Mümin TOPÇU

Katarsise düştük, sadece kum torbaları yetmez…

Mümin TOPÇU

Son günlerde bizim mikro toplumda cereyan eden politik gelişmelere tanıklık ettikçe, üzüntüden ve çıkış yolu bulanamadığından insanın içi eriyor, gönüller hüzün ve acı ile dolup taşmakta…

Belki de, duygu ve düşüncelerimizi içimize herkesten saklamamalıyız.

Bugün, zaten bütün bastırılan duygularımız ayyuka çıkmadı mı, herkes bizim düştüğümüz bedbaht durumu görmüyor mu?

Kendimizi adeta bir tragedyanın içinde bulduk. Aslında bizler siyasi ( teatral ) anlamda iyi bir durumdan kötü bir duruma düşmedik.

Bizleri hep başkaları yönlendirdi, genelde perde arkasından, halbuki tiyatro oyunun yöneticisi en önde ve dimdik durur…

Tam olarak bir toplumsal katarsis yaşamaktayız. Katarsis demişken, milattan 350 yıl önce geri dönerek Aristoteles' in söylediklerine kulak verelim.

Ona göre “trajedi, yarattığı korku ve merhamet duyguları aracılığıyla kişileri sahnede sergilenen hislerden arındırma işlevi görür ve böylelikle katarsis insan ruhunda pozitif bir etki yaratmış olur...”

Bir sözle, öncelik olarak yıkıcı hislerimizden arınma önerilmekte, belki de bunun akabinde bazı pozitif düşüncelere sahip olabiliriz.

Belli ki, bu arıtma ve temizleme operasyonu hiç de kolay bir şekilde gerçekleşmeyecektir.

Zararlı olandan tamamen uzaklaşarak arınabileceğiz mi, kendi toplumumuza bir nebze de olsa fayda sağlayacak yeni politikalar üretebileceğiz mi?

Bugün çok öfkeli olabilirsiniz, kendinizi iyi hissetmeniz için, kin beslediğiniz ve kızdığımız sözde siyasetçileri düşünerek önünüzdeki kum torbasına şiddetle vurmak isteyebilirsiniz…

Tabii ki de şiddet yanlısı değiliz, elbette bizler de bir gün bütün nefret duygularımızı zararsız bir biçimde boşaltacağız.

Bizim topluma yeni bir kişilik kazandırmamız artık elzem olmuştur.

Düşünce tarzımızı ve yeni değerler yaratma peşinde koşmalıyız, gelin hep beraber öncelikli olarak kendi kendimizle hesaplaşalım...

Politika yapmak, devletin veya milletin cebini boşaltmak değildir

Derin bir toplumsal kataris içine düştüğümüz yadsınamaz bir gerçek, büyük bir travma yaşamaktayız, ağır depresyondayız yani...

Ne ilginçtir ki, zamanla bütün bu bahsettiğim olumsuz gelişmeler karşısında kanıksanır hale geldik, bazı toplumsal acılar yaşamaktayız; ama nedense bunlardan hiç etkilenmemekteyiz.

Yazarın Diğer Yazıları