Mümin TOPÇU

'Eğridere'nin topalını Bağdat'ta görmüşler' diye boşuna dememişler...

Mümin TOPÇU


Evet, vaktinde bu çok anlamlı ve adeta başkalarını kıskandıracak cinsten vecize ile boşuna taçlandırılmamış, benim hemşehrilerim. Zamanla herkesin dilinde perçinleşmiş bir atasözüne dönüşmüş. Gerçekte ise Eğridereliyi üç özelliği suyu yüzüne çıkarmakta: aşırı çalışkanlığı, eğitime olan düşkünlüğü ve inanılmaz alçak gönüllüğü…

Bugün Eğridere kasabasında sadece 4 500 kişi yaşarken, ilçe bazında 10 200 kişi barınmakta; ama bu rakamlara ilaveten sadece bir Bursa'da 150 binden fazla Eğridere kökenli vatandaşımız yaşamakta. Bir de bunun İstanbul'unu, İzmir'ini ve Trakya'sını düşünün...

Şahsen benim tanıdığım 18 Eğridereli profesör var, yüzlerce doktor, hemşire, öğretmen, mühendis. Zengin iş insanlarının sayısı ise adeta bilinmemekte.

Bizim oraları huş ormanları ve Şeytan Köprüsü ile pek meşhurdur.

Bir de şair ve yazarları ile.

Düşünebiliyor musunuz, bir avuç kadar ilçeden 30'dan fazla şair ve yazar çıkmış…

Bunların tümü, kendi kitaplarını çıkarmışlar. Örnek olarak, dünya çapında ünlü olan yazar Sabahattin Ali, Eğridere doğumludur. Bulgaristan'daki Türk toplumunun en sevilen şairlerinden birisi sayılan Naci Ferhat, yine bizim kasabamızın öz evladıdır.

Bu sabah, Bursa'daki Eğridereliler Kültür ve Dayanışma Derneği'nin bir etkinliğine davetliydim.

Her daim hemşehri derneklerinin öncülüğünü yapan, bu güzide sivil toplum kuruluşumuz, vaktinde merhum iş insanımız Ali Durmaz'ın öncülüğünde kurulmuştu. Şimdiki dernek binası da kendisinin bizlere bıraktığı anlamlı bir mirastır.

Günümüzde, derneğimizin değerli yöneticileri, Sayın Yüksel Yurtsever'in başkanlığında, merhum Ali Durmaz'ın yaktığı ilk meşaleyi gururla taşımaya devam ediyorlar ve onun çizdiği yolda ilerliyorlar.

Geçenlerde, dernek binasını ve lokalini güzel bir tadilattan ve restorasyondan geçirip, ek olarak da açık alana yeni bir kafe açmışlar. Bu yeni dizayn ve modern mimari yenilikler, diğer derneklerimize de örnek olacaktır.

Derneğin yaşlı üyeleri, güya bir sabah kahvaltısına toplanmışlardı ama kendiliğinden oluşan sıcak atmosferde, daha ziyade bir eş dost görüşmesine, hasret ve ve özlem giderme cemiyetine dönüştü.

Eğridere'ye hasredilmiş nice heyecan dolu şiirler okundu, kısa nutuklar çekildi, ünlü şarkıcı ve müzisyen Co'nun gitar resitali bile vardı...

Kahvaltı bitti, protokol konuşmaları dinlendi ama katılımcılar bir türlü kalkıp evlerine gitmek bilmiyorlardı, herkes biri biriyle sarmaş dolaş oluyordu, mazide kalmış anılar canlandırılıyordu, hatırlar anlatılıyordu.

40 - 50 yıl sonra ilk kez görüşenlerin gözleri nemlenmişti, yüzlerinde ise mutluluk okunuyorduk.

Daha sonra dernek binası önünde toplu halde geleneksel hatıra fotoğrafı çekildi ama kalabalık bir türlü benim kadrajıma sığmadı gitti…
.

Yazarın Diğer Yazıları