Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e göre, "Edebiyat denildiği zaman şu anlaşılır: Söz ve manayı, yani insan dimağında yer eden her türlü bilgileri ve insan karakterinin en büyük duygularını, bunları dinleyenleri veya okuyanları çok alakalı kılacak surette söylemek ve yazmak sanatı.”
Ne kadar da doğru, değil mi? Katılmamak mümkün mü? Elbette değil. Edebiyat denilince, bir hayal dünyasının tam ortasında kendini bulmak demektir. Bir de en güzel ve en nadide yerinde.
Okumaktır edebiyat. Hayatı yansıtmaktır. Anlamak, anlatmak, yaşamak, sevmektir, yazmaktır edebiyat. Ama zor zanaattır yazmak. Hem de çok. Bilgi ister yazmak, okumak ister, disiplin ister. Bir de en önemlisi, içindeki duyguları, okuyucuya aktarmak. Hele de edebiyatın en "nazlı çiçeği" olan şiirler yazmak! Ne zordur, bilir misiniz, en iyi şekilde, en masum şekilde, hatta, fazla kuralı olmayan, fakat belli anlatım ve yazım biçimi olan, aynı zamanda kalpten geçen bir hadisenin lisan halinde tecelli edişi olan, şiirler yazmak.
İşte, elinizde tuttuğunuz "Vatan Neresi" adlı "şiir demeti", Rodoplu şair Haşim Semerci'nin zorların da zorunu başarmış olmanın canlı bir örneğidir. Kendisi, tertemiz Türkçeyle, usta bir şekilde, okuyucunun içsel dünyasına birer kapı açıp, imgeleriyle içini ısıtacaktır, şüphesiz.
Haşim Semerci, 1959 yılında, Kırcaali İli Mestanlı ( Momçilgrad ) İlçesi'ne bağlı Saranlı / Saruhanlı ( Sedefçe ) köyünde doğmuştur. Yıllarca Türkçe öğretmenliği yaptıktan sonra, emekliliğe ayrılmıştır, kendisini, Türkçe dergilerinde ve Kırcaali Haber gazetesinde çıkan yazılarından da mutlaka tanıyorsunuzdur. Kosova'da yayımlanan, Osman Baymak'ın hazırladığı "Yüz Yılın Yüz Şairi" Bulgaristan Türk Şiiri Antolojisi'nde yer aldı Haşim Semerci. Aynı zamanda Türkçe kitaplar editörlüğünü başarıyla yapmaktadır. Türkçe
ders kitaplarında da şiirlerine yer verilmiştir. 2014 yılında, 55 şiirden oluşan "Bizim Buralar" adlı ilk şiir kitabını takdim etmişti edebiyatseverlere.
Haşim Semerci, "Vatan Neresi" adlı ikinci şiir kitabında da, vatan ve memleket sevgisini çokça dile getirmiş ve bu sevgiyi ilmek ilmek işlemiş mısralarına; çünkü insan nereye giderse gitsin, içinde bir tutam memleket taşır. Yüreğinin en gizli köşelerinde memleketinden bir parça yer alır, her daim. Bu bazen "bir martının gemiyi izleyişi olur, bazen de "Çanakkale'deki evinde çay içerek. Ama en çok da:
"Aklım hiç başka yerde
Olmadı ki, diyorum
Bir karaçalılıkta.
Toprağı zor görünen
Taşlı tarlalarda;
Dizlerimi yaralayan
O tozlu yollarda;
Yıllara inat eden
Yıkılmak istemeyen
Bir taş duvar evde;
Küçük pencereli
O sıcak odalarda.
Mevsime bakmadan
Güneşsiz kalmayan
O dağlarda,
Rodoplar'da."
Haşim Semerci'nin şiirlerinde, rahmetli yazar Ömer Osman Erendoruk'un Koşukavak'taki huzuru ve hoşgörüyü tadacak, insanları doyuran, geçim sağlayan "altıntepe'yle" tanışacaksınız, meselâ. Mestanlı'daki "Zeybekler" ile selâm vereceksiniz şu sözlerle:
"Ben Zeybeklerin oğluyum
Mestanlı’dan geliyorum
Balkanlar'dan, Rodoplar'dan
Selâmlar getiriyorum."
Ve devam edeceksiniz, gururla, Mestanlı'yı sevmeye; çünkü, o, "şehitlerin şehridir", "tanklara göğüs gerendir", "ad uğruna can verendir" ve "haksızlığa dur diyendir", milli gururumuz olan, dünyaca ünlü halterci, Naim Süleymanoğlu'nun memleketidir.
"Abacı’nın öğrencisi
Rekorların efendisi
Tüm zamanın haltercisi
Sekiz kere dünya fethi
Olimpiyat üç kez geldi
Cep Herkülü budur dendi"
Güney Bulgaristan’ın incisi, güzel şehir Kırcaali'ye aşık olup gidemeyeceksiniz meselâ Haşim Semerci'nin şiirlerinde. Arda boylarında martılarla dans edecek yüreğiniz; çünkü:
"Civan Yusuf gelir aklına
Kız Feride’yi anımsarsın
Dalar gidersin anılara
Üzülürsün, kaybolursun."
Haşim Semerci'nin şiirlerini okurken, bazen "İnkılapcı Nuri", bazen de "Kurban Türkân bebek" olacaksınız, her birinin mertliğine şahit ederek.
Rodoplu şair, Haşim Semerci'nin "Vatan Neresi" adlı ikinci "şiir demetinde" çocuklara verilen değeri, özlemi, sevgiyi hissedeceksiniz ve "çocuk gülüşlerinde" derman bulacaksınız kan ağlayan kalbinize. Bazen "üç yaşındaki Aylan'ın denizde boğulan hayalleri ve umutları" olacaksınız şu mısralarla:
"Denizler, dağlar geçemedim
Uzak ülkelere gidemedim
Savaş olmasın diyemedim
Denizde boğuldu hayallerim."
Bazen de "iki mezar arasında" isyan eden bir babanın çaresizliğine şahit olacaksınız, gözü yaşlı halde. Aşık Veysel'in de dediği gibi: "Taş olsam yandım idi. Toprak oldum da dayandım", diyeceksiniz. Ve haykıracaksınız avaz avaz:
"İki mezar arasında
ağladığın oldu mu?
Öyle “yaşamış, görmüş, ölmüş”
mezarı değil;
“Zavallı, acılardan kurtulmuş”
mezarı değil.
Yedişer ay yaşayan,
Tam gülümsemeye başlayan,
Yüreğini haşlayan
İki oğul mezarı.", diye...
Tabii ki, bundan ibaret değildir Haşim Semerci'nin şiirleri. "İmkansız" olan aşk ile "keşkeler" bir ok gibi saplanacak kalbinize ve "imkansıza" boyun eğeceksiniz istemeyerek. Ve hayatın tam da bittiğini düşündüğünüz bir anda "hoş geldin, torun", diyerek yeniden tutunacaksınız "yaşamın dallarına". "Dedeler geçmiş, torunlar - gelecek" mısraları dökülecek dudaklarınızdan. Mutluluk saracak dört bir yanınızı, "sevgilere sınır olmaz" diyeceksiniz ve en nihayetinde:
"Bir miras
bırakmak istiyorum sana
Çok büyük üstünlük
Bitmek tükenmek
bilmeyen bir zenginlik
Adı dürüstlük,
Unutma,
adı dürüstlük."
"Bir Köy Hikayesi" okuyacaksınız meselâ Haşim Semerci'nin kitabında, çocukluğunuza dönerek:
"Sessizlik hükümdar olmuş
Sokaklar dar mı dar kalmış
Kalanlara hüzün yar olmuş
Umarım, sonun değildir, köyüm."
Bir de "Çanakkale'de olağanüstü Haller", şiirinde Bayram namazı kılmak nasip olacak Mehmetçiğimize:
"Bayram sabahı Türk askeri
Allah sevgisinde birleşir
Aynı göle dökülen sular gibi.
Secdeye varacaklar Hak katında
Başlarını göğe kaldırıp da.
Beyaz bulutlar görünür o anda
Ve bulutlar yere çöker
Herkes Allahu Ekber der
Yüzlerini toprağa sürer.
İnce bir huzur çöreklenir içlerinde
Görünmez hale gelirler...
Bayram namazı bitiminde
Yüzlerce asker hep birden
La İlahe İllallah –
Muhammedün – Rasulullah
Sözlerini devamlı tekrarlar."
Ve daha birçok şiirler içinizi ısıtacak "Vatan Neresi" adlı kitapta, hayata, dosta, türkülere dair. Türkülere bırakacaksınız kendinizi , "aşkı, sevgiyi, mutluluğu anlatsınlar ve "efkarları bir bir dağıtsınlar", diye...
Haşim Semerci'nin "Vatan Neresi" adlı ikinci şiir kitabıyla, Rodoplar'dan Çanakkale'ye, Koca Balkan'dan İzmir'e uzanan eşi benzeri olmayan bir yolculuk sizleri bekliyor.
Değerli şairimizi kutluyor, başarılarının daim olmasını diliyorum...
Şefika REFİK,
Şubat, 2025