TÜRKAN BEBEK HADİSESİ, BULGARİSTAN TÜRKLERİNİN EN ÖNEMLİ SEMBOLLERİNDEN BİRİSİDİR

Bursa'da Killiler Kültür ve Yardımlaşma Derneğince, Bulgaristan'da 1984 yılındaki zorunlu asimilasyon girişimi sırasında çıkan olaylarda annesinin kucağında öldürülen 17 aylık Türkan Feyzullah'ın 33'üncü ölüm yılı dolayısıyla düzenlenen Mevlid-i Şerif ve anma programına katılan Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Balkanların tarih boyunca acıların ve gözyaşının hakim olduğu bir coğrafya olduğunu ifade etti.

PAYLAŞ
Misyon Gazetesi -

TÜRKAN BEBEK HADİSESİ, BULGARİSTAN TÜRKLERİNİN

EN ÖNEMLİ SEMBOLLERİNDEN BİRİSİDİR

Bursa'da Killiler Kültür ve Yardımlaşma Derneğince, Bulgaristan'da 1984 yılındaki zorunlu asimilasyon girişimi sırasında çıkan olaylarda annesinin kucağında öldürülen 17 aylık Türkan Feyzullah'ın 33'üncü ölüm yılı dolayısıyla düzenlenen Mevlid-i Şerif ve anma programına katılan Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Balkanların tarih boyunca acıların ve gözyaşının hakim olduğu bir coğrafya olduğunu ifade etti. Çavuşoğlu, şunları söyledi:

''Keşke çok uzun yıllardan bu yana böyle dirayetli, dik duran, medeniyet tasavvuruna aşık, her şeyi milleti için düşünen liderlerimiz daha çok olsaydı. Allah rahmet eylesin Özal, Bulgaristan'dan gelen o dönemdeki kardeşlerimize Türkiye'nin kapılarını sonuna kadar açtı. Her türlü mücadeleyi verdi.

Bazı semboller vardır, üzerinden yıllar da geçse çok şey ifade eder. Türkan bebek sembolü, hadisesi Bulgaristan Türklüğünün en önemli sembollerinden bir tanesidir ama her mücadele bir eşik atlamaya vesile oluyor. Türkan bebekle yaşanan o mücadele daha sonraki mücadelelerin üstünü pekiştiren, altını dolduran o ruhu insanlara veren bir mücadele örneği olmuştur.

Ecdadımız sadece insan için değil bazen bir hayvan için veyahut bir Müslüman için değil bazen bir Hristiyan için dahi bir vakıf kurmuş ve onların abad olması için bir kurumsal yapı teşekkül ettirmiş. Ecdadımız böyle bir ecdat. Bugün 3,5 milyon Suriyeli kardeşimizi içimizde barındırmak suretiyle yine insanlığın gereğini yapıyoruz. Birileri dikenli tellerle onların kendi ülkelerine girişine mani olmak için her türlü engeli koyarken Türkiye kapılarını sonuna kadar açtı. Açık kapı politikası uyguladı. Bu, tarihimiz, geleneğimiz, büyüklüğümüz. Biz bugüne kadar bir şey kaybetmedik, kaybetmeyeceğiz. Kapımızı açtıkça mazlumun, mağdurun yanında oldukça emin olun ki, güçleneceğiz."

HABERİ PAYLAŞ:

Yorumlar / 3

BUNLARA DA BAKIN