Politika

Politika Haberleri

DOST ACI SÖYLER, ACI SÖYLEYEN ZORDA BELLİ OLUR -1.

DOST bitkisel hayata girmiş. Ölüm döşeğinde. Son nefesini verdi verecek, birileri kalkmış hala zarar diyor ya. Biraz daha beklenseydi mevta olacaktı. DOST’a gönül vermiş insanlar bir daha geri dönmemek üzere DOST’u terk etme noktasındaydı. Yukarıdaki konuları ve sıkıntıları bilmesi gerekenlere bir çok defa ilettik ama baktık ki kimse oralı bile olmuyor. İşte bütün bunları gördüğümüz için “shock therapy” uygulama gereği ortaya çıkmıştır. İyi ki de yaptık zira fazlasıyla etkili olmuştur...

CAMİAMIZ UYANIRKEN, DOST ACI SÖYLER...

Daha parti kuruluş aşamasındayken defalarca ama defalarca ve ısrarla “Parti başarılı olmak istiyorsa açık, şeffaf ve çoğulcu katılımcı temelller üzerine kurulmalı” diye vurguladık. Temeller ne kadar sağlam olursa, üzerine kurulan bina da o kadar sağlam olur. Yoksa bu bina çöker, dedik. Ama maalesef bu konuda başarılı olunamadı. Bundan dolayı baraj aşılamamıştır. Ki son derece de hayırlı olduğunu bir defa daha söyleyelim. Yoksa bu çürük temeller gözden kaçacaktı. Ve daha sonra çok daha büyük hasara sebep olacaktı.

CEVAP HAKKI

Buradan bir kez daha kesin bir şekilde belirtmek isterim ki, DOST, Bulgaristan Cumhuriyeti partisidir ve Türkiye Cumhuriyeti’ nden hiç bir faktör, buna kesinlikle bürokratlar dahil olmak üzere, ne Bulgaristan’ın iç siyasetine karışmaktadır, ne de DOST Partisi'nin yürüttüğü siyasete müdahale etmektedir.

JİVKOV'UN KAFASINI PATLATANLAR, ZÜHTÜ'YÜ SAMANLIKTAN KALDIRSINLAR...

* Şaibeli "tepeler" yerine, bu sefer "alttan" tepki ve umut seli süzülmekte * Lider kadroyu irdelediğimizde aralarında pek de "temiz eller" ve "beyinler" görülmüyor * Seçmen sayısı yarım milyondan fazla bir toplumuz * Artık Ankara’ya tamamen rezil rüsvan olduk, acınır hale geldik * Bizim kadar ihbarcı, gammazcı ve iftiracı yoktur bu alemde. * Jivkov’un kafasını patlatanlar, herhalde bu cılkı çıkmış döneme de derman olurlar * Zühtü’yü en sonunda samanlıktan kaldıralım, ya da bu samanlığı yakalım

NORM VE REELİN BULGARİSTAN GÖRÜNÜMÜ

Allah selamet versin, hocamız her iktisat dersine gelişinde önce tahtaya iki kelime yazardı: "norm ve reel" ve derdi ki hayatta bu ikilinin çatışmasını göreceksiniz. Hatta "reel normu deler geçer" derdi. Kanun ile talimat döviz kurları belirlenmez! Siz talimatla döviz fiyatlarını düşük bir seviyede tespit ederseniz. O bankalarda o fiyattan döviz bulamazsınız.

TÜRKLÜĞÜMÜZDEN UTANMAMALIYIZ

Epey bir zamandır yazmıyorum. Ama sabrın da sınırı var. Bitti bitecek. Ben genelde ilkeler üzerinden konuşurum. Kişileri, şahısları pek karıştırmam. Bazen mecburiyetten onun bunun ismini de zikretmiş olabilirim. Hakaret etmekten de kaçınırım genelde. Ama bıçak kemiğe dayanınca da kimseyi affetmem. Babam hırsızsa, kendisine da hırsız diyebilenim...

ŞAHSİ KAZANÇ UĞRUNA KAYBEDİLEN DAVA

Davasına hizmet yolunda hiçbir makam, mevki, şan, şöhret para pul gibi değersiz şeyleri gözetmeyen binlerce neferin gözlerinden yansıyan memleket sevdası olmalıdır. Davasıyla çıkarlarını örtüştüren yok mudur bu insanlar arasında? Vardır elbet, olmuştur ve olacaktır da. Onlar, büyük davaların kasırgası önünde kuru bir yaprak gibi savrulup gitmişlerdir ve gideceklerdir.

YENİ TAKTİK ZAMANI

AKTİK ZAMANI •   Vakıf mülklerinin ezici çoğunluğu iade edilmedi. •   Maşalar, dalkavuklar, kraldan kralcılar türedi. •    Türkler çoğunluk olacak diye sürekli göçlere zorlandık •      Üç aydır, Bulgaristan’daki imamlar maaş alamıyor. •      Türkleri Boğma Harekâtı” ile bu dertlerinize derman bulabilecek misiniz?

BİZ BU TOKATLARI ÇOKTAN HAKETTİK

Şumnu'ya bağlı bir Çuhaköy (Suşina) var. Burasının muhtarı Nufit Mehmet. Adına bakılırsa Türk ve Müslüman olmalı ama galiba değil, çünkü geçenlerde bir partinin iftarına izin vermedi. İftar için yemekler hazırlanıp getirilmiş ama köy muhtarı kapıları kilitleyip, korkudan Şumnu’ya kaçmıştı. Allah adına verilen bir iftara yasak getirdi. Bunu da kendi partisinin adına yapıyordu. Genel başkanları atesit/dinsiz olunca, demek ki muhtarları da aynı kafada…

SARAYDA NELER OLUYOR, YAHU

Şimdi köylerde ahırların, damların yerine lüks evler, konaklar dikildi. Ve bu muhteşem yapıların bir ucu burada ise, öteki ucu Vitoşa altındaki Saraylardadır! Şimdi bizim gevezelerin ahırla, damla pek işleri yok. Doğrudan doğruya hedeflerinde bu gizemli bina: “ Bu saraylarda ne oluyor, yahu? – sorusu.

HÖH'ÜN İFTARINDAYDIK, ŞİMDİ DOST PARTİSİ'NDEN DAVET BEKLİYORUZ...

Bu meyanda Bulgaristan Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH)nin İstanbul'da verdiği iftar davetine icabet ettik. Şimdi de Bulgaristan Türklerinin kurduğu yeni bir parti olan Dost Partisi'nden de bir iftar daveti bekliyoruz. Çünkü biz partilerin değil Bulgaristan Türklerinin yanındayız. Partiler amaca ulaşmakta sadece bir vasıtadan ibarettir. Gönlümüzden geçen sadece Bulgaristan Türklerinin değil Bulgaristan Türkleri tarafından kurulmuş bulunan siyasi partilerinde bir araya gelerek Bulgaristan Türklerinin geleceğine sahip çıkmalarıdır. Biribirimize kızmaya, küsmeye, ayrı durmaya, laf yetiştirmeye hakkımız yok! Bakın Irak ve Suriye Türklerine, Çin'in altında inleyen Doğu Türkistan'a, Ermenilerin işgal ettiği Karabağ'a, Kırım'daki Türk'ün haline; ondan sonra dediklerimiz ne anlama geliyor düşünün! Türklük bu günlerde içeride ve dışarıda ağır bir imtihandan geçiyor. Gelin bu imtihandan yüzümüzün akı ile çıkalım!

DERNEKLER GÜÇLENDİ, "SİYASİ AĞIRLIKLI" İFTARLAR BAŞLADI

Bal-Göç yönetiminin, Bulgaristan konusunda, siyasi eğilimi deklare edildi ve belli. Bu sefer bu eğilim, hükümetin ve devletin çizgisiyle aynısı. Ama bir bakıyoruz, Yalova ve Bandırma’daki aynı Bal-Göç’ün yöneticileri, Peevski’nin adamlarının dibinden hiç ayrılmıyorlar. BAL-GÖÇ’in adı asla isitismar edilmemeli ve spekülatif amaçlı kullanılmamalı.

TARİHİ DEĞİŞTİREN TARİH-19 MAYIS

Ama bunları, geçen sene olduğu gibi, yine uyarmıştık: “Burası Cebel, başka yere benzemez! Geldiğiniz gibi gidersiniz” diye. Aynen de geçen sene olduğu gibi, geldikleri gibi de gittiler. Hatta, geçen seneye nazaran daha da büyük fire vererek... Sonuçta ne mi oldu? Kendi tükenişlerini ve çaresizliklerini bir defa daha göstermekten başka bir işe yaramadı bütün uğraşları. Ezildikleri ile kaldılar...

NEREDE KALMIŞTIK?

89’da, güya ruhumuzun prangaları ve tel örgüler söküldü ama bu sefer karşımıza başka dimdik geçilmez duvarlar örüldü. Beyhude geçirdik bunca yılı, önümüzdeki doğru olan yolu ise bir türlü seçemedik. Türk Topluluğu denir bize ama resmi kitapta ne bir san belli, ne de tanım... Suyun ötesi berisi derken, hudut ve but peşinde koşarken, çevremizde bir takım yeni türemiş cüceler takımı "devleşmiş" ve artık dalgalar üzerinde su almış gemilerinde bizlere nanik yapmakta.

KATAR KONUSU NEDİR?

Gelişmeler Türkiye’deki İslamcı çevreleri tedirgin ediyor. Çünkü birçok dernek ve vakıf örgütlenmesinin arkasında Katar’ın Londra görmüş emirinin parası var. Türkiye’nin Katar’da askeri üssü bulunması nedeniyle devlet refleksi gösterip Katar Emirliği’nin yanında yer alması ilk akla gelen. Benim aklıma gelen ise Katar’a yönelik yaptırımları asıl hedefin Londra olduğu. İngiltere’de peş peşe yaşanan terör saldırılarını iyi okuyun.

MARATON YENİ BAŞLADI

Seçime iki gün kala ortaya çıkan, illegal, seçim kurulu kararı ile yurt dışında oy kullananların dolduracakları taahhütnamelerin sandık heyeti önünde doldurulma zorunluluğu, binlerce seçmenin oy kullanmasını engelledi. Zaten hedef buydu, mümkün olan en az oy kullanılsın, DOST Birliği yurt dışı oyları ile meclise girmesin. İçeridekiler baskı ve tehditle hizaya getirilecek, yurt dışındakilerin de oy kullanması fiziki olarak engellenecekti. Böyle de oldu. Hedefledikleri gibi, DOST Birliği meclise giremedi.

19 MAYIS VE ÖNÜMÜZDEKİ TEHLİKE

Bu sert siyasetin devam etmesi halinde, 3-5 seçim sonra Bulgar Parlamentosunda Türk Partisi olmazsa, kimse şaşırmasın… Milletin en büyük sorunu ekonomiyken, üzerinde baskı hissetmezken, dilini ve dinini yaşıyorken kimse kusura bakmasın; bu siyaset tarzı iş yapmaz… Ülke istikrarı ve ekonomik istikrar, Türkler için de, Bulgarlar için de, Pomaklar, Çingeneler için de öncelikli durumlardır. Bu sert siyasetten sıyrılan, kutuplaştırıcı olmayan, proje üretebilen siyasi partiler, önümüzde ki süreçte daha güçlü olacaktır.

KRAL ÇIPLAKTI, GÖRÜNTÜ FELAKETTİ

Dangalak, Cebel'e gökten zembille düşmüştü. Beyaz asker şapkalı bir avuç tedirgin ve şaşkın yevmiyeli, etrafını çevirip sarmalamıştı. Hem de sağlamına. Dangalak, afyonun dozunu fazla kaçırmış, adeta uçmuştu, sanki meclis barının loş ışıkları altında bulunuyordu ve Bob Marley'in popüler "Don't Worry, Be Happy!" müzik ritmine göre odun yarması cüssesini sallamaktaydı. Meydan okuyordu demek! Protokolde yer bile gösterilmemesine rağmen, kendisi bir nevi Özgürlük Meydanı'nda bulunan herkese meydan okuma gayretindeydi, fakat artık kral çıplaktı, görüntü ise felaketti...

CEBEL’DE; DÖVÜŞ HOROZLARI VE KESİK İBİK TOPLAYICISI

Oyun kurucunun planı tuttu. Salmış çayıra dövüş horozlarını ve kenardan kis kis güldü tuzak kuran. Bir hamlede adımıza parti kurup, sazan niyetine, beyaz “Lada” efsanesini bize yutturmuştu. Çeyrek asır sonra, yenisini, güya, kendimiz inşa ettik ama harcını yüzümüze gözümüze bulaştırmadık mı?

Toplam 145 haber.