ASIL SORUN BARAJ DEĞİLDİR

Asıl sorun Rus yanlısı BSP birinci parti çıkıp, hükümeti kurarsa ortaya çıkacaktır.

ASIL SORUN BARAJ DEĞİLDİR

Asıl sorun Rus yanlısı BSP birinci parti çıkıp, hükümeti kurarsa ortaya çıkacaktır.

Bulgaristan’da 26 Mart’ta yapılacak genel seçimlerde birinci olmak ve hükümet kurma görevini elde etmek için iki parti yarışacak:

Rus yanlısı BSP ve Batı yanlısı GERB.

Yapılan anketlere göre, her ne kadar GERB birkaç puan önde görünse de bu yarış seçime kadar devam eder ve kazanan burun farkıyla kazanır.
Sonbaharda yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde son düzlüğe kadar önde giden ve favori gösterilen ve DOST’un da desteklediği GERB’in adayı önde girmiş ancak seçilen Rus yanlısı aday olmuştu.
Rus yanlısı BSP, hükümet kurarsa ne mi olur?
Burada fazla derine girmeye gerek yok. 

DOST’a karşı cadı avı başlatılacağını söylemek için kahin olmaya  gerek yok sanırız. Bunun ipuçlarını şimdiden vermeye başladılar  zaten.

Ama asıl sorun parlamentoya girecek partilere bakıldığında Batı yanlısı GERB ki, bizim de istediğimiz bu, birinci parti olsa bile hükümet kuramama olasılığı yüksek.

Zira bu parlamento dağılımına göre kilit parti “Vatansever cephesi” olacaktır.

Bunların içinde ezici ağırlık aşırı milliyetçilerdir ki, bunlar da bilindiği gibi Rusların güdümündedir.

Bundan dolayı GERB birinci olsa dahi bu “Vatansever cephesi” belli dış güçlerin etkisi ile GERB ile hükümet kurmaya yanaşmayabilir.

Burada daha önce Rusların son yıllarda Balkanlara verdikleri özel önemin üzerine basa basa gündeme getirdiğimizi ve buna göre stratejiler belirlenmesi gerektiği konusuna girecek değiliz.

Her zaman olduğu gibi öngörüsüz politikalar sayesinde olan oldu. 

Ama artık “Vatan Millet” edebiyatı ile işlerin idare edilemeyeceğini ki, bu durum herkesin açık şekilde anlayacak boyutlara ulaşmıştır.
Buradan bizim “Bunu da kaç defa söyledik” dememizin anlamı yoktur.

Esas olan bundan sonra nelerin yapılabileceğidir.

Bundan sonra izlenecek yol haritası doğru çizilmelidir.

Olaylar yine akıntıya bırakılır ve bugüne kadar olduğu gibi gelişmelere göre politikalar belirlenmeye kalkışılırsa bu akıntının menfaatlerimizi de, çıkarlarımızı da götüreceği yer Rus karasuları olacaktır.

Asıl mağdur olan da yine oralardaki çilekeş soydaşımız olacaktır.

Artık işlerin “parmağınız ağrısa biz hasta oluruz” gibi klişe sözlerle yürümeyeceğinin iyice anlaşılması lazım.

Balkanlarla ilgili derin kapsamlı programınız yoksa oradan sizi yok edeceklerdir ki, hızla bu amaçlarına ulaşmaktalar.

Oralara destek sadece seçimler gibi belli dönemlerde lojistik destekten ibaret olarak algılanırsa olacağı budur.

Esaslı, çözüm odaklı politikalar yürürlüğe koyulmadığı sürece, parti içindeki konumlarını kendi menfaati için kullanan elemanlardan kurtulunmadığı sürece herhangi bir başarı beklemek “hocanın mayaladığı gölün tutmasını” beklemesinden farksız olacaktır.

Ancak bu strateji ve politikaları belirleyecek olan karar verici mekanizmalara iş bilen, alt yapısı sağlam, donanımlı kadrolar getirilmelidir ki soydaşlarımızın içinde

bu niteliklerde fazlasıyla insanımız vardır.

Seçimler öncesi fazla söze gerek yok.

DOST bunları yaptığında barajı dert etmesine gerek olmayacak.

Baraj aşmış aşmamış çok önemli olmayacaktır. 

Bilecek ki doğru yoldadır. Bugün değilse yarın mutlaka kazanacaktır.

Kaç defa dedik: DOST bu mücadeleyi kaybederse ancak kendi hatalarından kaybeder diye.

Muharebeler kaybedilebilir. Bu sorun değildir. 

Sizin kurmaylarınız ve ilkeleriniz sağlamsa savaş eninde sonunda kazanılır.

Bundan zerre kadar şüphemiz yoktur.

Gürcay CEM,
 

Bakmadan Geçme