Böbrek nakliyle gelen mutluluk: Rahat rahat su içebileceğim

İstanbul'da yaşayan 34 yaşındaki Semra Karuç ve 59 yaşındaki Kenan Uzunsoy, beyin ölümü gerçekleşen bir hastadan nakledilen böbreklerle aynı kaderi paylaştı. 20 yaşında böbrek yetmezliği tanısı alan Semra Karuç, 14 yıl boyunca diyaliz tedavisi gördü. Yıllarca rahat rahat su içemeyen, gezip dolaşamayan genç kadın, yeni böbreğiyle  hayata tutundu.

PAYLAŞ
Misyon Gazetesi -

İstanbul'da yaşayan 34 yaşındaki Semra Karuç ve 59 yaşındaki Kenan Uzunsoy, beyin ölümü gerçekleşen bir hastadan nakledilen böbreklerle aynı kaderi paylaştı. 20 yaşında böbrek yetmezliği tanısı alan Semra Karuç, 14 yıl boyunca diyaliz tedavisi gördü. Yıllarca rahat rahat su içemeyen, gezip dolaşamayan genç kadın, yeni böbreğiyle  hayata tutundu.

KARDEŞLERİ BÖBREK VERMEK İSTEDİ KABUL ETMEDİ

Kardeşleri defalarca böbreğini vermek istemesine rağmen onlara kıyamadığından kabul etmediğini ifade eden Semra Karuç, nakil öncesi yaşadığı zorlukları şu sözlerle anlattı:

"Böbrek yetmezliği teşhisini konulduğunda 20 yaşındaydım. Şu an 34 yaşındayım ve 14 yıldır böbrek bekliyordum. Yıllarca diyaliz tedavisi gördüm. Böbrek yetmezliğinin zorlukları çok oldu. Rahat rahat su içemedim, hareket edemedim, rahat bir yaşamım olmadı. Benim için hayat çok zordu. Her türlü kısıtlandım. Evden dışarı çıkamadığım günler oldu. Gençliğin verdiği güçle hayatıma devam ettim. Ailem, kardeşlerim böbreğini bağışlamak istedi ama kardeşlerim benden küçük olduğundan onlara kıyamadım. Bu yaşıma kadar yapmayı isteyip de yapamadığım çok şey oldu. İnşallah bundan sonra onları yapacağım. Rahat rahat su içeceğim. Artık sıvı tüketebileceğim."

Böbrek nakli olacağını duyduğu an çok sevindiğini ifade eden Karuç, "Bir yandan da çok üzüldüm. Biri ölürken diğerinin seviniyor olması beni üzdü. Böbreğini bağışlayan aileye çok teşekkür ediyorum. Bütün dualarım onlar için. Allah gani gani rahmet eylesin ve ailesine sabırlar versin" dedi.

"17 YIL YAŞAYACAĞIMI TAHMİN ETMEZDİM"

17 yıldır diyalize girdiğini anlatan Kenan Uzunsoy ise “Yıllarca diyaliz tedavisi gördüm. Bu kemiklerime bile zarar verdi. Arada sırada değerlerim yükseldi ve böyle yaşamak beni zorladı. Allah organlarını bağışlayan kişiden ve ailesinden razı olsun. Ben 17 yıl yaşayacağımı hiç tahmin etmiyordum. Koronavirüs süreci de beni korkutmadı. Bu süreçte önlemimi, aldım kendimi korudum, 2 ay hiç evden çıkmadım. Böbreği bağışlayan aileye minnettarım” ifadelerini kullandı.

SAĞLIK SİSTEMİMİZİN BAŞARISI

Medicana Sağlık Grubu Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, her iki hastanın da başarılı bir ameliyat sonrası sağlığına kavuştuğunu söyleyerek, "Her iki hastaya da kadavradan nakil gerçekleştirildi ve vefat eden kişinin karaciğeri İstanbul’da başka bir hastaya nakledildi. Bir hasta 14, diğeri ise 17 yıldır böbrek nakli bekliyordu. İki operasyon da gayet başarılı geçti. Hastaların kreatinin değerleri yavaş yavaş düşüyor. 16-17 yıldır diyalize giren hastaların kadavradan böbreğe sahip olmaları hayatlarına devam edebilmeleri ve bu ameliyatın koronavirüs salgını döneminde gerçekleştirilmesi Türk tıbbının ne kadar ileri gittiğinin bir kanıtı. Koronavirüs salgını döneminde bile böyle ameliyatları yapabiliyorsak sağlık sistemimiz açısından şanslıyız diyebiliriz" değerlendirmesinde bulundu.

Koronavirüs salgını döneminde hastaların ameliyat olmaktan kaçınabileceğini hatırlatan Prof. Dr. Murat Tuncer, "Bu süreçte Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun önerilerine uysunlar. Sağlık Bakanlığı ne öneriyorsa biz de onları yapıyoruz. Bakanlık gerekli olan ameliyatların yapılabileceğini söyledi. Bu sebeple hastalarımızın gerekli ameliyat ve tedavileri varsa bunları geciktirmesinler" uyarısında bulundu.

SALGIN SÜRECİNDE NELERE DİKKAT EDİLİYOR?

Medicana International İstanbul Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Dr. Orçun Subaşılar da koronavirüs sürecinde gerçekleştirilen böbrek nakillerinde uygulanan prosedür hakkında şunları söyledi:

"Organı nakledeceğimiz hastayı virüse karşı korumamız gerekiyor. O nedenle kişinin koronavirüs testi pozitifse organlarını almıyoruz. Bu hastamıza da önce bir toraks grafisi çektik. Akciğerlerden koronavirüse bağlı herhangi bir görüntü olup olmadığına baktık. Testleri negatif çıktı ve diğer tahlilleri de nakil için uygundu. Koronavirüs süreci nakil operasyonları için de zorlu bir süreç. Kadavradan nakil de zor. İster bu süreç olsun ister normalleşme sonrası olsun organlarınızı bağışlamayı düşünüyorsanız lütfen bu durumu ailenizle paylaşın. Onlara da bu kararınızla ilgili bilgi verin."

 

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN