Leyla ÖNER

İnsanı Yiyip Bitiren İkili: Hırs ve Cehalet

Leyla ÖNER

 
İnsanı ayakta tutan, ileriye taşıyan bir güç vardır: istek. Ama bu istek, ölçüsünü kaybedip hırsa dönüştüğünde insanın kendi ruhunu kemirmeye başlar. 
Hırs, doyumsuzlukla beslenir. Daha fazlasını istemek, sahip olduklarını görmezden gelmek ve hep ötekinin elindekine göz dikmek… 
Bu noktada hırs, insana güç değil; tam tersine, körlük verir.
İşte tam burada devreye cehalet girer. Çünkü bilgi ve bilinç sahibi olan insan, ölçüyü bilir. Ne kadarına ihtiyaç duyduğunu, nerede durması gerektiğini, hangi yolda ilerlerken kendini ve başkasını tükettiğini fark eder. 
Ama cahil insan, hırsı bilgelik sanır. Daha çok kazanmayı, daha çok görünmeyi, daha çok tüketmeyi “başarı” ile karıştırır.
Bugün toplumlarda gördüğümüz birçok çarpıklığın temelinde bu ikili vardır:
  • Hırslı ama cahil yöneticiler, halkını sürüklerken aslında uçuruma götürür.
  •  Hırslı ama cahil gençler, sosyal medyada parıltıların peşine düşer, gerçeği ıskalar.
  • Hırslı ama cahil ticaret erbabı, kısa vadede kazanç için uzun vadede hem kendini hem başkasını kaybeder.
Oysa hırs ile bilgi birleştiğinde adı azim olur. Azim, insanı büyütür, toplumu ileri taşır. Cehalet ile birleştiğinde ise adı yıkım olur. Çünkü cehalet, hırsa yön verecek freni bulamaz.
Bugün bize düşen, hırstan çok bilinçle, cehaletten çok öğrenme isteğiyle yürümek. Çünkü bilgiyle yoğrulmuş bir insanın gözü, başkasının ekmeğinde değil; kendi emeğinin bereketindedir.
Cahil insanın hırsı, hem kendini hem de çevresini zehirler. Çünkü bilmez, öğrenmez, düşünmez. Ama daha çok ister, daha hızlı ister, daha yüksekten bağırmak ister. İşte bu yüzden toplumun çarkları bozulmuştur.
Siyasette cehaletle birleşmiş hırs, koltuk kavgası yaratıyor. Memleketin sorunlarına çözüm aramak yerine “ben” davası peşinde koşuluyor. Hırslı cahiller, halkın sırtından güç devşirirken akıl, bilim ve vicdan kapının önünde kalıyor.
Ekonomide cehaletle birleşmiş hırs, kısa yoldan köşe dönme sevdasıyla ülkeyi çürütüyor. Sahte projeler, göstermelik işler, günü kurtarmak için yapılan hamleler. Hepsi gelecek nesillerin sırtına yükleniyor…
Toplumun içinde cehaletle birleşmiş hırs, insan ilişkilerini bozuyor. Komşu komşuya, kardeş kardeşe düşman oluyor. İnsanlar birbirini ezmeden ayakta kalamayacağını sanıyor.
En acısı ne biliyor musunuz? 
Hırslı cahiller en çok alkışlanan, en çok konuşulan insanlardır. Çünkü cehalet, cehaleti besliyor. Bilgisiz kitleler, kendilerini temsil eden bu boş sözlü insanlara kanıyor. Gerçek çalışkan, vicdanlı, bilgili insanlar ise kenarda sessizce itiliyor.
Bu düzenin adı ilerleme değil, bu düzenin adı çürümüşlüktür.
Eğer bir toplumda hırs akıldan büyük, cehalet bilgiden güçlü olursa; o toplumun geleceği yoktur. 
Çocuklarımızın yarınını kurtarmak istiyorsak önce bu ikilinin maskesini düşürmemiz gerekiyor. Yoksa bugün birbirini yiyen hırslı cahiller, yarın hepimizi yutacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları