Şimdi sesimizi yükseltme zamanı

 Şeytanın bile aklına gelmeyecek, iftiralarda bulunuyorlar. Bununla da yetinmeyip “tehditler savuruyorlar"…
Fahriye Hocaya atılan “iftira ve tehditler" işe yaramadıklarını gördükçe "korkudan ne yapacaklarını bilemiyorlar."
Kendilerini “dev aynada görenler"; Fahriye Hocaya baktıkça, kendilerinin “ ne kadar küçük ve zavallı olduklarını anlıyorlar." Düştükleri "bataklıkta" debelendikçe daha da batıyorlar.
Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca, yılmadan, korkmadan kararlı bir şekilde "mücadeleye devam ediyor.
Ya bizler…
Evet, bizler ne yapacağız?
Bunca iftiraları, bunca kepazelikleri “görmezlikten" gelip bizi ısırmayan yılan bin yaşasın" mı diyeceğiz...
Evet, biz ne yapacağız?
Fakat, bu sorunun cevabını vermeden önce, göçmen camianın temelinde yatan en önemli sorunun ne olduğunu bulmalıyız.
Bana sorsalar, göçmen camianın temelinde yatan en önemli sorun nedir diye, "haksızlığa karşı uygarca direnebilen toplum yaratmaktır" derdim.
Böyle bir toplum yaratmak, göçmen camiasının vazgeçilmez hedefi olmalıydı.
Ne yazık ki, bu güne kadar olamadı. Olmasına izin verilmedi.
"Küçük olsun; ama benim olsun" anlayışında olanlar derneği ele geçirince, göçmenler, “bütün haksızlıklara ses çıkarmayan, bütün haksızlıkları sineye çeken suskun bir toplum" olduk.
“Oysa haksızlığa karşı direnme gücü" en yüce , en sevgiye değer niteliğidir insanoğlunun; çünkü, “haksızlığa karşı direnmek" yalnız kendi haklarımız değil; çoğu kez toplumun, hatta tüm insanlığın mutluluğu ve kurtuluşu vardır.
Hep Amerikan filmlerinde görürüz., nikah ya da taç giyme törenlerinde, papaz hazır bulunanlara sorar: “Bir itirazı olan var mı? Varsa ya şimdi söylesin ya da sonsuza kadar sussun!”
Göçmen camiasına sesleniyorum:
Şimdi “ sonsuza kadar susmak istemeyenlerin seslerini yükseltme zamanıdır."
Sadece “ göçmenlerin laik olmadığı, olmaması gereken "bu yönetime "karşı değil, bugüne gelinmesinde katkı yapmış ve katkı yapmaya devam eden “herkese karşı"...
***
Normal günlerde “normal başkanlar" gelir başa.
Ama normal günlerde değiliz artık!
Artık zor günlerdeyiz!
“Liderler zor günlerde" çıkar.
Bu zor günlerde de Balgöç camiası, kendi “liderini ve kurmay kadrolarını" çıkaracaktır.
Bundan hiç kimsenin “kuşkusu olmasın".
Gün “ birlik ve dayanışma" günüdür...