
Sakın Türkiye'den kopmayınız
Mümin TOPÇU
Biraz önce ajanslara, başkent Sofya'dan malum bir fotoğraf daha düştü.
Bizim Kırcaali diyarının bütün tanıdık godomanları, hepsi, aynı kadraja sığınmışlar, nedense il müftüsünü bile aralarına almışlar.
Yeni başlangıç, yeni siyaset diyorlar; ama şimdilik aralarında hiçbir yeni yüz görememekteyiz.
İster istemez aklımıza çeşitli halk deyimleri gelmiyor değil.
Türkler, böyle durumlarda:
"Hiçbir şey değişmemiş, her şey eskisi gibi, bir değişiklik yok. Köyde bir gelişme yok, anlayacağın aynı hamam aynı tas." der
Bulgarların ise bu yönde başka bir vecizesi mevcut:
"İliya, kıyafetlerini değiştirmiş; ama bir bakmış yine aynı elbiseler içinde..."( Пременил се Илия, погледнал се - пак в тия.)
Bir sözle, şimdilik gözle görünür gerçek bir değişim pek hissedilmiyor ve ilerisi meçhul…
Doğan'nın seçilmişleri, birer birer Peevski cephesine geçtiklerini ilan ededursunlar, bu çarpık manzara karşısında bizim sevinmemiz mümkün değil.
Varsayalım ki, bu şekilde üzerimizdeki ağır Rus hemogonyası kalkıyor ve Amerikan hegemonyasının kucağına oturuyoruz; fakat bunun bizim için getirisi ve götürüsü ne olacak? Yeniden mi başka bir meçhule kapılıp yok olacağız?
Bayağı önemsenmeyecek ve kalabalık bir azınlık toplumu olarak ya nüfusumuzun gelecekteki akıbeti ne olacak? Bir de nüfuz meselesi var, sözümüzü kimlere geçireceğiz, bizleri kimler dinleyecektir ve halimizden anlayacaktır?
Ruslardan kazancımız ne oldu, Amerikalar bize ne verecekler?
Bir de "Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur" ifadesini asla unutmayalım.
Bu söz, Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir ve genellikle Türk milliyetçiliği ile ilişkilendirilir.
Bu söz, Türklerin birbirlerine olan bağlılıklarını ve dayanışmalarını vurgular.
Ayrıca, bu sözün tarihi ve kültürel bağlamı, direkt Türk kimliğinin yaşatılması ile bağlıdır. Zor bir dönemece girdik, bütün bu süreç yaşanırken tamamen kaderimiz değişebilir...
Siz siz olun ve sakın Türkiye'den kopmayınız; çünkü bu saatten sonra bizden ne Rus olur ne de Amerikan…