Mümin TOPÇU

Doğan, Delyan derken, saraydaki hıyarlar hormonlu çıktı

Mümin TOPÇU

Camianın siyaseten bölünmüşlüğü devam etmekte, yakın zamana kadar üçe kümelenmiştik :

DPS sevdalıları,

 anti DPS taraftarları, 

bir de bünyemizin dışında sayılan partilere oy verenler grubu oluşmuştu. 

Şimdilerde ise bunlara 

Doğan’cılar ve Delyan’cılar 

da dahil oldu. 

Doğan’cılar, yavaş yavaş piyasadan tamamen silinirlerken, kendilerini sanki bir sihirli değnek (sopa) Delyan’ın obasına topluyor; 

ama mevcut siyasi anklav içerisinde isim yapmış , bizim çergeden çıkan siyasi güruhun ilerideki akıbeti  ise belirsizliğini korumakta; 

çünkü savaş kaybetmiş Japon askerleri gibi, birer birer  adeta harakiri yapmaktalar, yani siyasi kariyerlerine, kendileri  gönüllü bir şekilde nokta koymaktalar.                                                                                   Bu tutarsızlıklarından sonra, birer seçmen olarak, kendilerine  ileride aslen bizler “nanik” yapacağız…

Doğan'izm bitti, Delyan'izmın da sonu gelecek, bir homojen toplum olarak asıl ondan sonrasını  şimdiden düşünmeliyiz.

 Doğan’ın saltanatı sürerken, nomenklatür (Komünist Partinin devlet görevlerine atama sistemine verilen ad) listesine bir keren alınan siyasetçi, ne yaparsa yapsın, siyasette ki varlığını bir ömür boyu sürdürebiliyordu. 

Acaba, hiç akıl edindiğiniz oldu mu, bahsettiğim, şu nomenklatür listelerini hangi kirli eller ve ne maksatla hazırlıyorlardı? 

Şimdi, esrarengiz bir şekilde , sahte mesihin saltanat bitti, saray kapıları içeriden tamamen kilitlenmiş durumda, Rosenets serasında yetiştirilen hıyarlar basbayağı hormonlu çıktılar ve gelen gideni zehirlediler…

Artık “porsiyonları” başkaları dağıtacaklar...

***

Son günlerde iki fotoğraf  radarımı yakalandı. 

BRTK  Onursal Başkanı Turhan Gençoğlu, başkent Sofya’da Delyan ile sarmaş dolaş olurken, Bursa’da ise Balgöç Genel Başkanı Prof.Dr. Emin Balkan, Doğan’cı grubundan birkaç milletvekili ile görüşmekteydi. 

Bu iki farklı fotoğrafı yan yana koyduğumuzda, camianın düştüğü acındırıcı hali apaçık ortaya çıkmakta. Herkes çok iyi okuyabilmeli, bu iki fotoğrafı. Bir de şu Yalova'daki gizemli  müzenin akıbeti ne olacak?

Hani göçmen kuruluşları, birlik ve beraberlik içinde, ileriye dönük uzun vadeli stratejiler üreteceklerdi?

 

 

Yazarın Diğer Yazıları