• Haberler
  • Güncel
  • Sandığı terk ederek adaletsizliğe meşruiyet kazandırmadık

Sandığı terk ederek adaletsizliğe meşruiyet kazandırmadık

KAMUOYU ve BASINA DUYURU
 
Bugün, BAL-GÖÇ’ün 20. Olağan Genel Kurulu’nda, dernek tarihinin en şaibeli, en organize ve en açık usulsüzlüklerle yürütülen seçim sürecine tanıklık ettik.
Süreç, baskın bir kongre kararıyla, aidat ödemelerinde çıkarılan sistematik engellerle, aylardır bekletilen üyelik başvurularıyla başlamıştır.
21 Aralık’ta yapılan ilk oturumda 2119 kişi olarak tutanak altına alınan hazirun listesi,
28 Aralık’taki seçim gününde hiçbir şeffaf açıklama yapılmadan 2500 kişiye çıkarılmıştır.
Bu artış hileli ve adaletsizdir. Bu artış, manipülasyonun ve organize müdahalenin açık göstergesidir.
Aidatını ödediği halde üyeler hazirun listelerine alınmamış, itirazlar reddedilmiş, aidatını ödeyen delegeler keyfi gerekçelerle salona alınmamış, yüzlerce üyemiz yaşlı, kadın, genç demeden yağmur ve soğuk altında saatlerce dışarıda bekletilmiştir.
Yaşananlar bir seçim değil, masa başında kurgulanmış bir senaryodur ve biz bu senaryonun figüranı olmayı reddettik.
Bu hileli düzene ortak olmadık, bu adaletsizliğe susarak meşruiyet kazandırmadık, bu yüzden sandığı terk ettik.
Hakkı yok sayanların karşısında durmayı seçtik. İradesi gasp edilenlerin sesi olmayı görev bildik.
Açıkça söylüyoruz: BAL-GÖÇ, Balkan göçmenlerini temsil etmeyen, Balkanlarla bağı olmayan anlayışlar eliyle yönetilemez.
Balkan göçmenlerinin iradesi, bu iradeye ait olmayan yapılar tarafından belirlenemez.
BAL-GÖÇ, Balkan göçmenlerinindir ve Balkan göçmenlerinin iradesi gasp edilemez. Buna asla müsaade etmeyiz.
Bugün yaşanan, bu utanç verici tabloyu bizlere dayatmaya çalışanlarla ne yol yürürüz ne de bu anlayışla yan yana dururuz; çünkü BAL-GÖÇ, masa başı hesapların değil; Balkan göçmenlerinin alın terinin, hafızasının ve onurunun adıdır.
BAL-GÖÇ, halkındır ve halkın iradesi asla teslim alınamaz.
BAL-GÖÇ bizim için sadece bir dernek değildir.
BAL-GÖÇ bir davadır, bir kimliktir, bir hafızadır.
Kurulan her cümle, verilen her mücadele; göçle yoğrulmuş binlerce insanın emeği, acısı ve onurudur.
Bizi susturabileceklerini sananlara sesleniyoruz: Balkan göçmenleri susturulamaz!
Mücadelemiz bitmedi. Bugün değilse, yarın. Yine, yeniden, omuz omuza var olacağız.
Çünkü biz yalnızca Balkanlar'dan göç etmedik; o acıyla, o onurla büyüdük ve şimdi, bu çatıdan kimse bizi silemez.
Susmayacağız! Vazgeçmeyeceğiz!
BAL-GÖÇ’e yakışan onurumuzla davamıza devam edeceğiz!
Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca
BAL-GÖÇ Üyesi
 
DUYURU
 
Bu gün 20. Olağan Genel Kurulda BAL-GÖÇ tarihinin en şaibeli, en organize usulsüzlüklerle yürütülen seçim sürecine tanıklık ettik.
Baskın bir kongre kararı ile başlayan süreç , aidat ödemelerinde yapılan binbir türlü engellemeler, aylardır bekletilen üyelik başvuruları….
21 Aralık’ta gerçekleşen Genel Kurulumuzun ilk oturumda, kurulda 2119 kişi olarak kaydedilen ve tutanak altına alınan hazirun listesi, 28 Aralık’taki seçim gününde hiçbir şeffaf açıklama yapılmadan bir anda 2500 kişiye çıkarılmıştır.
Bu artış, açıkça manipülasyonun ve organize müdahalenin göstergesidir.
Aidatını ödediği halde insanlarımız hazirun listelerine alınmadılar, itirazlar reddedilmiş,
Aidatını ödeyen delegeler, keyfi gerekçelerle salona alınmamış, yüzlerce üyemiz yağmur ve soğuk altında dışarda bekletilmiştir.
Öyle anlaşılıyor ki, bu bir seçim değil, masa başında kurgulanmış bir senaryodur ve büyük bir oyundur.
Ve biz, Bulgaristan göçmenleri, bizleri temsil etmeyen, Balkanlarla ilgisi olmayan insanlarla yapılacak, bu kongre ve bu hileli düzene ortak olamazdık.
Bu adaletsizliğe sessiz kalsaydık, BAL-GÖÇ'ün yarınından da, vicdanımızdan da vazgeçmiş olurduk.
BAL-GÖÇ bizim için sadece bir dernek değil, bir davadır.
Konuşmamızda kullandığımız cümleler, verdiğimiz mücadele; göçle yoğrulmuş binlerce insanın sesi, emeği ve hatırasıdır.
Bizi susturabileceklerini sananlara sesleniyoruz:
BAL-GÖÇ halkındır ve halkın sesi asla susturulamaz.
Balkan göçmenlerinin iradesi ve davası ile ilgili kararı, Balkan göçmeni olmayanlar veremez.
Mücadelemiz bitmedi. Bugün değilse, yarın yine yeniden birlikte var olacağız; çünkü bizler davamızın en güçlü savunucularıyız.
 
Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca

Bakmadan Geçme