Tolstoy'un sadeliği

 

Bir defasında Lev Nikolaeviç Tolstoy, Moskova'da genç yazarlarla sohbet eder.

Konuşmalar esnasında, üzüntüyle, yazarlığa yeni başlayanların pek çalışmak istemedikleri kanaatine varır.

Kısa bir sessizlikten sonra, yazarlardan biri dayanamayıp şöyle der:

- Yazıyoruz ve çalışıyoruz biz, Lev Nikolaeviç, ancak yazdıklarımızı beğenip bastıran hiç kimse yok!

Tolstoy, hayretler içerisindedir.

- Nasıl öyle oluyor? Siz yetenekli insanlarsınız - diye sorar.

- O sizin görüşünüz, yayıncılar hiç de öyle düşünmüyor - diye cevap verirler.

Ne var ki, Tolstoy, böyle bir izahatın mümkün olamayacağını düşünür ve genç edebiyatçıların bu iddiasını kendisi kontrol etmek ister.

Kısa bir öykü yazar, başka bir adla imzalayıp edebiyat dergilerinden birine gönderir.

İki hafta sonra, Lev Nikolaeviç, öykünün kaderini öğrenmek için, dergiye kendisi gider.

Editör, onu pek iyi karşılamaz; doğrudan eserinin basılmayacağını söyler.

- Neden, ama? - diye merak eder yazar.

Editöre göre, ünlü yazar, kesinlikle yeteneksizdir. Ayrıca imlâ kültürü de yetersizdir.

- Şunu itiraf etmeliyim - diye devem eder editör - sizin o berbat yazınızı okuyunca, yeni yetme birinin yazmış olduğunu düşünmüştüm, oysa siz yaşlı başlı birisiniz. Bu yaştan sonra yazmaya başlamak, kâğıt karalamaktan başka bir şey değildir. Artık çok geç, vazgeçin bu sevdadan. Daha önce hiç yazmış mıydınız?

Tolstoy, tevazu göstererek cevap verir:

- Yazdım, birkaç eserim var, bir zamanlar ilgi görmüşlerdi. Örneğin: "Savaş ve Barış", "Anna Karenina" gibi.

Rusçadan çeviren: Nihat Altınok

Yazarın Diğer Yazıları