir.
Bu organizasyonu yapan ilk yerel yöneticiler "A" partisindendi, dün "B" partisinden, bugün "C" partisi, yarın "D" parti olabilir.
Ve bu yerel yöneticilerin de mensup oldukları partinin yetkililerini ve üst düzey yöneticilerini protokole davet etmeleri kadar doğal bir şey olamaz. Dünyanın her yerinde bu böyledir.
İsteyen istediği partiyi destekleyebilir veya istediği görüşe, fikre sahip olabilir, ki zaten bu etkinlik kimsenin himayesinde değil.
19 Mayıs, Cebellilerin eseridir ve bu anma etkinliklerine katılmak onların en doğal hakkıdır.
Tarihe mal olmuş 19 Mayıs olaylarını bir yerlere indirgemek ve oraya katılan kıymetli Cebelli kardeşlerimizi tenkit etmek kimsenin haddine olamaz…
Hele ki, bu etkinlikte 19 Mayıs'ın baş kahramanlarının yer aldığı yerde hiç kimse yorum yapma hakkına sahip olamaz.
Bu tamamen Cebel halkının cesareti ve azameti ile tarihe geçen olaydır.
Bu hakikat ortadayken bunu başka yerlere çekmek ancak sığ ve iş bilmez zihniyetin işi olabilir.
Bu tür çıkışlar öncelikle, bu kahramanlarımıza olmak üzere tüm Cebel halkımıza hakarettir.
Bunun dışında ülkemizi temsilen, bu etkinliğe katılan Büyükelçimize de, ki Büyükelçilik makamı bir ülkenin dışarıda temsil edildiği en üst makamdır, hakaret etmektir aynı zamanda.
Yani bırakın katılmayı, bilakis, hepimize düşen görev, bu günü her yıl daha da yoğun katılım sağlayarak ileriki nesillerimize taşımak olmalıdır.