Gelincikler kırmızıya boyanırken öp beni

 

***
içsel savaşlarım
ufuk çizgime
mayınlar döşerken
serçe kalbim
garip karınca ordusunda
kesik parmaklı nişancı

***
destari'nin neyi eşliğinde gökyüzünden
deniz yıldızı yağdı er meydanına
sonra su taşkınları bastı nehri
kavak ağaçları üzerime düşerken
uğur böceği kanatlı özgürlüğümü
eylül sığınmacıları kaçırdı

***
koptuğu yere kadar
ilk ışık ereğine
tırman
sonrası malum
erdemli düşmeye çalış

dizindeki yaralardan
kendini tanırsın

***
bütün ufak tefek takıntılarımı
kaldırım taşları altına
gömdüm

antipod zaaflarımı
ezip geçerse kusursuzlar
dağ başı yolarım
çok üzülür

***
şefkatin
tükenmiş arzular teknesinde
nilüferin göz yaşında
bir veda…

***
iki değirmen taşı arasında
fast voot kalan ömrümün
ilavesi bütün hastalıklarım

onlar artık benim çocuklarım
kucağımda katillerimi büyütüyorum

***
gökyüzünde seksek oynayan
divanenin çıldırdığı gece
kınalı sakalım köprübaşında
kuyruklu yıldızlara merdiven oldu
 

gelincikler kırmızıya boyanırken
beni öp

***
yaprak sarısı yüzün yorgun
saçların ıslak serçe kuşu

gözlerinde harikulade sevimli
süt dökmüş kedi tedirginliği

bereketli rüyalar özlemin
beyazına düşen kan damlası

***
anadolu bozkırı
kurakçıl köklerimi
toz dumana etti

bizim dağların kızları
pınarbaşında beklemesinler
çoktan kınalı ellerinde
kırılacak su testisi kalmadı

***
ak kireçli bacalar üzerime yıkılırken
tahta kurtları dimağımı kemiriyor
musandraya çivilenmiş çivide
dedemin takkesi beni bekliyor

bin yıldır zaman aynasında
ellerine ceviz kınası yakıyor
ninem

***
bu gece ilham perim – muse
kanun teli ucunda suskun makam
siyah beyaz filmin ezgileri
arda'nın su şırıltısı

bir elinde fosforlu kırmızı şemsiye
diğerinde yaz sandaletleri
yürüyordu yalın ayak
göçmen sokağının tenhasında
sırılsıklam olmuş yalnızlık

***
bin yıl sonra içimdeki öksüz
aynı yerde kırbaçlıyor
elma ağcının günahını
erken uğradı metaformoza
benim böcek günlüm
yakında dörtayak
düşecek toprağa

***
çaresiz insan yığını istasyonlarından
geçmiyor artık umuda yolculuk trenleri
karşı dağların karanlığı büyüdükçe
öksüz gözler tutunamıyor
ufalan horizonlara

Mümin TOPÇU

 

Bakmadan Geçme