Istrancalı çobanın hezeyanları...

ANILAR RAHAT BIRAKSIN BENİ...

Mevsim kış, aylardan Aralık. 1984 kışının anıları beni rahat bırakmıyor...

Bir gecede Türkleri Bulgar yapmak. Hangi sakat kafanın buluşuydu acaba? Bunun bir intihar olduğunun farkına bile varamadılar ve komünizm intihar etti. Eh, sen yıllarca Allah yok dersen, o da senin aklını şaşırır ve tokadı yersin...

Kulaktan duyma bir hikaye. Sadece dirileri değil, ölüleri de Bulgar yapma çalışmaları da harika bir şey. İşsizlik kapıya dayanmış. Herkese iş. Gidin Türk mezarlıklarını tahrip edin!

Her gün yeni bir sorun çıkıyor. Boyanmış saç gibi esas rengi ortaya çıkıveriyor. Köylere giriş çıkış yasak. Hatta, evden çıkmak bile. İşte böyle netameli bir zamanda ölmenin sırası mı? Ama ölüm bu, geliyorum demez. ''Ne hasta bekler sabahı.Ne taze ölüyü mezar...''

Köyümde Celil aga ve köyde uzun yıllar koruculuk yapmış Demirler'in Haşim aga işte bu karışık zamanda ölmüşler.

- Alo, Yoldaş, Popovets' ten arıyorum. Burada bir ölüm meydana geldi.

- Maynata Vi! Be, kaç kere söyledim, başka ölüm haberi duymak istemiyorum diye. Nasıl oldu olay, kurşunla mı?

- Hayır yoldaş! Kendiliğinden ölmüş.

- Öyleyse beni neden rahatsız ediyorsun? ''Glupak!'' (Dangalak!)

- A be, bana geldiler. Falan köyde bir imam var onu alıp geleceğiz, cenazeyi kaldırmak için...

- Da mu .ba maykata! A be, biz ne diyoruz! Burada Türk yok! Ne imamı? Papazı çağırın! Bizim gibi gömsünler...

Sonraki yıllarda köşeye sıkışan Bulgarlar, bizde Türk yok, Osmanlı'nın zorla Türk yaptığı Bulgar Müslümanları var, Diye çok kıvırmaya çalıştılar ama bu da tutmadı. Duvardan bir kaç tuğla sökersin, duvarın tamamı yıkılır...

Bulgaristan, orada yaşayan Bulgarlar ve Türklerden oluşan bir memlekettir. Birini çekip alırsan, tamamı çökecektir. Şimdi sağdan soldan Avrupa'dan alınan veya yeniden vatandaşlık verilen eski Türk vatandaşları ile yeniden devleti onarmaya çalışıyorlar.

Seksen yaşında bir bunak, hala devletin başında kalırsa, işte böyle sonunu düşünmeden saçma bir karar verir ve yoldaşları da, kendi aklına göre bulanık suda balık avlar gibi emir uygular.

Köyümde yaşanmış olayların ne kadarı doğru, benden daha iyi bilenler vardır. Celil aga ile Haşim aga, önce Hıristiyan usulüne göre, sanduka ile gömülüyor. Gece çıkarılıp İslami usule göre yeniden defin ediliyorlar. Bu hemen duyuluyor ve yeniden sandukaya koyup gömüyorlar... Daha sonra olanı biteni, daha iyi bilenler yazsın bir zahmet. Bunlar unutulmasın bilinsin. Oturun ve sakin bir kafa ile bu yaşananları bir bir düşünün. Mantıklı bir Bulgar ile tartışın. Bakalım, doğruyu kaç kişi bulabilmiş...

Şaban Ali AYDIN